Savaşa konuşma imkanı vermeyerek hemen lafa atlayıp.
- Hocam biz kendi aramızda hallederiz.
Diyip Kadiri görmemle onun yanına gittim. Ona sımsıkı sarıldıktan sonra biraz konuşmaya başladık.
- Geleceğin avukatı nasıl geçti ilk dersin.
- Ya dalga geçme Masal ya. Çok zoor:(
- Yaparsın sen benim canikom.
- Geleceğin mimarı senin ilk dersin nasıl geçti?
İçimden hiç böyle hayal etmemiştim demek geçsede maalesef yalan söylemek zorundaydım.
- Tabikide çok güzel geçti.
- Ee tabi normal karşımda bütün okulları birincilikle bitirmiş bir şahıs duruyor.
- Yaa hahahaha dalga geçme biraz gurur duyarmısın lütfen kankan çok başarılı bir insan.
- Ben seninle gurur duymayıp da kiminle gurur duycam Masalım.
Kadir yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra bende sınıf yolunu tuttum. Arkamı dönmemle Kerem hocayla yüz yüze gelmem bir olmuştu.
- Masal seninle bir dakika konuşabilirmiyiz?
- Hocam birazdan ders başlayacak bence sizde geç kalmayın bende geç kalmıyayım.
KEREM'DEN
Masala sarılan o oğlanda kimdi?! Sinirlerime hakim olaya çalışırken o masalın yanağına bir buse kondurmuştu. Gerçekten Masal beni çok zorluyordu.
MASAL'DAN
Sınıfa girmemle bugünkü çarptığım meteor taşını görmüştüm. Adı Savaşdı galiba. Bu çocukta cidden farklı birşey vardı. Cerenin yanına geri dönmüştüm.
- Cereenn şurda oturan oğlan var ya.
- Evet Savaş.
- Sen nerden biliyorsun adını.
- Masal sakın bana okulun en popüler çocuğunu tanımadığını söyleme.
- Ben bugün az önce bi 10 dk fln önce ona çarptım.
- Nasıl yani? Oha!
- Napim ayağım kaydı bende çarptım. Sanki çarpcağım kişileri ben seçiyorum. Kızım ama Savaş yani bildiğin meteor taşıymış. O çocukta farklı birşey var.
- Masal sen bu çocuktan etkilenmiş olmayasın.
- Saçmalama Ceren ne etkilenmesi.
Yani belki birazcık etkilenmiş olabilirdim. Ama yani Savaş da etkilenmicek birisi gibi değil.
Derse başlamıştık. Keremi her gördüğümde bana yaptıkları aklıma geliyordu ve bu benim konsantrasyonumu çok etkiliyordu derse odaklanamıyordum. Gözlerimi biraz sınıfta gezdirdikten sonra gözlerim Savaşta takılı kaldı. Bilmiyorum bu çocukta farklı biriey vardı yani takılmayacak gibi değildi. Aniden ismimi duymamla irkildim.- Masal mimarlığın gerektirdiği özellikler nelerdir?
Bunu beni tuzağa düşürmek için sorduğunu biliyordum. Ama ben tabikide bu sorunun cevabını biliyordum. Daha iyi çalışmalısın Kerem.. Kerem hoca yani!
- Şimdi Hocam Mimar olmak isteyen öğrenciler global bir bakış açısı ve geniş analitik odaklı düşünme kabiliyetine sahip olmalıdırlar. Hızlı karar verebilme ve birden fazla fikre bir arada her biri işleyebilen vaziyette kullanabilme yetisine sahip olmalıdırlar. Neticede insan odaklı bir meslek mimarlık. İnsanları iyi tanımak onların ne gibi ihtiyaçları-
- Tamam bu kadar yeter. Evet arkadaşınızın dediği gibi mimarlık insan odaklı bir meslektir...
Ceren bana dönüp.
- Sen nasıl öyle cevap verebildin kızım hiç takılmadan kitaptan okur gibi?!
- Beni tanımıyormuş gibi davranma lütfen. Arkadaşının ne kadar zeki olduğunu bilmiyormuş gibi davranıyorsun:(.
- Haklısın sormam hataydı. Pardon Masal Özel.
- Ya şaka yapıyorum biliyorsuunn.
Ders bittikten sonra ben bir cafeye gidip oturdum. Orada Kadiri bekliyordum çünkü uzun zamandır benimle konuşmak istediği bir konu varmış. Bende heycanlıydım acaba ne hakkında konuşacaktı benimle?!. Ben Kadiri beklerken içeriye mavi göz girdi. Ya ben senden kurtulamayacakmıyım ya. Bir dakika yanındaki de kimdi bu kamp da gördüğüm kadın değil mi?! Leyla! Eski karısı. Güya eski karısı ama maşallah hep yanında. Biraz bekleyişin ardından Kadir de gelmişti.
- Hoşgeldiniz Kadir bey isterseniz hiç gelmeseydiniz. Bak sana benden bir tavsiye gelecekteki kız arkadaşını bu kadar bekletme.
- Çok özür dilerim Masalımm. Trafik vardı o yüzden bu kadar geç kaldım.
KEREM'DEN
Leylayla boşanma davası hakkında konuşmak için buluşmuştuk.
- Evet Leyla hemen konuşalım bitsin.
- Aaa Keremciğim bi yemek sipariş etseydik benim karnım aç.
- Leyla bak bir an önce şu meseleyi konuşalım ve kapatalım sen sonra yemeği tek başına yersin.
- Ozaman bana sadece sipariş edermisin lütfen.
Ben gözlerimi devirerek garsonu çağırmak üzere sağ tarafıma döndüğümde gözlerim onun gözleriyle buluştu. Bu gözleri nerde görsem tanırdım. Çünkü bu gözler benim bal dudağımın gözleriydi.
MASAL'DAN
Gözlerimiz buluştuğunda ben gözlerimi hemen ondan geri çektim ama onun gözlerinin halen benim üzerimde olduğundan emindim. Garip bir şekilde onu kıskandırmak için sandalyemi Kadire yaklaştırmıştım ve ben bunu neden yaptığımı bilmiyordum.
- Masalcım beni bu kadar özlediğini bilseydim daha önce bir buluşma ayarlardım.
- Hemen şımarma sende. Evet Canikom benimle konuşmak istediğin konu neydi.
- Ha hemen sadede gel diyorsun. Bi yemek yeseydik.
- Benim karnım hiç aç değil sen istiyorsan yiyebilirsin.
- Neyse tamam söylüyorum bana geçenlerde bir davetiye geldi.
- Eeeee
- Gel kulağına söylicem. Kimsenin duymasını istemiyorum.
- Allah allah
- Akıl hastanesinden.
Ben kahkaha atmamak için kendimi zor tutarken Kadir çoktan gülmeye başlamıştı. Ya bu çocuk deliydi ya.
KEREM'DEN
Masalın hareketleri beni çileden çıkartmak üzereydi. Elimde olsa onların yanına gidip oturacağım. Çok kıskanç birisi olabilirim ama ben ona kıskançlık değil sevdiğimi kaybetme korkusu diyorum.
MASAL'DAN
- Tamam tamam ciddileşiyorum. Masal ben uzun zamandır...
- Evet sen uzun zamandır... artık söylermisin!
- Ben uzun zamandır Cerene aşığım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pâyidar
Romance"Söyle kim üzdü seni bu kadar?... Seçtiklerin mi vazgeçtiklerin mi?" Yaşamımız boyunca bizi en çok kimler üzer? Bizim kendi hayatımıza seçtiklerimiz mi vazgeçtiklerimiz mi? Masal Özel gittiği yaz kampın da hayatının aşkına rastlar( Kerem Ergün) a...