6. Bölüm

794 31 5
                                    

Bizi kesinlikle doğru yere getirdiğine dair bilmem kaçıncı kere açıklama yapan şoförü onaylayarak arabadan indik. Etrafımızda olan tek şey bir ışık dahi yanmayan evdi ve söylenene göre bu eve girmemiz gerekiyordu. Telefonu çıkarınca Min Seok'un konumunun bu ev olduğunu gördüm ama burada ne halt ettiğini anlamıyordum. Burada ne gibi bir parti olabilirdi ki?

"Hadi gidelim." Diyerek eve doğru yaklaşıyordum ki kolumun tutulmasıyla attığım adımı geri aldım.

"Girmesek mi Sowon? Belli ki burası değil." Kendini söylediklerine inandırmaya çalışan Yejin'e baktım, korktuğu belliydi. Jiyeon bir tepki vermiyordu ve gerizekalı Bora da mal gibi etrafa bakıyordu. Ona gerçekten çok sinirliydim. Yandaki çukura atıp üstüne toprak bile atabilirim. Bir dakika yandaki çukur mu?

Etrafa baktığımda evin kapısına doğru giden yol yüz şeklinde oyulmuş ışıklı balkabaklarıyla süslenmişti. Evin girişinde birkaç ışıklandırma daha vardı fakat bahçe onların aksine karanlık ve korkutucuydu. Gerçi şu balkabaklarına bakınca da şirin olduklarını düşünmüyordum ya neyse.

"Saçmalama Yejin konum burası. İçeri girip bakalım yanlışsa çıkarız." Yejin'in yalvaran gözlerini arkamda bırakıp balkabaklı yola gittim. Aslında tam fotoğraf çekilip atmalık yerdi fakat hiç moralim yoktu. Belki evden çıkarken çekilirdim.

Evin kapısına geldiğimde zili çalıp bekledim. Neyi, kimi bekliyordum bilmiyorum ama bir süre öyle durduk.

"Sıçıcam ama artık. Kim böyle bir yerde parti yapar ki?" Bora'nın konuşmasıyla onlara dönemeden göz devirdim. Dediği her şey batıyordu bana.

"Büyük ihtimalle kendini havalı sanan bir ergen burada parti vermiştir." Tam olarak Jiyeon'un tarifine uyan bir yerdi ama o zaman bizim burada işimiz ne?

"Of yeter gidelim kapı da açılmı-" Yejin'in kapıya yaslanmasıyla kapı gıcırdayarak açılmıştı.

"yor."Gözlerini sıkıca kapatan Yejin bir küfür savurdu. Jiyeon öne çıkıp eve doğru bir adım attı. Girişin ışığı yanıyordu ama bomboştu ve hiçbir gürültü de yoktu. Bora da yanımdan geçip içeriye girmişti. Ev fazla sessizdi. Duyduğum tek şey kapı açılırken çıkan gıcırtı ve hemen dibimde bana yapışmış olan Yejin'in kalp atış sesleriydi. Bu durum gerçekten beni gerse de ben de bir adım attım.

"Hiçbir kuvvet beni oraya sokamaz Sowon." Ona dönüp her zaman işe yarayan taktiği uyguladım.

"O zaman tek başına bizi burada beklersin." Bir anda koluma yapışıp o da evin içine girmiş bulundu. Taktik her zaman işe yarasa da Yejin'in biraz daha inat etmesini bekliyordum açıkçası. Demek ki yalnız kalma fikri onu gerçekten korkuttu. Gerçi ben de yalnız başıma orada beklemekten korkardım. Dışarısı gerçekten tüyler ürperticiydi. Sanki her an yerden zombiler önce ellerini uzatıp çıkacak sonra da peşimizden koşacaklardı. Ben bunları düşünürken arkamızdaki dış kapı birden büyük bir hızla kapandı ve kilit sesi duyuldu.

"Sıçtık. Hem de öyle büyük sıçtık ki bir daha sıçamayacağız." Kolumla bütünleşmiş Yejin beni germekten başka bir şey yapmıyordu. Eve girerken kahramanlık yapmış olabilirim ama bu tür şeylerden ben de korkardım lanet olsun ki.

"Tamam sakin olalım. Kapıyı açmaya çalışacağım kolumu bırak Yejin." Kolumu daha da sıkıp bana yaklaştı.

"Ben de seninle geleyim." Sanki Fas'a gidiyorum dedim ya. Göz devirip kapıyla aramızda olan 4-5 adımlık mesafeyi aldık ve kapıyı açmaya çalıştım. Tabii ki de tahmin ettiğim gibi kapı açılmadı ama umut fakirin ekmeğidir öyle değil mi?

"Şuan var ya gerim gerim gerildim." Aramızda en korkusuz olan Jiyeon'un da böyle konuşması işin ciddiyetini artırıyordu.

"Ne yapacağız?" Bora konuşunca gözlerimi ondan aldım ve etrafta gezdirdim. Cevap vermeyecektim.

Lively - JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin