Keremle o kadar güzel vakit geçiriyordum ki. Saat 22 doğru geliyordu ve benim artık eve dönmem gerekiyordu.
- Kerem benim şimdi gitmem lazım.
- Tamam ben seni bırakayım mı?
- Yok ben kendim giderim.
- Ama şimdi saat iyice geç oldu benim içim rahat etmez.
Keremin beni düşünmesi benim için endişelenmesi o kadar çok hoşuma gidiyordu ki.
- Sen merak etme beni.
- Böyle bir şey mümkün mü Masal?
- Sen niye bu kadar iyisin? Bazen gerçekten kendime soruyorum seni hak edecek ne yaptım ben.
- Asıl ben seni hak edecek ne yaptım Masal?
- Seni çok seviyorum.
- Bende seni çok seviyorum.
Her ne kadar Keremin yanında daha fazla kalmak istesemde eve gitmek zorundaydım. Keremle vedalaştıktan sonra bir taksiye binip eve gittim. Kapıyı açıp salona gittiğim de Savaşı gördüm. Saat kaç olmuştu neden gitmediler ki halen?!
- Masal hoşgeldin kızım.
- Hoşbulduk anne.
- Bak Birkan bu da benim kızım Masal.
- Memnun oldum Masalcım.
- Bende çok memnun oldum Birkan bey.
- Bu da benim oğlum Savaş.
- Biliyorum biz aynı sınıfa gidiyoruz.
- Aa öyle mi kızım hiç anlatmadın.
- Unutmuşumdur.
Savaş benim yüzüme bakmamak için büyük çabalar sarf ediyordu.
- Ben müsaadenizle odama geçiyorum.
Odama çıkıp kıyafetlerimi değiştirdikten sonra kapım çaldı.
- Buyrun.
Karşımda Savaşı görünce çok şaşırmıştım.
- Onun yanından geliyorsun dimi?
- Nne? Hem bu seni ilgilendirmez.
- Masal biliyorsun değil mi sizi şikayet edersem ikinizde okuldan atılırsınız.
- Beni tehdit mi ediyorsun sen şimdi Savaş!
- Bilmem.
- Çık odamdan Savaş!
- Acaba annenle baban senden 8 yaş büyük birisiyle bir ilişki yaşadığını öğrenirlerse ne tepki verirler?
- Çık Savaş!
- Hemde bu kişinin öğretmenin olduğunu bilseler... ne tepki verirler sence?
- Çık git Savaş!
Biraz fazla sesimi yükseltmiş olmalıyım ki annem yanımıza gelmişti.
- Masal ne oluyor kızım burada?
- Hiçbir şey.
- Neyse ben gideyim her şey için çok teşekkür ederiz Ahsen hanım çok güzel ağırlandık.
- Ne demek oğlum yine bekleriz.
Savaş yanımızdan ayrıldıktan sonra annem odamın kapısını kapatıp.
- Ne oluyor Masal? Neden bağırdın Savaşa?
- Yok bir şey annecim bir proje yetiştirmemiz gerekiyor da bende Savaşla çalışıyorum bu projede yetiştiremicez diye korktum o yüzden parladım biraz.
- Masal bak kızım bana her şeyi anlatabilirsin biliyorsun değil mi? Ben seni yargılamadan dinlerim.
- Biliyorum annelerin sultanı.
Anneme yalan söylemek hiç istemiyordum ama Keremi öğrenseler nasıl bir tepki vereceklerini hiç bilmiyordum. O yüzden şimdilik gizli kalmasını istiyordum. Ertesi gün okula vardığım da Ceren beni okulun kapısında karşıladı.
- Günaydın canikom.
- Günaydın canikooom.
- Bakıyorumda bu sabah pek bir mutluyuz.
Çünkü birazdan Keremi görcektim ama bunu tabikide Cerene diyemezdim.
- Herzaman ki gibiyim.
- Yok yok sen de var bir şeyler. Sen Savaş'dan ayrıldığına pek bir mutlusun.
- Ay Ceren illa morelimi bozacaksın yani.
- Tamam bir şey demedim ya. Masal ben Kerem hocaya galiba aşık oluyorum.
- Pardon?! Aranızda bir şey olamaz Ceren.
- Efendim?! O nedenmiş ?
- Çünkü... ders başlıyor hadi gel geç kalmayalım.
Umarım Ceren hiçbir şey anlamamıştır. Derse geçtiğimizde Kerem sınıfın üzerinde bir göz gezdirdi ikimizin gözleri buluştuğun da yüzünde bir gülümseme oluştu bende istemsizce gülümsemiştim.
- Masaaaaall.
- Efendiim Cereen.
- O bana mı gülümsedi?! Ay çok tatlıııı.
- Yok ya sana öyle gelmiştir.
- Sessiz olurmusunuz biraz! Sizin yüzünüzden dersi dinleyemiyorum.
- Çok pardon.
Savaş derse girmemişti. Benim yüzümden derslerden geri kalmasını istemiyordum. Ama onu nasıl okula getirebilirdim ki? Tabi ya... yüzme kulübüne kesin gelirdi hiç kaçırmazdı. Ders bittikten sonra Buseye bilekliğini vermeye gittim.
- Buse bilekliğini düşürmüşsün dün galiba.
- Evet! Çok sağol da neden sende?! Ben bunu Kerem hocanın evinde düşürmüştüm.
- Kerem hoca bana verdi sana vermem için.
- Neden?!
- Bilmiyorum istiyorsan git kendisine sor.
Bu lafımın üzerine Buse hiçbir şey demeden gitti. Bende okulun yüzme kulübüne gittim ve tabikide tam tahmin ettiğim gibi Savaş buradaydı.
- Savaş?
- Git burdan Masal.
- Neden derslere gelmiyorsun?
- Sanane! Git başımdan şimdi.
- Savaş derslerinden geri kalmanı istemiyorum.
- Şimdi de beni mi düşünür oldun?!
- Ben hep arkadaşlarımı düşünürüm. Sende benim arkadaşımsın-
- Sen beni düşünme Masal.
- Savaş-
- Masal git burdan. Şuanda konuşmak istemiyorum seninle.
Savaşın bu sözü üzerine kulübten tam çıkacaktım ki arkadan bir şeyler söylemeye başladı.
- Sen onu tanıdığını düşünüyorsun değil mi?!
- Kimden bahsediyorsun sen?
- Kimden olacak Kerem hocadan.
- Tabikide tanıyorum onu.
- Sen onu benden daha çok tanıdığını falan mı sanıyorsun.
- Ne demek istiyorsun Savaş?
- Kimse gözüktüğü gibi değildir Masal bunu sakın unutma! Senin sevdiğin o adam var ya benim mutluluğumu elimden aldı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pâyidar
Romance"Söyle kim üzdü seni bu kadar?... Seçtiklerin mi vazgeçtiklerin mi?" Yaşamımız boyunca bizi en çok kimler üzer? Bizim kendi hayatımıza seçtiklerimiz mi vazgeçtiklerimiz mi? Masal Özel gittiği yaz kampın da hayatının aşkına rastlar( Kerem Ergün) a...