Selam baya uzun bir bölüme hoş geldiniz! Nasılsınız?
Bölümü yazmıştım aslında ama omzumdaki sorundan dolayı baya ağrılı günler geçirdiğim için hemen yükleyemedim :) Umarım mazur görürsünüz..
Oy ve yorumlarınızı unutmayın :)
Diğer bölümün bildirimi gelmemiş olabilir
Keyifli okumalar
------Odamdan çıkarken Namjoon ağabey "Ablanın bir dava yüzünden Daegu'ya gitmesi gerekiyormuş, o yüzden okula ben götüreceğim." dedi ve askılıktan ceketini alıp giydi. Siyah takım ve beyaz gömlek. Yakışıklı olmuştu.
Ablam elinde valiziyle odasından çıktı. Namjoon ağabey elinden bavulu alıp "Her şeyi aldın değil mi hayatım." dedi.
Iyk.
Onu onaylayıp bana döndü. "Kusura bakma hayatım, yarın eve dönmüş olurum. Ben döndükten sonra odanı yenilemeye ne dersin? Eşyaların oldukça eski. Bu arada Namjoon ağabeyin seni okul çıkışı alamayacakmış bu yüzden Hoseok'lara gitmelisin. Ben onlara haber verdim."
Yine mi? Sırf onun ile yakınlaşmamak için ödev yapıyormuşum gibi davranmak yorucuydu zaten bu tekrarlayamam.
*
Bayan Han dikkat çekmek için ellerini çırptı. "Sessiz olup buraya bakın." Kimse ona bakmıyordu.
Yuri benimle konuşmuyordu. Kimse ile konuşmuyordu.
"Biliyorsunuz ki haftaya konser var. Peki herkesin beyaz gömleği ve ona uygun siyah pantolon ile eteği var mı?" diye sordu.
Doğru ya haftaya konser vardı. Ona katılmayacağımı söylememe gerek var mı?
"Üstünüze giyeceğiniz kuşaklar rehberlikte oradan alabilirsiniz." dedi Bayan Han.
Ahn Minho, "Yuri için büyük bedeniniz vardır umarım hocam." dedi. Bütün puştlar güldü.
Bayan Han sinirle bağırdı. "Ahn hemen buraya gel!"
Minho ise öylece kaldı ve "Ne? Neden? Sadece şaka yaptım." dedi.
Yuri'ye baktığımda yüzüne maskesini takmış önüne bakıyordu.
Hızla prova odasına gidip ona kısa bir not yazdım. Geri döndüğümde Minho azarlanıyordu.
"Elimizde sadece üç kişinin ölçüsü yok. Yei Yuri, Park Soul ve Min Yoongi. Yanıma gelin."
İlk Yuri'den başladı ama kuşak beline oturmuyordu. Karnını içine çekmesi gerekiyordu ve Bayan Han'ın çekiştirmesi.
"Tamam, boş verin hocam." dedi Yuri, kuşağını alırken.
Bayan Han bana döndü ve "Kollarını kaldır" dedi. Önce Yuri'ye notu verdim. Okuduğunda gülümsemeye başladı. Bayan Han boğazını temizleyince kaldırdım kollarımı. O da kuşağı belime sardı ama oldukça bol gelmişti.
Notumda "Hepsi cehennemlik ama merak etme onları cehennem bile kabul etmeyecek. Tanrı onları bizim ellerimize bırakacak." yazıyordu.
Zil çaldı.
Minho sinirle çıktı salondan.
*
Hoseok tek başına kapıda beni bekliyordu. "Selam." diye şakıyarak el salladı.
Ben de ona el sallamalı mıydım?
Tıraş olmuştu, yüzü adeta parıldıyordu. Sanki güneş yukarıda değildi de önümdeydi. Hayır. Böyle şeyler hissedemem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without Me | Sope
FanfictionAğır depresyonda olan bir çocuk ve onu anlayıp, ona umut olmak isteyen bir diğer çocuğun hikâyesi. " "Utanacağın ya da korkacağın bir şey yok." Biraz daha yaklaşıp saçımı öpüp, kokladığında sesli bir şekilde ağlamaya başladım. " Tüm telif hakları so...