5.Bölüm- Her Şey İçin Teşekkürler

45.8K 1.5K 179
                                    

Merhabaaaaaa

yeni bölüm geldi, iyi okumalar <3

.

.

.

5.Bölüm

Sonunda merdivenleri çıkıp üst kata geldim. Onur Bey, çocuk odasına girmişti, vakit kaybetmeden peşinden girdim. Girdiğim gibi konuşmaya başladı.

"Senem adına senden özür dilerim Arın."

"Sizin suçunuz yok."

"Olsun, ben yine de özür dilerim. Bu arada dizlerimde bir sıkıntı var, arada bir bu şekilde ayakta kalmakta zorlanıyorum."

Başımı salladım. "Sorun yok."

"Arın ben senden çok memnunum. Yani hem çocuklar seni sevdi hem de işinde çok iyisin. Her neyse, Senem'in dediklerine takılma. O patavatsızdır biraz."

Tekrar başımı salladım. "Sorun yok Onur Bey. Takmadım." İnandırıcı olması için gülümsedim. Evet doğruydu, takmıyordum. Ancak bu kalbimin kırıldığı gerçeğini değiştirmezdi. Yine de uzatmak istemiyordum.

"Teşekkürler."

"Ne için?"

"Her şey için."

***

Asaf'ın şapkasını takıp düzelttikten sonra Peri'nin de şapkasını taktım. Çok tatlı olmuşlardı.

Bebek arabasına ikisini de oturtup sırt çantamı taktım ve içeriye doğru, "Biz çıkıyoruz Ebru abla!" diye seslendim. Birkaç saniye sonra Ebru abla mutfaktan çıkmış, bizi uğurlamıştı.

O kadar uzun süredir evden çıkmıyordum ki, bunalmıştım. sabah Onur Bey'e çocuklarla dolaşmaya çıkabilir miyim diye sormuştum, kabul edince hızlıca hazırlanıp soluğu dışarıda almıştım.

Önce biraz sitede dolaşmaya başladım. Gördüğüm çocuk parkında biraz çocukları eğlendirmeye karar verdim ve yaklaşık yarım saat onları salladım ve kaydıraktan kaydırdım.

Dinlenmek adına gördüğüm banka bebek arabasını ilerlettim ve önüne koyup banka oturdum.

Yanıma kitap almadığım için kendime kızıp telefonumu çıkarttım. Sosyal medyada dolaşmaya başladım.

Genç bir kadın geldi. "Merhaba, oturabilir miyim?"

Gülümsemesine gülümsemeyle karşılık verdim. "Tabii, buyurun."

"Ben Şeyda." Deyip elini uzattı. Elini sıktım. "Arın."

"Memnun oldum. Bu sitede mi yaşıyorsunuz?"

"Hı hı, evet. Onur Erez'in bebeklerine bakıyorum." Dedim ve bebek arabasında uykuya dalan çocuklara baktım. Kadın bir sır verirmiş gibi bana doğru eğildi ve fısıldadı.

"Onur Erez'in karısı terk mi etmiş adamı? Ay birde iki çocuğunu bırakmış vicdansız kadın."

Zoraki bir şekilde gülümsedim. "Ben sadece çocuklara bakıyorum, özel hayatı hakkında pek bilgim yok." Dememe rağmen kadın Onur Bey ve ailesi hakkında bir çok soru sormuştu.

Kadına fazlaca sinirlenmiş, ve rahatsız olmuştum. Orada fazla oyalanmadan çocukların uyuduğunu bahane edip eve gittim.

Şeyda, bu sitede bir evde çalışanmış ve anladığım kadarıyla fazla dedikodu meraklısıydı. Onur Bey ve Erez ailesi ile ilgili bir sürü soru sormuştu. Üstelik hiçbirinin cevabını bilmiyordum. Bu daha fazla sinirimi bozuyordu.

"Gerçekten evlatlıktan red mi edilmiş Onur Erez?"

Bu soru dilimi lal etmişti adeta.

Gerçekten böyle bir şey var mıydı?

Kafamı rahatlatmak için dışarıya çıkayım demiştim, bin tane soruyla eve dönüyordum.

Fazlaca başım ağırıyordu gene. Geçen günlerde hastaneye gitmiştim ve migrenim olduğunu öğrenmiştim. Gerçekten çok zor bir hastalıktı.

Çocukları yataklarına yatırdım. Ebru ablaya uyuyacağımı haber verip odama gittim ve yatağa yatıp göz bandımı taktım. Uykuya dalmam uzun sürmemişti.

*

"Arın, akşam bir balo var. Ailelerle katılacağız, çocuklarla kendini hazırla."

"Peki Onur Bey. Ne balosu?"

"Avukatlar olarak birkaç kez büyük balolar düzenlenir. Yeni başlayan avukatlar ve diğer avukatlar tanışır. Yemek yenir falan. Mutlaka bir tanesine de aileler gelir."

"Anladım." Sormakla sormamak arasında tereddütte kaldım. "Şey... Ben neden geliyorum?"

Gülümsedi. "Çocuklara ben mi bakacağım?"

Yüzümdeki gülümseme bir anda kayboldu. Saçma sapan düşünürsem böyle hayal kırıklığına uğrardım işte. Ebru ablayla göz göze geldik. Burukça gülümsedi.

Durumu belli etmemeye çalışıp yutkundum ve zoraki bir tebessüm yerleştirmeye çalıştım yüzüme. Ardından sahte bir şekilde güldüm. "Tabii, bu benim işim."

Onur Bey ağzına son bir lokma atıp yuttuktan sonra çocukları teker teker alınlarından öptü kahvaltı masasından kalktı. Salondan çıkmadan hemen önce, "Ha bu arada Arın, kıyafetler birkaç saate gelir. Benim takım elbisemi sen ütülersin." Dedi ve önce salondan, ardından evden çıktı.

...

Eveeeet, bölümü nasıl buldunuz?

Şunu söylemek isterim ki ben yazar değilim, böyle olduğumu asla iddia etmiyorum. Kendimce, amatörce bir şeyler yazıyorum. Hatalarımı maruz görün o yüzden. 

Neyseeee

yeni bölümde görüşmek üzere,

sağlıkla kalın, evde kalın kdkdkdkd

30 Nisan 2020, Perşembe, bu gün doğan okuyucularım, iyi ki doğdunuz <3

Anne -dadı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin