"Dedem, halamın odasını hazırlattı senin için." diyen Feyza'ya döndüm. Nerede kalacağımı konuşurken Feyza'nın söylediği şeyle şaşkına döndüm.
"Haberleri var mı?"
"Var tabii, kalacağından hepimiz emindik. Dün gece senin için halamın odasını temizlettirdi."
"Annemin odasında kalacağım yani." dedim mahmurca. Annemin genç kızken kullandığı oda. Tek kız olduğu için onun odası ayrıymış sadece. Babası istemese de annesi büyük bir özenle hazırlamış o odayı kızına. Annem bir divan vardı ama ben yine de çok mutluydum o odada derdi.
"Evet, canım."
Derin bir nefes aldım. "Önce İstanbul'a gitmem gerek. Burada yeni bir başlangıç yapmam için İstanbul'la vedalaşmam gerek."
"Ben de bu konuyu konuşacaktım. Asiye tek başına gidemez Kenan. Yanına biri lazım." diyerek konuya dahil oldu Yusuf.
"Ben hiç düşünmedim bunu. Doğru tek başına gitmesi olmaz. Ben Arda ağabeyle konuşup izin alayım. Sen ne zaman gitmeyi düşünüyorsun Asiye?"
"Kendinizi zora sokmayın. Ben hallederim. Sessizce gidip gelirim." dedim ama sert bakışlarıyla bana baktılar.
"Saçmalama Asiye. Tek başına gidemezsin. Bu konu tartışmaya kapalı. O şerefsizin neler yapabileceğini gördük. Senin tek başına İstanbul'a gitmen, seni onun eline teslim etmekten farksız. Kenan ayarlayamazsa ben gelirim seninle. Buluruz bir çözüm."
"Ben konuşup halletmeye çalışacağım. Sen bana gün ver Asiye." dedi Kenan telefonunu eline alırken.
"En erken ne zaman olursa."
"Yarın olur mu? Yarın çıkarız yola iki üç güne sen halledersin işlerini. Yeter mi iki üç gün sana?"
"Yeter herhalde."
"Tamam dur ben bir konuşup geleyim." dedikten sonra yanımızdan ayrıldı.
"Abla biz de mi gitsek?"
"Kalabalık gitmeyin şimdilik. Daha sonra hep birlikte gidersiniz Elifciğim. Asiye çok fazla oyalanmadan işlerini halledip dönecek zaten."
"Daha sonra söz birlikte gideriz Elifciğim. O zaman bol bol gezdiririm de ben sizi. Şimdi bu gidişimde toparlanmak için, vedalaşmak için gidiyorum." dediğimde olumlu anlamda başını salladı.
Biraz sonra Kenan telefonunu kapatıp, yanımıza geldi. "Konuştum ben, aldım izni. İstersen bugünden istersen de yarından yola çıkalım."
"Aslında bugünden gitsek daha iyi olur." dediğimde şaşkınca bana baktı herkes.
"Şimdi mi? Hemen mi çıkacaksınız yola?" diye sordu halam.
"Ne kadar erken o kadar iyi hala." dedim.
"Tamam o zaman sen toparlan. Ben de eve gidip bizimkilere haber vereyim. Kendime de birkaç parça bir şey alırım bu sırada. Sonra hemen çıkalım yola."
"Ay böyle de çok hızlı oldu ama." dedi Halide.
"Daha iyi boşver." dedim ben de ayaklanırken.
Kenan hazırlanmaya giderken ben de aynı şekilde eşyalarımı toparlamaya içeri girdim. Kızlarda benimle birlikte gelmişlerdi.
"Halime Ana, Asiye gidiyi he." dedi Feyza mutfağa girip. Halime Ana bir hışımla mutfaktan çıktı.
"Nereya gidiysın?"
"Feyza niye korkutuyorsun kadını?" dedim Feyza'ya kızarak. Daha sonra hemen Halime Ana'ya döndüm. Kenan'la birlikte İstanbul'a gidiyoruz Halime Ana. Eşyalarımı alacağız. İş mevzusunu halletmem lazım. O yüzden gidiyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasiyet
Romance"Gidiyorsun demek." Başımı salladım. "Öyle, ha bir hafta daha kalmışım, ha iki gün kalmışım. Ne fark edecekti ki zaten? Sonunda bir gidiş mutlaka olacaktı." Sigaradan çektiği zehirli dumanı dışarı doğru üfledi. "Aklında gitmek olanı, kimse durdura...