Bölüm: 2 - Dayanamıyorum
*
"Nasıl da güzeller baksana Bergüzâr.."
Tebessüm ettim, çok çok güzellerdi o kadar yakışmışlardı ki birbirlerine "Allah'ım esirgesin onları, ne güzeller.."
"Kız, deli! Abin olacak sırık nerede!"
Gözlerim istemsiz Ali Bayram ağabeyimin kız arkadaşı olan sevgili meraklı yengeme döndü, "Şerife abla, nereden bileyim? İşte olması gerekiyor sence de öyle değil mi?" hala anlamlandıramıyorum bu kadını, o kadar sevdiğini söylüyor ağabeyimi ama bir bakıyorsun dişlerini hemen çıkartıveriyor..
"Doğru dedin kız, ne bileyim.. ayarlamıştır diye düşünmüştüm ben vardiyasını.."
"Bilemem ki abla onu ben, annem bilir.." gözlerimle annemi işaret ettim, Şerife ablanın yutkunduğunu gördüm sonra, dudaklarım istemsiz yukarı kıvrıldı. "Gülüm, bu anandan korkuyor ya!"
"Aman, annem onu yiyecek sanki Bade ya.."
"Bu kız da bi alem ayol! Gelin gelecek size, hala bi haller bi haller aman diyim ben sana gene de dikkat etsin Bayram ağabey.."
"Yapısı öyle onun bilmez misin sen onu, soğuk nevale..."
"Eee, Gamzenin arkadaşından ne beklersin. Bunların nesil de bi garip he! Bize laf ederler sokakta ne işiniz var diye, maşallah onlar gece yarılarına kadar dışarıdalar he!"
"Bade!"
"Bade.."
"Üf.. size de bir şey söylenmiyor yahu."
"Zaten sevmiyorlar bizi, biraz daha böyle konuşup da dikkatlerini üstümüze çekmeyelim, hem bak Osman ağabey buraya bakıyor."
Şaşkınlıkla iki masa ötemizde oturan erkeklerin grubuna döndü Bade, neden şaşırıyorsa.. Osman ağabey dikkatle kendisine bakıyordu, sonra başını yavaşça kalbimi gümbürdeten adama çevirdi, Yadigâr'a..
Derin soluk aldım ciğerlerime, veremedim.
Nasıl da yakışıklı olmuştu takımın içerisinde.. zaten yakışıklıydı, daha da bir mi yakışıklı olmuştu? Esmer, yanık teni.. lacivert takımın içerisinde ayrı bir güzel duruyordu..
"Bergüzâr.."
"Efendim canım.."
"Yardımın lazım, lütfen senden başkasından yardım isteyemem ben.." gözlerimle ne var dercesine baktım, üzerime doğru eğildi, kulağıma fısıldadı.
"Osman.. yanına çağırıyor. Konuştuyduk dedim ya sana yanına gelmeden önce diye, dikkat çekmeyeyim şimdi kalkıp da beraber tuvalete gitsek ya.. kahvehaneye. Hı?"
"Bir gören olmasın?"
"Kız delinin kardeşi! Bir halt olmaz gidin.." Banu ablaya irileşen gözlerimle baktım, "Hay maşallah! Ne kulak var sende de Banu abla ya.."
"Kızım bana boşuna kepçe banu demezler bu mahallede, evelallah kaptırmam.."
*
Annemi güç bela ikna edip kalkmıştık düğün meydanından, Allahtan gideceğimiz yer sokağın hemen arkasında kalıyordu, iki kahvenin ortasında yer alan düğün meydanına zıt olarak tuvalet kısmı, içeride kalıyordu.. ilk kez buna sevineceğim aklıma geldi..
"Sağolasın güzellik.."
Sesiyle yan tarafa döndüm, Osman ağabey Bade'yi kollarının arasına aldı o ara. Tebessümle karşılık verdim, "Ne demek ağabey, ben merdivenlerdeyim.. yalnız çok oyalanmayın olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERGÜZÂR (Mahalle Serisi - I) TAMAMLANDI
ЧиклитBir kalbin en özel sevgi türüydü 'Yadigâr' yaşadığı mahallede oturan, sessiz sedasız içinde büyüttüğü armağanıydı 'Bergüzâr' Onların sevdası yaktı Osman'ı, özendirdi saf sevgiye Bade'yi. Mahalle/Yadigâr Serisi - I *Bu hikaye iki ana karakter üzerine...