"Sowon-ah!" Bana seslenen Jimin'i duymazlıktan gelerek adımlarımı hızlandırdım.
"Sowon! Dur!" Hala ona dönmeden hızlı hızlı yürüyordum ama onun da adım seslerini arkamdan duyuyordum. Beni kolumdan yakaladığında yüzüne bir yumruk çaksa mıydım acaba? Abartı mı olurdu bilmiyorum ama yapmak isterdim. Ee o zaman neden yapmıyorum ki?
Tam da tahmin ettiğim gibi hızlı hızlı yürüyorken kolumdan tutmasıyla kolum çıkma tehlikesi atlatmıştı. Keşke kolum çıksaydı da şuan onunla konuşacak olmasaydım. Valla ona çok sinirliydim şuan.
"Duymuyor musun sana sesleniyorum?" Aynen aynen duymuyorum. Kafamı yana çevirip başka yerlere bakarken cevap verdim.
"Duymamışım. Bir sorun mu var?" Soğuk bir şekilde cevap vermemle gülmeye başladı. Salağa bak ya bir de gülüyor! Aniden ateş saçtığını hayal ettiğim ve dilediğim gözlerimle ona bakmaya başladım. Ne olurdu gözlerimden lazer çıksaydı da birazcık yaksaydım onu burada? Çok mu şey istiyorum Tanrım?
"Jimin sana uçan tekme atarken tokat da atarım feleğin şaşar. Sinirlendirme beni!" Sinirlendiğimi görmesiyle boğazını temizleyip ciddi olmaya çalıştı. Kahkaha atarken önünü görebilseydi kızgın bakışlarımı daha önceden görürdü tabii.
"Üzgünüm. Neden bana bu kadar sinirlisin anlamıyorum. Özür de diledim senden." Sabır. Sadece sabır...
"Jiminciğim, bak güzel kardeşim bir süre gözüme gözükme dedim sana ama sen ciddiye almıyor gibisin. Sinirliyim diyorum daha ne diyim sana!" Cümleme tatlış bir şekilde başlamışken yine bağırarak bitirmiştim.
"Jimin ne mal adamsın, can sağlığın açısından yaklaşma artık kıza." Nereden geldiğini anlamadığım Taehyung geldiğinde onu kafamla onayladım.
"Ama Sowon sende çok uzatmadın mı? Olan olmuş." Taehyung'un peşinden ortaya çıkan Yoongi'ye gözlerimi kısarak baktım. Çocuk beni ayı gibi Jungkook'un üstüne itmişti. Hayır tamam burada bir sorun yok gibi gibi, ama sonrasında Jungkook'la birlikte koltuğa üst üste oturmamızda bir sorun var bence. Üstelik bangtan ve birkaç çalışan da oradaydı. Hatırladıkça bir şeyler oluyordu bana. Şekerim mi düşüyor tansiyonum mu çıkıyor anlamadım ki. Kafamın üstünden dumanlar da çıkıyor olabilir Jimin yüzünden.
Ay bir de Jungkook'la ikimiz utançla kızarmıştık herkes gülerken. O an kıyamet kopsun falan istemiştim Allahım çok tövbe sen affet.
"Arkadaşınızı canlı olarak görmek istiyorsanız daha fazla konuşmayın bence. Hatırladıkça daha kötü oluyorum." Utançla ellerimi yüzüme kapatınca kafamda bir el hissettim.
"Elimin ayarını sikeyim ya." Kafamı sallayarak Jimin'i onayladım. Ben de Jimin.
"Yapacak bir şey yok Yoongi hyung haklı. Ayrıca bilerek yapmadın utanmana gerek yok." Ah Taehyung canım benim. Doğru, utanmama gerek yok. Mu acaba? Aklıma geldikçe valla utanmaktan alamıyorum kendimi. Gerizekalı Jimin ya. Tüm gücüyle itmeseydi beni bunlar olmayacaktı. Hayatından kötülükleri mi atıyorsun o ne biçim güç kullanmaktır. Hayır bir de neden itiyorsun beni be adam ilkokulda mıyız? Oldu olacak Jungkook da saçımı çekip kaçsın.
"Tamam her neyse gidiyorum ben."
"Nereye gidiyorsun?" Duyduğum sesle kalp krizi geçirdiğimi sandım bir an. Vicdansız kalbim neden bu kadar hızlı atıyorsun ki şimdi. Ayrıca bu ne ya herkes teker teker nereden geliyor böyle? Arkamda Narnia dolabı falan mı var?
Yana dönüp gelen Jungkook'u gördüğümde daha da kötü oldum. Hem heyecanlanmış hem de konuşmaları duydu mu acaba diye bir tur daha utanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lively - JJK
FanfictionYoon Sowon Kore'de son derece normal bir hayata sahip olan, küçük şirketlerine göre hatrı sayılır bir K-pop grubunun lideridir. Sowon'un normal ve durağan hayatı Bts ile yolları kesişmeye başlayınca hareketli bir hal almaya başlamıştır. • 06.12.20