28.Bölüm-Tarih

29.6K 1K 214
                                    


Merhabaa!
Bu sefer çok bekletmedim bence dkdmkdmdkdmdkd

Unutmadan, birkaç gün önce 200K olduk, okuyan herkese çok teşekkür ederim ♡ :')

Keyifli okumalaaar!

.

.

.

Hangi şarkı olduğunu bilmediğim bir şarkıyı mırıldanarak kahvaltılıkları masaya götürdüm. Çocuklar ve Onur uyanmamıştı, bende erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamak istemiştim.

Ebru abla on beş gün kadar izinliydi, bu galiba biraz işimize gelmişti.

Son tabağı da masaya bıraktığımda bana göz kırpan yüzüğüme sırıttım. Arkamı dönüp mutfaktan diğer şeyleri alacaktım ki, Onur arkamdan sarıldı.

"Günaydın." Uykulu sesi içimi gıdıklarken başını boynuma sürttü.

"Günaydın!"

"Niye bu kadar erken kalktın?"

"Bilmem, çok enerjiktim. Bende bunu değerlendirerek kahvaltıya poğaça yaptım."

"Ellerine sağlık."

Beni kendisine döndürürken karnımda birleşmiş ellerinin üzerinde olan ellerim kollarına kaydı.

Başını eğerek dudaklarıma yönelirken, "Sabah öpücüğü." diye mırıldanmıştı. Kıkırdamam dudaklarıyla bölünürken kısa bir öpücük vererek geriye çekildim.

"Çocuklar uyanacak. Diğer yiyecekleri getireyim. Ve sen koca bebek, git yüzünü yıka."

İtiraz dolu birkaç mırıltı çıkarttığında, "Onur." diyordum ki konuşmama izin vermeden dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve yaramaz çocuklar gibi gülerek banyoya gitti.

Başımı iki yana sallayarak güldüm ve mutfaktan diğer kahvaltılıkları getirdim.

Onur ve benim için birer kupa koyup çocukları uyandırmayı düşünüyordum ki, arkadan " Anne!" çığlıkları gelmiş, sonra üzerime atlamışlardı.

Dengemi kurmakta zorlanırken Onur merdivenlerden gülerek indi. "Dikkatli olun."

Güldüm ve eğilip ikisini de öptüm. "Günaydın."

"Günaydın!"

"Günaydın anne!"

"Hadi koşun banyoya yüzünüzü yıkamaya, bende geliyorum. Sonra kahvaltı yapacağız."

"Biz babamla yıkadık ki!"

Peri'nin yanaklarını acıtmadan sıktım, çok tatlıydı. Göz ucuyla bizi seyreden Onur'a baktım. "Öyle mi?"

Çocuklar sandalyelerine geçerken Onur'da her zaman oturduğu yere oturup Peri ve Asaf'ın tabaklarını doldurdu.

"Pizza!" Asaf'ın düzgün telaffuz edemeyişine gülerken, "Evet! Senin için yaptım." dedim.
Ellerini çırptı ve pizzalara uzanmaya çalıştı. İkiside pizzayı baya seviyordu.

Bir dilimi yarıya bölüp tutabileceği hale getirdikten sonra eline verdiğim an ağzını açabildiği son büyüklüğe kadar açıp kendi çapında kocaman ısırdı. Pizza yiyen Asaf'ı yeme isteği, çık aklımdan.

Asaf'ın pizzasının diğer yarısını Peri'ye verdim. O Asaf'a nazaran küçük küçük dilimlerle yemeye başladı.

Bukleli saçlarını hafifçe karıştırdım ve önüme dönüp kahvaltımı yapmaya başladım.

Anne -dadı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin