Merhabalar,
Öncelikle hepiniz iyisinizdir inşallah.
Geçen haftaki bölümden yorumları okudum. Ama bilerek cevap vermedim. Bence bu bölüm bir şeyleri daha çok anlamanızda yardımcı olacak.Umarım beğenirsiniz. Umarım hikayenin gidişatından memnun kalırsınız.
Keyifli okumalar dilerim.
🤍İkinci ramazan bayramımı geçiriyordum köyde. Köydeki bayramları öyle çok sevmiştim ki. O kalabalık, o bayram heyecanı. Misafirler, misafirlikler.
Benim anne ve babamla geçen bayramlarım da sadece üç kişi olurduk, hep. Bayramlar bizim için akraba ziyaretleri değilde, seyahat anlamına gelirdi. Halbuki ben bilirdim o bayramlarda gezi programları yapmak yerine köye gidip, ailelerine kavuşmak isterlerdi annem de babam da. Ama ellerinden bir şey gelmediği için kendimizi hep yollara vururduk biz. Gezerdik, gezerdik, gezerdik.
Sevmiyor muydum? Tabii ki seviyordum. Ama işte herkesin bayramlaşmaya ailesinin, akrabalarının yanına gittiği bayramlarda biz neden seyahat ediyorduk diye merak ediyordum küçükken. Büyüdükçe anladım sebebini tabii. Ama büyüsem de heves etmekten hiç vazgeçememiştim.
Karadenizin her şeyi başkaydı. Memleket sevdalısı biri olup çıkmıştım bu iki senede. Yazı başka, kışı başka, bayramı başka, şenliği başka, sisli havası başka, yağmurlu havası başkaydı. Her şeyiyle çok seviyordum burayı.
Artık gerçekten evim burasıydı. Gönlüm burası olmuştu. Hayatım burası olmuştu.
Kaybettiklerime rağmen, gidenlere rağmen ben burada, aynı olduğum yerde durmaya devam ediyordum.
Kalkmış bayramlıklarımı giyinmiş, kısa saçlarımın işlem gerektirmemesinden dolayı şöyle elimle bir düzeltip, odamdan çıktım. Salona girdiğimde zaten herkesin kalkmış olduğunu gördüm. Bizim çocuklar çoktan dedemle anneannemin elini öpmeye başlamıştı.
"Beni beklemediğinize inanamıyorum." diyerek dehşetle yanlarına gittim. Anneanneme sarılan Sedat'ı kenara ittiğimde bu yaptığıma güldüler ama ben umursamadan anneannemin önce elini öpüp, alnıma koydum daha sonra da kollarımı boynuna dolayıp, sımsıkı sarıldım. Anneannem yüzünde gülümsemesi, elleri saçlarımın arasında gitti geldi.
"Hayırlı bayramlar anneanneciğim."
Anneannemin ardından dedemle bayramlaşmak adına yanına geldim. Aynı şekilde dedemin de elini öptükten sonra geri çekilecekken dedem beni kendisine çekip sarıldı. Bu yaptığına ağlamamak için kendimi zor tuttum. Sevinçle ben de sımsıkı sarıldım dedeme.
Hiç olmadığı kadar iyiydi aramız aslında. Benimle bir şeyleri telafi etmeye çalıştığı belliydi. Ben de bunu istediğimden izin veriyordum.
Bazen dedemleyken şunu hissediyordum, aslında annemle yaşayamadığı ne varsa, onunla ilgili duyduğu tüm pişmanlıklara karşın beni el üstünde tutmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasiyet
Romance"Gidiyorsun demek." Başımı salladım. "Öyle, ha bir hafta daha kalmışım, ha iki gün kalmışım. Ne fark edecekti ki zaten? Sonunda bir gidiş mutlaka olacaktı." Sigaradan çektiği zehirli dumanı dışarı doğru üfledi. "Aklında gitmek olanı, kimse durdura...