34

16 5 0
                                    

- Efendim bal dudağım?

Keremle birbirimize halen sımsıkı sarılıyorduk. Cesaretimi toparlamaya çalışıyordum. Ama... yapamıyordum! Yapamıyordum işte.

- Seni çok özledim.

- Bende seni. Bu akşam yemeğe çıkalım mı?

Hemen bir bahane üretmem lazımdı. Keremin yanında oldukça kendimi daha da çok suçlu hissediyordum. Yüzüne nasıl bakacaktım ki?

- Bu akşam olmaz.

- Neden?

- Şey... akşama dersim var.

- Ne dersiymiş bu?

- Gitar.

İlk aklıma gelen şeyi söylemiştim. Umarım yalan söylediğimi anlamazsın Mavi göz.

- Masal sen ama çalmayı biliyorsun zaten.

- Evet ama çok iyi değilim biliyorsun sende zaten.

- Keşke bana sorsaydın bal dudağım ben sana öğretirdim.

- Ama ben gözlerine bakmaktan alamam ki kendimi.

Kerem bana kocaman gülümsemişti.

- Ozaman bizde yarın buluşuruz.

- Ben artık Cerenlerin yanına gideyim yoksa anlayacaklar benim halen sınıfta olduğumu.

- Tamam bal dudağım.

Kerem yanağıma bir buse kondurduktan sonra bende o da sınıftan çıkmıştık. Okulun bahçesinde dolanırken Kadir yanıma geldi.

- Nasılsın daha iyi misin? O gün öyle apar topar gittin.

- İyiyim desem yalan olur. Kadir ben ne yapcam?

- Masal gerçekten çok zor bir durum yani şimde ne desem ki.

- Neyse tamam o gün sana geldiğimde sende berbat görünüyordun. Neyin vardı.

- Sen partide bana dedin ya artık Cerene karşı olan hislerini itiraf et diye.

- Evet.

- Bende senin dediğini yaptım. Ceren hanımdan reddi yedim.

- İnanmıyorum. Gerçekten mi?!

- Evet bide üstelik bir süre görüşmeyelim dedi.

- Merak etme ben Cerenle konuşurum.

- Gerek yok Masal. Bencede ikimiz için en iyisi bu biraz uzak duralım birbirimizden.

- Sen nasıl istersen benim canım arkadaşım.

- Neyse benim derse girmem lazım.

- Tamam yarın görüşürüz.

- Görüşürüz canom.

Kadirle vedalaştıktan sonra bende eve gitmeye karar vermiştim. İki gündür ölü gibi geziniyordum. Anneminde dikkatini çekmişti bu durum. Eve vardığımda direkt annem açtı kapıyı.

- Masal kızım? Senin dersin yok mu neden erkenden geldin eve?

- Kendimi pek iyi hissetmiyorum.

- Masal gözümden kaçmıyor değil kaç gündür doğru düzgün bir şey yemiyorsun. Morelin hep bozuk. Ne oldu? Anlat bana.

- Önemli bir şey değil annelerin sultanı sen beni merak etme.

Annemi öptükten sonra odama geçtim. Tam odamın kapısını kapatacaktım ki annem bana bağırdı.

- 10 dakika sonra yemeğe aşağıya iniyorsun.

- Tamam.

Çantamdan telefonumu çıkardığımda Mavi gözden mesajlar geldiğini gördüm.

- Bal dudağım iyi misin?

- Masal? Neyin var neden son derse katılmadın?

Telefonumu kapatıp yatağıma uzandım. Ben nasıl bir durumla karşı karşıyaydım böyle. Bir insan bir kimseyi hem herşeyinden vazgeçebilecek kadar sevip hemde nasıl aldatabilir? Benim düşüncelerimde boğulurken annem beni zorla yatağımdan kaldırıp aşağıya indirdi. Kendimi gerçekten çok zorluyordum bir şeyler yemek için. Tam odama geri çıkacaktım ki Emine abla bana seslendi.

- Masal kızım bınlar sana gelmiş.

Emine abla koskocaman bir gül buketi tutuyordu ellerinde. O kadar güzel görünüyorlardı ki. Emine abladan buketi alıp odama çıktım. Üzerinde bir not vardı.

NOT: Bal dudağım, seni bilmeden üzecek bir hareket de mi bulundum? Eğer bilmeyerek seni üzüp kırdıysam beni affet. Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Ömrümün sonuna kadar seni seveceğim. Sen benim nefesimsin...

Kendimi ağlamamak için çok zor tutuyordum. Bir insan nasıl bu kadar çok sevebilir ki?
Sabah okula vardığımda koridorda Kerem kolumdan tutup beni bir odaya götürdü.

- Kerem bi gören olacak.

- Masal neyin var? Anlat bana.

Tam zamanı Masal anlat ve kurtul!

- Kerem... ben dün sadece kendimi iyi hissetmiyordum.

Yine yapamamıştım.

- Çok korkuttun beni Masal. Tüm gece seni düşündüm.

O kadar güzel bakıyordu ki bana. Keremle aramızdaki mesafeyi iyice azaltıyordum. Nerdeyse burun burunaydık. Ellerimi boynuna koyup Keremi kendime daha da çok yaklaştırmıştım Keremde kollarıyla belimi kavramıştı ve sonunda dudaklarımız birbiriyle buluşmuştu... son kez.

- Bu akşam bende yemek yiyelim mi?

- Olur mavi göz. Ama şimdi derse girmemiz lazım.

- Sen nasıl istersen bal dudağım.

Ders bittikten sonra eve geçmiştim akşam için hazırlanmaya başlamıştım. Bu bizim son akşam yemeğimiz olacaktı.
Keremin evine vardığımda beni kapıda karşıladı yine herzamanki gibi muhteşem görünüyordu. Beni içeriye geçirmişti herşeyi o kadar güzel hazırlamıştı ki. Yemeğimizi yemeye başlamıştık. Kerem bana tüm akşam boyunca çok güzel sözler söylüyordu. Ve bu benim işimi daha da çok zorlaştırıyordu. Yapma bunu bana mavi göz! Hadi Masal yap şunu artık.

- Kerem ben ayrılmak istiyorum...

pat diye ağzımdan çıkıvermişti bu cümle oysa ki ne savaşlar vermiştim ondan öncesinde.

PâyidarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin