Eskiden alarm olmadan insanlar nasıl kalkıyorlardı acaba? Mesela çok eskilerde o dönemlerin işlerinin başlama zamanı falan nasıl belirleniyordu? Eğer 'Sen uyandığında kalk gel' tarzıysa çok yanlış bir dönemde yaşıyorum.
Çalan alarmı erteleyip biraz daha yattım fakat o iki alarm arasındaki zaman boyunca asla huzurlu bir uyku çekemezdim, yine çekemedim. Her an uykumun bölüneceğinin bilincinde olmam asla bana rahat bir uyku sağlamıyordu.
Oflayarak telefonu yanımdaki sehpadan alıp alarmı kapattım. Başımda feci bir ağrı vardı. Alarmımı biraz erkene kurmuş olduğumu görünce sevindim. En az bir saat daha uyuyabilirdim. Tekrar uyuma pozisyonu aldım ki odama peşinden atlı koşturuyormuş gibi giren Bora gözlerimi açmama vesile oldu.
"Hatırlıyor musun?" diyerek sinsi bir gülüş sundu bana. Sanırım ortada korkmam gereken bir durum vardı ama biraz daha uyumak istiyordum. Daha sonra utansam olmaz mıydı?
"Hayır. Hatırlayacak ne olduğunu bile bilmiyorum. Benim saçma sapan alışkanlıklarım yoktur ki içtiğimde." Kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Yavaştan uykum açılıyor gibi oluyordu ve bu durum hiç hoşuma gitmedi. Kendimi yeterince dinlenmiş gibi hissetmiyordum şimdi olmaz.
"Neyse tamam sen biraz daha uyu." diyerek odadan çıktı. Huzurla gözlerimi kapattım fakat zamanla içimde merak oluşmaya başladı. Ağzına sıçayım Bora alt tarafı birkaç dakika daha uyuyacaktım. Ne kadar engellemeye çalışsam da giderek merak ve endişem büyüyordu. Ne bok yapmıştım acaba ya. İlk defa böyle bir tepki almıştım içtikten sonra.
Sinirle üzerimdeki yorganı itip sabah rutinlerimi gerçekleştirdim. Yüzümdeki makyajı silmeden uyuduğum için bir miktar üzülmüştüm. Kendimi uyumadan makyajımı silmeye zar zor alıştırmıştım. Umarım bu batağa yeniden düşmezdim.
İşim bitince salona girdim. Jiyeon ve Bora burada oturuyordu ve mutfaktan gelen kokulara bakılırsa Yejin bir şeyler hazırlıyordu.
"Dün akşam ne oldu? Bir bok hatırladığım yok. Ayrıca ne kadar içtim ben ya?" Kızlar birbirlerine bakıp sırıtınca anladım ki cidden sıçtım. Acaba hiç öğrenmesem mi ne yaptığımı? Merak ederim ama en azından utanç ya da endişe duymazdım. Gerçi bu kadar endişelenmeye değecek bir şey yaptım mı onu da bilmiyorum ki.
"Baya içtin, uçtun yani. Ayrıca sana ne olduğunu anlatmayacağız, göstereceğiz." Bora yine izlediği dizilerin etkisinde kaldığını gösterircesine dramatik havalara girerek konuşuyordu. Gerizekalı.
Başımdaki ağrı artınca gözlerimi yumup bekledim. Bu bekleyiş biraz da sabır içindi. Gerizekalılar beni videoya mı aldılar bir de? Koynumda yılanlar beslemişim arkadaş adında.
"Ya siz salak mısınız acaba? Beni durduracağınıza videoya mı aldınız? Dördümüz olsak neyse izler gülerdik ama tüm şirket ordaydı yazıklar olsun sizin gibi arkadaşlar olmaz ols-"
"Ay dur bir dakika! Biz çekmedik videoyu Hoseok sunbea çekti."
Dehşet içinde karşımdaki arkadaşlarıma baktım. Nolur rezil olmamış olayım. Dua etmek için çok mu geç kalmıştım?
"O lanet videoda neler yapıyordum?"
"Unni en iyisi izlemen. Şirkete gidince birlikte izleriz." Bora ve Jiyeon tekrar bakışarak kahkaha atmaya başlamışlardı. Hayır ya izlemek istemiyorum!
"Neye gülüyorsunuz yine?"
Kızların konuşmasına izin vermeden Yejin'e atladım.
"Yejin-ah dün neler oldu hatırlamıyorum. Anlatır mısın?" Yejin de gülmeye başladığında anlamıştım ondan da laf çıkmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lively - JJK
FanfictionYoon Sowon Kore'de son derece normal bir hayata sahip olan, küçük şirketlerine göre hatrı sayılır bir K-pop grubunun lideridir. Sowon'un normal ve durağan hayatı Bts ile yolları kesişmeye başlayınca hareketli bir hal almaya başlamıştır. • 06.12.20