Dördüncü sınıftayken bir kız beni doğum gününe davet etmişti, ben de daha önce hiç doğum günü partisine gitmediğim için çok heyecanlanmıştım.Kıza hediye bile almıştım.
Ablam ile evlerine gittiğimde kimse yoktu.
"Bu ev olduğuna ve bugün olduğuna emin misin?" diye sordu ablam.
Emindim, verdiği kağıtta burası yazıyordu. Evin pencerelerinde bir hareketlilik hissettiğimde kafamı oraya çevirdim. Birkaç çocuk beni gösterip gülüyorlardı.
Ablamın kolundan tutup çekiştirmeye başladım. Ne olduğunu sorup duruyordu.
Biriyle arkadaş olmaya o zaman yaklaştığımı sanıyordum.
*
Ablam ve namjoon ağabey atışıyorlardı.Ablam sesini yükseltti. "Nereden biliyorsun?" sonra namjoon ağabey bağırdı, "Banka hesabını gördüm!"
Kulağımı kapıya dayadığımda sesler daha net geliyordu. Sesler kesildiğinde yatağıma döndüm. Ablam çok savurgandı ve namjoon ağabey onu tutmaya çalışıyordu.
Madem parası yoktu neden beni özel okula yolluyordu? Neden terapistlere para veriyordu? Bunlara gerek yoktu.
Odamdaki banyoya geçtim ve kapıyı kapattım. Klostrofobik, küçük bir banyo.
Küvetin dolması için suyu açtım ve kenara oturup beklemeye başladım.
O sırada gözüme lavabonun üzerinde duran kutu takıldı, ayağa kalkıp aldım. Pilli bir tıraş makinesi mi? Bunun gücü hiçbir yerimdeki kılı almaya yaramazdı.Jilet ya da elektirikli aletler kullanmam yasaktı. Prizimde bile emniyet kilidi vardı.
Bazen, "Yeter artık! Dur!" diye bağırmak istiyordum ablama.
Duş almaktan vazgeçip suyu kapattım ve mutfağa geçtim.
Masaya oturduğumda önüme bir su bardağı, üç de hap kondu. Yavaşça iç çektim ve hepsini tek de ağzıma attım.
"Evet kahvaltıda gevrek mi istersin, yoksa gevrek mi?" dedi ablam.
Sakacı seni.
Namjoon ağabey gülümsedi, onu sevdiği belli.
Önüme konulan gevreğe baktığımda kusasım geldi. Kahvaltılık gevrek sevmem...
"Yemek istemiyor musun?" diye sordu ablam.
Bunu yersem yüzüne kusacağıma eminim.
Elini, elime uzatıp "İyi misin?" diye sordu.
İrkilme, hissetme..
Gözlerimin içine baktı... Daha da derine.
"Sakın yemek yemeyi bıraktığını söyleme! Anoreksik olmayacaksın bir de değil mi!" Sonra doğru sesi yükselip, tizleşmişti.
Sakin ol abla, öyle ölmeyi planlarsam burada kalma sürem uzar.
Namjoon ağabey "Yemek yemen gerek." dediğinde hafifde olsa ona baktım. Bana gülümsediğinde önüme döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without Me | Sope
FanfictionAğır depresyonda olan bir çocuk ve onu anlayıp, ona umut olmak isteyen bir diğer çocuğun hikâyesi. " "Utanacağın ya da korkacağın bir şey yok." Biraz daha yaklaşıp saçımı öpüp, kokladığında sesli bir şekilde ağlamaya başladım. " Tüm telif hakları so...