0.7

1.5K 191 45
                                    


Dr. Choi ile olan görüşmeden sonra eve yemek yemeye geldik. Ben tabağımdaki pirinci oraya buraya atarken ablam telefonu ile ilgileniyordu.

Telefonum yoktu, bilgisayarım yoktu. Sadece kitaplarım vardı..

"Hadi dışarı çıkalım."

İstemiyorum.

"Namsan kulesine çıkmaya ne dersin? Gün batışını izleriz."

Sadece uyumak istiyorum.

"Hadi ama araba ile gezmeyi çok severdin." Katil olduktan sonra sevmeyi bıraktım. "Çok güzel hotdog yapan bir yer vardı, gerçi hâlâ orada mı bilmiyorum. Gitsek fena olmaz."

Uyku...

Masadan kalkıp odama ilerledim ablam arkamdan "Teşekkür ederim." diye bağırdı.

*

Kuleye doğru çıkarken ablam bana rastladığı saçma davaları anlatıyordu.

'Umurumda değiller' diye bağırmak istiyordum.

"Adam sırf terliğinin fişini vermediler diye mağazaya dava açmış inanabiliyor musun? Eminim ondan daha saçmaları da vardır ama şu an aklıma gelmedi. "

Namsan'a daha birkaç kilometre vardı, bu da demek oluyor ki daha bir sürü dinlenecek hikâye olacak.

"Aaa birde bir kadın aldığı kahve fazla sıcak diye kafeye dava açmıştı. İnsanların şu sıralar ne yaptıkları hakkında hiçbir fikirleri yok."

Bana bunları neden anlatıyor?

Namsan'a varınca ablam arabayı park etti. Arabayı durdurup bir süre bana baktı. "Muhtemelen sana bunları neden anlattığımı sorguluyorsun, bilmiyorum birden anlatasım geldi."

Namsan biraz hoşuma gitmişti. Yüzüme vuran rüzgar bana sanki bir uçurumdan düşüyormuşum hissi vermişti.

Hissetme...

Without Me | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin