36. Bölüm

288 25 2
                                    

"Efendim canımın içi." Dışarı çıkıp çok bekletmeden cevaplamıştım telefonumu.

"Nerdesin Sowon?" Ben ne diyorum o ne diyor ya.

"Kızlar, Yoongi ve Jimin'le yemeğe geldik. Burdan sonra da şirkete geçicem." Telefonun diğer ucundan bir süre ses gelmedi.

"Sen niye sordun Jungkook?"

"Seni özlemiştim sadece. Sabah konuşmuştuk ya akşam işin bitince alayım mı seni?" Alim mi seni gece düşelim barlara ezelim paraları hunharca.

Bu gece düşünmem gereken çok şey varmış gibi hissediyorum. Büyük hissediyorum Acun Bey. Ayrıca geç saatte işim bitecekti ve birkaç saat için beni beklemesine gerek yoktu. Daha sonra da buluşabiliriz.

"Yarın buluşsak? Daha fazla boşluğum var." dediğimde derin bir nefes bırakmıştı.

"Tamam öyle yapalım." Canının sıkılmasına benim de canım sıkılmıştı. Ne kadar bugün buluşmak ben de istiyor olsam da hem yorgun olacaktım hem de daha yeni gelmişti en azından o da bir gün dinlensin.

"Seni çok seviyorum. Görüşürüz." diyip biraz olsun kalbini almaya çalıştım.

"Ben de seni çok seviyorum ve öpüyorum. Çok yorma kendini." Gülerek onu onayladığımda kapatmıştık. İçeri geçerkenki sürede bile moralim bozulmuştu hemen. Başladı yine mesai.

"Bir sorun var mı?" Çok sorun var hangi birini diyeyim be bro? Yoongi'yi kafamı olumsuz şekilde sallayarak yanıtladım.

"Yok da kalksak mı artık? Biraz fazla oyalandık." dediğimde herkes ayaklandı. Biz şirkete, Yoongi ve Jimin eve geçecekti. Onlarla vedalaştıktan sonra şöför bizi şirkete geri götürmek için geldi. Of artık ehliyet ve araba almam gerekiyor kesinlikle.

Arabaya binmiş otururken bu sefer Jaebeom hakkında düşünmeye başladım. İnsanlar neden böyleydi? Jungkook'la ilişkim ortaya çıksa asla bu kadar destek vermezlerdi bundan eminim. Hatta bu yüzdenin yanından bile geçemezdi. Gelen bunalma hissinden biraz olsun kurtulmak için ofladım.

Yol boyunca ben düşünürken kızlar bir şeyler hakkında konuştular. Onlara o kadar katılmak istemiyordum ki duymamışım bile ne hakkında konuştuklarını.

Şirketin otoparkına geldiğimizde telefonum çalmaya başladı. Telefonu çantamdan alıp baktığımda Minseok'un aradığını gördüm. Beni zaten bir annem, bir babam, bir kardeşim, bir Minseok, bir Jungkook, bir Baekhyun bir de bizim kızlar arardı. Tamam neyse olmadı bu, beni arayan baya kişi varmış.

"Efendim Minseok?" Arabadan inip yürümeye başlamıştık. Diğerleri de Minseok lafını duyunca bana dikkat kesilmişti.

"Sowon şirkette misin?" Hayır. Ben aslında yoğum.

"Yeni geldim. Bir sorun mu var?"

"Hemen benim odama gelir misin?" La bi gelir misin lütfen? Umarım yine sabahki mevzuları konuşmazdık.

"Tamam geliyorum." diyip kapattım.

"Ne olmuş Minseok'a?" Kafamı sola çevirdiğimde meraklı bakışlarını cevaplandırdım.

"Sizlik bir durum yok, benimle konuşmak istemiş. Siz gidip başlayın provaya ben gelirim." dediğimde asansörün önündeydik.

"Of yine niye konuşacak seninle?" dediğinde Yejin omuz silktim.

"Beni zaten sürekli çağırıyor. Belki grupla ilgili bir olaydır." dediğimde beni onaylamışlardı. Onlar benden önce indikten sonra bir kat daha çıkmıştım asansörle. Derin bir nefes alıp tıklamadan girdim odaya.

Lively - JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin