2.4

1K 147 77
                                    

Texting okumayı sevmeyen yazarın texting yazma uğraşını görücez bu bölümde. (Doğru mu yazdım onu bile bilmiyom jkdsjfhsag)

Bu arada doğru şekilde mi texting yazdım onu da bilmiyorum denemek istedim sadece.

Bu arada bu bölüm Yoongi'ye baya sinir olabilirsiniz benden söylemesi. 

Oy ve yorumları unutmayalım :)

Keyifli okumalar...
-------------

Yatakta uzanıyordum, nasıl yapardı? Güvenimize nasıl ihanet edebilir? Ona güvenmiştim. İlk defa. O benim...

Neyimdi? 

Arkadaşım mıydı? Bu kelimenin anlamını bile bilmiyordum.

Gözlerimi kapattığımda yeniden erkekler tuvaletindeyim Hoon beni öpüyordu. Kaçmaya çalışıyordum. İç çamaşırıma dokunuyorlardı. Bağırmaya çalışıyordum ama sesim çıkmıyordu.

Gözlerim kocaman açıldı.

Neden? Neden bana bunu yapmasına izin verdim?

Battaniyeyi atıp yataktan kalktım ve tableti alıp geri oturdum.

Ekranı açtığımda bir sürü mesaj bildirimi vardı.

Hobisue: "Yoongi, konuş benimle."

Hobisue: "Konuş benimle."

Hobisue: "Konuş lütfen."

Hobisue: "Yazana kadar hiçbir yere gitmiyorum."

Şimdiye kadar nasıl hasta olduğumu görmedi... Derdi neydi? Aptal mı?

Hobisue: "Yoongi, çevrimiçisin. Konuş lütfen."

Keşke görünmez olsaydım. Herkese karşı.

Hobisue: "KONUŞ ARTIK YALVARIRIM."

Yazıyorum,

MiniSun: "Hayır."

Hobisue: "Ne oldu? Neden korktun? Bir yere varırız sanmıştım :("

MiniSun: "Nereye?"

Hobisue: "Ne bileyim. İlerliyorduk ne güzel."

Yolda mıydık biz?

MiniSun: "Yapamam."

Duvarlarımı yıkamam. Birinin daha canını yakamam.

Bir süre durdu.

Hobisue: "Peki. Nasıl bilebilirdim? Hiç konuşmuyorsun. Yazmıyorsun."

Bana kendimi farklı hissettiriyor. Bu histen çok korkuyorum.

MiniSun: "Benden ne istiyorsun?"

Hobisue: "Güzel vücudunu (!) Ne olacak? Sadece seni istiyorum. Sadece, benim ile konuşmanı istiyorum.

Ben bir hayvanım, tamam mı?"

Hayır değilsin.

Hobisue: "Senden hoşlanıyorum. Seni tanıdığım kadarıyla."

MiniSun: "Yani hiç."

Hobisue: "Maalesef. O yüzden bırak seni tanıyayım, Yoongi. Yık o duvarlarını."

Alınmalıydım belki. Ama minnettarım. İhtiyacım var.

Hobisue: "Bir erkeğin başka bir erkekten hoşlanması suç mu?"

MiniSun: "O şekilde evet."

Hobisue: "Ne şekilde?"

"Tek-" geri sildim.

Boş ver, diye düşündüm.

Hobisue: "Lütfen. Ölen bir insanın son dileğini yerine getir."

Mesaj kısmından çıktım.

İçimde bir yerden gözyaşları göz kapaklarıma akın etti. Yanaklarımdan çeneme doğru yol aldılar. Yanan gözlerimi kapatıp bu lanet hissin beni boğmasını engellemeye çalıştım.

Kapı çaldı.

Tabletle beraber yorganımın altına girdim.

Namjoon ağabey, "Ben yatıyorum, erken yat olur mu? İyi geceler." dedi ve çıktı odadan.

Geri mesajlara girdim.

Hoseok hâlâ çevrimiçiydi ve mesaj yazıyordu.

Hobisue: "Gitme Yoongi."

Hobisue: "YOONGİ!!"

Hobisue: "Özür dilerim. Eşeğim ben."

Hobisue: "E"

Hobisue: "Ş"

Hobisue: "E"

Hobisue: "K"

Hobisue: "Yapmak istemediğin bir şeye seni zorlamaya çalışmıyordum. Bunu mazeret olarak kullanıyorum biliyorum."

Bir an durdu. Sonu gelmeyen bir bekleyiş yaşadım.

Hobisue: "Yoongi?"

MiniSun: "Ne mazereti?"

Hobisue: "Eşekçe davranmanın. İstediğimi yapmamın."

MiniSun: "Acınası bir mazeretmiş."

Hobisue: "Biliyorum."

Yine durduk. Bir insanla ne konuşulur bilmiyordum.

Hobisue: "Bir şey ver bana. Herhangi bir şey. Sen tüm hayatımı biliyorsun."

Öyle mi? Bir insanı sadece otobiyografi videosundan gerçekten tanıyabilir miydin?

Hobisue: Bana yaralarını anlat.

Hobisue: İster kolundakileri, istersen kalbindeki yaralarını anlat.

Öylece ekrana bakıyordum. Neden? Neden onu soruyordu? Başka şeyler sorsa tereddüt etmeden cevaplardım ama...

Hobisue: "Mecbur değilsin. Bir şey anlatmaya, bir şey yapmaya mecbur değilsin."

Hobisue: "Bundan sonra seni yalnız bırakacağım..."

Bırakma.

Bırakma Hoseok.

Çevrimdışı oldu.

Gitme.

Aptalım ben!

Aptalın tekiyim.

Hızlıca yazmaya başladım,

MiniSun: "Kendimi bildim bileli depresyondayım. Öyle ergen depresyonu değil. 

MiniSun: "Hastalık olan."

MiniSun: "Bazen kalbim o kadar çok acıyor ki çareyi başka yerimi acıtarak buluyorum."

Kendimi kandırıyordum.

Kalbim asla hafiflemiyordu. Daha çok canım acıyordu. Her geçen gün daha da ağırlaşıyordu.

Ulan Yoongi bir yıkamadık şu duvarlarını.

Umarım beğenmişsinizdir dediğim gibi ilk texting yazışım bu yüzden mahsur görün :)

Kendinize çok iyi bakın bir sonraki bölümde görüşürüz.

Oy ve yorumları unutmayın..

Without Me | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin