●
Evden kovulup iki meleğin annesi olan, Onur'un hayatının anlamına anlam katan Arın'ın hikayesi.
*
"Sizi anlamıyorum Onur Bey! Neden bir anda böyle davranmaya başladınız?!"
"Çünkü sana deli gibi aşık oldum!Seni deli gibi kıskanıyorum!"
*
●
// Ba...
Gece saat 02.26 ve ben bölüm atıyorum kdmckdmckmdkmckdmkcd
Çok olaylı bir bölüm olmadı ama sevdim ve uzunluğunu da yeterli bulunca atayım dedim.
Gece okuyorsanız iyi geceler, sabah okuyorsanız günaydıııın!
Keyifli okumalaaar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
22.Bölüm
Gözlerimi açtığımda saat gece on kırk ikiydi. Arabada uyuya kaldığım için hala elbisemleydim, üzerimde örtü olsa da üşümüştüm.
Gözlerimi ovalayarak yataktan çıktım. Duş alsam iyi olurdu. Kıyafetlerimi ayarladıktan sonra hızlı bir duşun ardından kendimi yine yatağımda bulmuştum.
Uykumu almıştım ve yapacak bir şeyim yoktu o yüzden çok sıkılıyordum. Baş ucumdaki çantamdan telefonumun bildirim sesi geldiğinde merakla çantamı aldım. Kimse bana mesaj atmazdı, Sinem'le konuşuyorduk sadece.
Bilinmeyen Numara:
İyi geceler :) –Mehmet
Oyalanmadan ellerimi klavyede gezdirdim.
İyi geceler :))
Benim için günaydındı ama bunu ona açıklamama gerek yoktu. Telefonu komodinime bırakıp ayağıma terliklerimi geçirdim ve saçlarıma duştan sonra sürdüğüm kremi sürerek taradım. Kurutma makinesi kullanmayı sevmediğim için mecbur kalmadıkça kullanmazdım.
Saçlarımı kurutmayı es geçip odadan çıktım. Sinem birkaç haftadır ailesinin yanındaydı,, onu özlemiştim. Ne zaman geleceğini merak etsem de yarın sormaya karar vererek merdivenlerden indim.
Salonun ışığının yanıyordu. Kim olduğuna baktığım da Onur Bey'i gördüm. Unuttuğum ama aklıma gelen detayla yutkundum. O beni yatağa taşıyıp, saçlarımı okşayıp bir de uyurken beni seyretmişti değil mi?
Neden beni seyretmişti ki?
"İyi geceler."
Kafasını arkaya döndürdü ve oturuşunu düzelterek hafifçe tebessüm etti. Televizyonun sesini kısarak, "İyi geceler...Ya da günaydın." Dediğinde hafifçe güldüm.
"Uyku mu tutmadı?"
"Yok, sen ve çocuklar geldiğimiz gibi uyuyunca bende sıkılıp uyudum."
Başımı sallamakla yetindim ve elimle mutfağı işaret ederek, "Su içeceğim, ister misiniz?" diye sordum.
Başını iki yana salladı ve orta sehpadaki su bardağını gösterdi. "Teşekkür ederim."
Tebessüm ettim ve mutfağa adımlayıp dolaptan bir bardak alıp doldurdum. Su içtikten sonra aç olduğumu fark ettim.
