Merhaba!
İlk bölümden sonra görüntüleme sayısı yükseldi ve bu motivasyonumu arttırdı. Hazır olan bölümü hem en yayınlamak istedim. Üçüncü bölümde hazır ama dördü daha yazmadım.
Neyse çok konuşmayayım,
İyi okumalar!
.
.
.
2.bölüm
Saat sekizi gösterirken uyandım ve yataktan kalktım. Erken kalkmaya alışkın bir bünyem vardı ve bu durumdan mutluydum. Geç kalktığınız zaman tüm gün ölüyordu.
Dün odamda ki banyoyu fark etmemiştim. Küçük, normal bir banyoydu.
İşlerimi hallettim ve üzerimi giyindim. Saçlarımı atkuyruğu yapıp renksiz rujumu sürdüm. Ruj sürmeye bayılırdım.
Odamdan çıkıp önce çocukların odasına gittim. Asaf uyuyordu ancak Peri yerinde yoktu.
Odadan çıkıp alt kata indim. Mutfaktan gelen sesleri takip ettiğimde, tezgahta Peri'yle konuşarak bir şeyler yapan Onur Bey'i gördüm.
Henüz kapıya yeni gelmiştim ki Peri beni fark etti ve "Anye! Anye!" diye çığlıklar atmaya başladı. Gülümseyerek yanına gittim ve sandalyesinden çıkartıp kucağıma aldım. "Günaydın Peri." Yanaklarından öptüm ve kucağımdan indirmeden bizi seyreden Onur Bey'in yanına gittim.
"Günaydın Onur Bey. Kahvaltı mı hazırlıyorsunuz?"
"Günaydın Arın. Evet kahvaltı hazırlıyorum."
"Bende yardım edeyim." Derken Peri'yi bırakmak üzere sandalyesine doğru yürüdüm. Onur Bey bir şey söylememişti.
Önce ellerimi iyice yıkadıktan sonra ne yapacağıma karar verdim.
Onur Bey salata yapıyordu ama masada kahvaltılıklar yoktu. Buzdolabından gidip kahvaltıları aldım ve sofrayı kurmaya başladım.
Sofrayı kurmuş oturmak üzereyken ağlama sesini duyduk. Onur Bey kendisinin bakacağını söylemiş ve üst kata çıkmıştı.
Bende bu sürede önce Peri'nin mamasını yedirdim.
Bana anne demesi çok özel ama çok tuhaf bir şeydi. Ben henüz yirmi dört yaşındaydım ve hiç ilişkim olmamıştı ciddi bir şekilde. Bir bebeğimin olmasını hep isterdim çünkü bebeklere bayılırdım.
Ancak annesiyle babası ayrı olan bir bebeğin bana anne demesi bambaşka bir şeydi. Çok özel, duygusal bir olaydı.
Harbiden, bu çocukların annesi, evlatlarını görmeye hiç gelmiyor muydu?
Ben bunları düşünürken içeriye Onur Bey ve kucağında ki Asaf girdi. Onur Bey Asaf'ı sandalyesini oturtturdu ve dolaptan mamasını alıp yedirmeye başladı.
Sessizce önce çocuklara yemeklerini yedirdik, sonra biz kahvaltı yaptık. Bu sessiz kahvaltının ardından Onur Bey, "Bu gün işe gideceğim Arın. Bir şeye ihtiyacınız olursa benim ve şirketin telefon numara buzdolabında asılı. Çocuklarım önce Allah'a sonra sana emanet." Dedi ve ikisini de alınlarından öpüp mutfaktan çıktı.
Üzerinde eşofman vardı ve işe böyle gitmeyeceğinden üzerini değiştirmeye gitmişti.
Yaklaşık on beş dakika sonra Onur Bey elinde bir iş çantasıyla aşağıya indi. Bende çocukların ikisini de kucağıma alarak babalarını uğurlamak için kapıya gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anne -dadı-
ChickLit● Evden kovulup iki meleğin annesi olan, Onur'un hayatının anlamına anlam katan Arın'ın hikayesi. * "Sizi anlamıyorum Onur Bey! Neden bir anda böyle davranmaya başladınız?!" "Çünkü sana deli gibi aşık oldum!Seni deli gibi kıskanıyorum!" * ● // Ba...