- Savaş gerçekten şuan düşündüğün şey bu mu?! Farkında mısın Kerem hoca ölüyordu.
Tamam belki ölüyordu derken abartmış olabilirim ama gerçekten Kerem ağır darbeler almıştı. Ve ben son durumunu çok merak ediyordum.
- Masal bana neden Kerem dediğini açıklayacaksın!
- Savaş şu durumda böyle basit birşeyi tartıştığımıza inanamıyorum ağzımdan kaçmıştır.
- Öyle olsun.
Her ne kadar aklım Kerem de kalsada eve gitmek zorundaydım. Savaş beni eve bıraktıktan sonra hemen Kereme bir mesaj attım.
- Kerem? İyi misin?!
Mesajımı görmüştü ama yazmıyordu.
- Kerem? Nerdesin hastanede misin?
- Kerem.
- Kerem ben seni çok merak ediyorum. Lütfen mesajlarıma cevap ver.
Bütün mesajlarımı görmüştü ama cevap yazmamıştı. Ben bugünkü olayı düşünürken uykuya dalmıştım.
Kerem! diye bağırarak rüyamdan uyanmıştı. Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Hemen bir bardak su içip kendimi sakinleştirdim. Ve aklım yine Kereme gitti. Ben galiba.. Keremi kendimden çok uzaklaştırmıştım. İçimi bir korku kaplamıştı Keremi kaybetme korkusu. Hemen ona bir mesaj daha attım.- Kerem lütfen bana cevap ver aklım hep sende.
- Kerem lütfen uyuyamıyorum.
Yazmıyordu... gerçekten Keremin yaşadığı hayalkırıklıklarını tam olarak ben yaşıyordum. İnsan sevdiği kişinin değerini başına birşey gelince anlarmış. Haftasonu gelmişti ben de sabah kahvaltı yaptıktan sonra Cerenle buluşcaktım ve gizlice Kadiride çağırmıştım. Kıyafetlerimi giyindikten sonra buluşcağımız cafeye varmıştım Ceren de zaten ordaydı.
- Naber benim canikom.
- Hiç ne olsun Ceren.
- Masal senin morelin niye bozuk? Yoksa maçta yaşanan olaylar yüzünden mi?
- Evet Ceren ya Kerem hoca çok sert darbeler aldı her yer kan olmuştu.
- O kadar kötü mü ya.
- Çok kötüydü acaba Kerem.. yani Kerem hocanın durumu nasıl şimdi?
- Artık okulda görcez onu. Masal sana birşey sormak istiyorum. Siz bu Kerem hocayla önceden tanışıyormuydunuz?
- Yok canım nerden tanışalım. Sende ha hep bir teori hep bir teori.
- Ya sanki bu hocanın sana özel bir ilgisi ya da alıp veremediği var.
- Nerden çıkartıyorsun bunları Ceren gerçekten. Hem şimdi Kerem hocayı mı konuşacağız. Birazdan Kadir gelcek.
- Niye çağırdın ki?
- Neden çağırmıyayım ki o da bizim canikomuz.
- Yani tabi öyle de kız kıza.. neyse tamam.
1 saat sonra Kadirde bize katılmıştı Kadirin gelmesiyle bende aralarından ayrılmıştım.
- Hadi canikolar ben sizi yalnız bırakayım. Okulda görüşürüz.
- Hadi bye.
Yolda yürürken tanıdık bir yüz gördüm. Bu Savaşdı! Yanında da bir kız vardı. Bunlar el ele mi tutuşuyorlardı?! Birazcık takip etmeye başladım bir banka oturmuştular. Vee.. napıyordu bunlar ya Savaş o kızı öpüyordu. Ben gözlerime inanamazken onlar benim gözümün önünde öpüşüyorlardı. Şaşkınlıktan elimi ağzıma götürmüştüm. Hemen saklandığım yerden çıkıp eve gitmiştim. Gerçekten gördüklerime inanamamıştım. Ne zamandan beri Savaşın bir sevgilisi vardı ki? Neyse ben Kerem den bir cevap geldi mi diye bakarken yine hayalkırıklığına uğramıştım çünkü bana cevap yazmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pâyidar
Romance"Söyle kim üzdü seni bu kadar?... Seçtiklerin mi vazgeçtiklerin mi?" Yaşamımız boyunca bizi en çok kimler üzer? Bizim kendi hayatımıza seçtiklerimiz mi vazgeçtiklerimiz mi? Masal Özel gittiği yaz kampın da hayatının aşkına rastlar( Kerem Ergün) a...