14- Baştan Başlamak

860 60 11
                                    

Burada başladığım hayatın birinci haftası doldu bile. Sabahları kalabalık bir şekilde yapılan kahvaltının ardından, halam beni kapıdan alıyor, daha sonra da Yusuf'u beklemeye koyuluyorduk. Yusuf birkaç kişiyi daha alarak bir servis şoförü edasıyla bizi her gün Borçka'ya bırakıyordu.

İş desen oraya çok çabuk ayak uydurmuştum. Halam ve Hale bana yeni bir çalışan gibi değilde sanki hep orada varolmuşum hissiyatı veriyorlardı. Halam zaten her gelene benim onun yeğeni olduğumu büyük bir gururla söylüyordu. Hepsinin dışında Hakan'la da iyi anlaşıyorduk. Eczanenin hemen yanında mimarlık ofisi vardı Hakan'ın. Sıla ablanın doğumuna giderken yardımcı olmuştu Hakan. Burada çalışmaya başladığıma en çok sevinenlerden biri olduğunu söyledi bana. Komik ve eğlenceli biri Hakan. Onunla vakit geçirmek bana da iyi geliyor. Yeni bir arkadaştı o benim için.

Bu arada Halime Ana, onunla kalmadığım için üzülüyordu. Benim yanımda kalsaydın keşke deyip duruyordu. Bu yüzden her gün işten sonra mutlaka yanına uğruyor, onunla oturup, sohbet ederek gönlünü almaya çalışıyordum.

Sıla abla ve eşi de hâlâ buradaydılar. Sıla abla, burayı bırakıp, gitmek istemiyor. Ama eninde sonunda gideceğini söyleyerek üzülüyordu. Yiğit, çok iyiydi. İşten çıkıp, Halime Ana'lara gittiğimde kucağımdan indirmiyordum Yiğit'i. O kadar çok seviyorum onu. Ben de burada kalmalarını isterdim ama onların hayatları burada olmadığı için bu duruma karışamazdım.

Yusuf'la aramız iyiydi çok şükür. Benimle konuşmaktan, sohbet etmekten hiç çekinmez bir hale gelmişti. Artık aynı evde kalmasak da birbirimizi sürekli görüyorduk. Tek temennim de buydu zaten.

Kızlarla sürekli beraberdik. Tabii iş haricinde. Etrafının kalabalık olması inanılmaz güzel bir şeymiş. Böyle çoğu zaman kendimi bir rüyada gibi hissediyorum.

Günün sonu geldiğinde annemin odasında oturuyorum. Buradan öyle güzel bir manzara gözüküyor ki. Küçük bir cam ama oradan dışarı baktığımda görüp görebileceğim en güzel yere bakıyordum. Şimdi annemin gençliğini yaşadığı odada ben de aynı hislerle boğuşuyordum. Hoşlanmak, sevmek, hissetmek. O da bu odada yaşamıştı bunları. Şimdi ben de yaşıyordum içimde.

〰️

"Günaydın." diyerek büyük bir gülümsemeyle indim aşağıya. Buraya çok çabuk ayak uydurmuştum. Artık çekingenliğimi az da olsun atmaya başlamış, bu sayede gerçek Asiye'yi de ortaya çıkarmıştım.

"Günaydın canım." diyerek yanıt verdi Sakine yengem.

"Anneanneciğim, günün aydın olsun inşallah." diyerek anneannemin yanağına da sıkı bir öpücük bıraktım. Bir şey söyleyemese de gülümseyerek baktı bana. Saçlarımı okşadı, pamuk gibi elleriyle.
Elini tutup, üzerinden öptükten sonra yanağına götürdüm elimi.

"Ben bugün erken çıkıyorum, kahvaltıya kalamayacağım. Halam eczanede yok bugün. Gidip erkenden açmam lazım."

"Kahvaltı yapmadan olur mu hiç?" diye söylenecek oldu yengem ama daha fazla konuşmasına izin vermedim.

"Siz bugün gidiyorsunuz değil mi yaylaya?" diye sorduğumda anneannem başını salladı.

"O zaman size hayırlı yolculuklar. Dikkat edin kendinize. Anneannem, dikkatli ol tamam mı?dedim bakışlarımla sorarcasına. Eli tekrar saçlarıma değdi. Başını salladı hafifçe. Elimden tutup, biraz aşağıya doğru çekiştirdi beni. Eğildiğimde alnımdan öptü. Gülümseyerek baktım anneanneme. Ben de yanaklarından öptüm. Sardım kollarımla onu.

VasiyetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin