33

15 5 1
                                    

Hayır.... hayır düşündüğüm şeyi yapmış olamazdım. Bunu Kereme yapmış olamazdım. Hemen yataktan ayağa fırlayıp Savaşı uyandırmaya çalıştım.

- Kalk! Savaş kalk! Uyan artık!

- Ne var ya?!

- Ne oldu?

- Ne ne oldu? Off başım çok kötü ağrıyor.

- Savaş dün gece ne oldu?! İkimizin arasında?!

Savaş hiçbir şey demeden susuyordu ve bu durum beni daha da çok öfkelendiriyordu.

- KONUŞSANA! Anlat bana herşeyi hemen!

Tam Savaş bir şey diyecekti ki içeriye Ceren daldı.

- Ne oluyor ya sabah sabah bağırıyorsunuz zaten başım çatlıyor burda.

- Ceren lütfen söyle bana lütfen dün gece ne oldu?! Savaşla bizim aramızda ne geçti?!

Ceren Savaşa baktıktan sonra bana doğru döndü.

- Masal yani... şey..

- Ne şey?! Beni delirtmek mi istiyorsunuz?!

- Masal siz dün alkolu biraz fazla kaçırınca olaylar biraz istemsizce gelişti.

- Ne demek bu?! Söyle artık!

- Herşey çok masum başlamıştı Masal. Siz Savaşla dans etmeye başladınız ondan sonra sen Savaşa sarılıp kafanı göğsüne koydun bir süre öyle kaldıktan sonra siz daha da çok yakınlaştınız.

Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum.

- Hayır! Dur! Öyle bir şey olmadı.

- Masal isteyerek ya da istemeyerek sizin aranızda bir şey yaşandı Savaş seni dansınızdan sonra kucağında odaya taşıdı.

- HAYIR! İnanamıyorum sana... hayır olamaz böyle bir şey... olamaz!

Umut dolu gözlerimle Savaşa doğru dönmüştüm.

- Savaş eğer bir şey hatırlıyorsan lütfen anlat lütfen bu benim için çok önemli.

Savaş Cerene bir bakış attıktan sonra bana doğru yaklaşıp.

- Dün gece bana hayatımın en güzel gecesini yaşattığın için sana çok teşekkür ederim Masal.
Tek kelimeyle harikaydın.

Savaşın cümlesinin bitmesiyle yüzüne tokat atmam bir olmuştu. Ben bu ihaneti Kereme yapmış olamazdım hemde ona bu kadar çok aşıkken. Gözlerimden birer birer gözyaşlarım akıyordu içimdeki öfkeme o kadar büyüktü ki Savaşın göğsüne vurmaya başlamıştım. Adeta delirmiş gibiydim.

- Senin yüzünden! Hepsi senin yüzünden! Bana partide çarpmasaydın benim varlığından haberim bile olmayacaktı. Nasıl yaparsın bunu bana?! NASIL?!

hüngür hüngür ağlıyordum.

- Senden iğreniyorum Savaş Karahan. Pislik herifin tekisin.

- Masal canikom biraz sakinleşirmisin. Hepimiz reşit insanlarız yani olabilir böyle şeyler.

- Sen ne diyorsun Ceren ya? Ne dediğinin farkında mısın?! İkinizdende iğreniyorum. Ve size inanmıyorum!

Tam odadan çıkacaktım ki üzerimdeki geceliği fark ettim kıyafetlerim yerde duruyorlardı. Onları toparladıktan sonra odadan çıktım hemen lavaboda kıyafetlerimi giydikten sonra evi terk edecektim ki arkadan Savaşın sesini duydum.

- Prenses sen neymişsin be.

Savaş bu cümlesinden sonra iğrenç bir şekilde kahkahalar atmaya başlamıştı. Gerçekten midem bulanıyordu. Kapıyı sertçe arkamdan çektikten sonra önüme gelen ilk taksiye bindim Kadire gidecektim o bana herzaman ne olursa olsun doğruyu söylerdi. Aklıma anlatılanlar geldikçe gözlerim doluyor içimden haykırmak geliyordu. Kadirin evine varmıştım zile defalarca basıyordum ama hiç kimse açmıyordu.

- Kadiir! Kadiir!

Sonunda Kadir kapıyı açmıştı. Çok perişan bir haldeydi.

- Sen iyi misin?!

- Ne oldu Masal?

- Kadir sana bir şey sorcam ama bana doğruyu söyleyeceksin.

- Sor Masal.

- Kadir benim dün Savaşla aramda ne yaşandı?

İçimden o kadar çok dua ediyordum ki hiçbir şey yaşanmadı demesi için.

- Şey... Masal siz çok yakındınız Savaşla dün gece dans ettiniz hatta bi ara öpüştünüz-

- Yeter tamam sus! Dinlemek istemiyorum.

İçimdeki bu duygu neydi?! Kendimden iğreniyordum.

- Masal? İyi misin? Yüzün bembeyaz oldu?

Gözümün kararmasıyla yere yığılmıştım. Kadir beni hemen içeriye alıp koltuğa yatırmıştı.

- Masal ne oldu sana böyle?

Cevap verecek gücü bulamıyordum kendimde. Kadir bana su ve kolonya getirdikten sonra kendime yavaş yavaş gelmeye başlamıştım.

- Daha iyi misin?

- Evet.

- Masal sen niye bu kadar takıldın ki bu konuya?

Susuyordum.

- Yoksa... hayatında biri mi var?!

Kadire gerçekten çok güveniyordum ve Keremle olan ilişkimizi ona söylemeye karar verdim.

- Evet.

- Oha Masal! Ve sen bunu bize söylemedin öyle mi?

- Söyleyemezdim Kadir.

- Neden?

- Çünkü birlikte olduğum kişi Ünideki hocam.

Kadirin şaşkın bakışlarını görebiliyordum.

- Masal ben ne diyeceğimi bilmiyorum...

- Deme zaten bir şey Kadir!

Daha da fazla bir şey anlatmadan Kadirin evinden çıkmıştım her ne kadar arkamdan bağırsada ben bir taksiye binip eve doğru gitmiştim. Tam yatağıma uzanacaktım ki Keremden bir mesaj geldi.

- Bal dudağım yarın Türkiyedeyim:).Yarın buluşalım mı? Seni çok özledim.

Telefonuma öylece bakıyordum. Ne yazacaktım ki ben şimdi?! Yatağıma uzanıp hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ben sana bunu nasıl yapabildim mavi göz. Nasıl?! Nasıl?! Nasıl! Kafayı yiyecektim. Seni bu kadar çok seviyorken böyle bir şeyi sana nasıl yapabildim?! Keremin mesajlarına cevap vermiyordum... veremiyordum. Beni defalarca aramıştı Kerem her ne kadar sesisini duymayı çok özlesemde konuşamazdım. Hangi yüzle konuşacaktım ki?
Bugün Pazartesiydi Kerem dün gelmişti Türkiyeye ve geldiğinden beri ne görüşmüşdük ne de konuşmuştuk. Okula vardığımda direk sınıfa çıktım. Herkes birer birer girmeye başlamıştı sınıfa. Mavi gözde girmişti gözlerini sınıfta gezdirdi ve beni görünce gülümsedi istemsizce bende gülümsemiştim. Onu o kadar çok özlemiştim ki.
Ders bitmişti ben tam sınıftan çıkacaktım ki Kerem beni yanına çağırdı. Sınıf boşaldıktan sonra bana sımsıkı sarıldı bende ona sımsıkı sarılmıştım belki de bu son sarılmamızdı belki de son kez kokusunu içime çekiyordum.

- Kerem...

PâyidarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin