Ben bu bölüme kalbimi bırakırım arkedeşler
Birkaç bölüm daha beraberiz :) Acaba nasıl bölümler onlar....
Diğer bölümün bildirimi gelmemişse koşun oraya
oyları verdiysek bölüme geçelim o zaman..
Keyifli okumalar...
---------------Boğularak gidecektim. Şiş olan vücudumu daha da şişirecektim.
Yağ tulumu. Şişko. Domuz. Kendimi hiç savunmamıştım. Bir kerecik bile. "Ben, küçümseme hakkını sana kim verdi it." diyemedim.
Onurumu, özgüvenimi çalmalarına izin verdim.
Karanlık nedir diye bir soru görmüştüm. Karanlık ne miydi?
O tuvaletti, o oğlanlardı. Beni değiştirendi o karanlık, kötülüğe inandırdı beni karanlık.
O tuvaletten çıkış yolunu bulabilirdim. Buldum da. Kendim emekleyerek çıktım o karanlıktan.
Yapacağım şey cesaret isteyen bir şeydi.
Çıkıp herkesle yüzleşmeli miydim?
Ablama söylemeliydim. Ya da beni dinleyecek herhangi birine. O çocuklar bana yaptıkları ile kaldılar. Yıllardır aldığım hiçbir terapide o olaydan bahsetmedim. Belki o gün isimlerini verseydim bazı kişileri kurtarabilirdim.
Ama kahraman değildim ben. Daha kendimi kurtaramıyordum, başkasını nasıl kurtaracaktım.
Bu küçük iğrenç sırrımı saklamalıydım belki de.
İşlediğim en büyük günah bu sırrı saklamak ve bu sırrın beni karartmasına izin vermekti.
Peki beni öbür tarafta ne bekliyordu?
Sonsuz huzur.
Belki de bilinmezlik. Emin olduğum tek şey buradaki sonsuz cehennemden daha güzel olduğu.
Yarın ne olacak bilmiyordum. Korkuyor muydum? Kesinlikle, evet.
Ama bugünden daha iyi olacaktı.
Hatırlanacak mıydım peki?
Ezik bir insan olarak tabii ki de.
Sadece ablamın ve Namjoon ağabeyin beni nasıl hatırlayacaktı? Bunu merak ediyordum. Peki ya Hoseok, o beni nasıl hatırlayacaktı? Umarım beni iyi hatırlarlar. Üçü de bana karşı iyiydiler.
Onları seviyordum.
Onlar beni iyi hatırlayacaktı mutlaka, peki ya diğer insanlar? Şişman, güçsüz, korkak ve konuşamayan aptal bir çocuk olarak hatırlayacaktılar.
Kendini korumaktan aciz bir çocuk.
Neden mi kendimi korumuyordum?
Çünkü onlar güçlü ve kalabalıktı.
Beni zayıf kılan şey yalnızlığımdı. Hâlâ yalnız mıydım? Hoseok vardı ama onu çok üzmüştüm.
Belki onu daha erken bulsaydım, onu hayatıma daha erken alsaydım sonuç değişir miydi?
Bilmiyorum. Tek bildiğim şey zamanda geri gidemeyeceğim.
Geri gidebilseydim o kaza anına gider o kazanın olmamasını sağlar ve Hoseok'u daha erken hayatıma sokardım.
Başka seçeneğim var mıydı?
YOKTU.
Tamam, özgür iradem var biliyorum. Tanrı bana böyle bir şey vermişti. Seninle konuşmuyorum, Tanrı. Ölmek istemeyeni yanına alır, ölmek isteyeni almazsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without Me | Sope
FanfictionAğır depresyonda olan bir çocuk ve onu anlayıp, ona umut olmak isteyen bir diğer çocuğun hikâyesi. " "Utanacağın ya da korkacağın bir şey yok." Biraz daha yaklaşıp saçımı öpüp, kokladığında sesli bir şekilde ağlamaya başladım. " Tüm telif hakları so...