Düğün

753 65 10
                                    

Hyunjin'den
Kucağımda uyuyakalan bebeğimi kaldırıp yatağıma yatırdım. Dün çok yorulduğunu sürekli uykulu halinden anlayabiliyordum zaten.

Bugünlük onu rahat bırakıp uyumasını engellemedim. Aşağı inip diğerlerinin yanına oturdum. Jeongin yanıma gelmişti direk.

"Hyung pişman falan değilsin de mi bak. Şu kısa zamanda tanıdıgım kadarıyla Seungmin çok narin biri."

"Tabiki değilim İnnie onu sevdiğimi hissediyorum zaten. Neyse siz oturun ben bir babamı arayayım."

Ordan uzaklaşıp bahçeye çıktım. Babamı arayıp açmasını beklemeye başladım.

"Efendim oğlum?"

"Merhaba baba, nasılsın?"

"İyiyim oğlum beni hal hatır sormak için aramadığının farkındayım ne oldu anlat bakalım."

"Dün biraz olsun öğrenmişsindir olanları zaten. Ben şey diyecektim biz birbirimizi mühürledik ve şey..."

"Ne güzel, peki ne oldu neyden çekiniyorsun söylese oğlum."

"Baba hamile olma ihtimali çok yüksek. Normal bir kızgınlıktan daha ağır bir geceydi.

Onun gözlerinde korkuya şahit oldum acaba çocuk istemiyor falan olabilir mi?"

"Sanmıyorum oğlum ama böyle bir şey varsa konuş onunla. İkinizin rızası varsa evlenin oğlum. Düzenli bir hayatınız olmalı hamile olabilir de olmayabilir de ama evlenmeniz en doğru olanı zaten mühürlendiniz.

Yani mühür zorla ikiniz tarafından bozulmadığı sürece zaten birlikte olmak zorundasınız. İsterseniz işi uzatmadan evlenin oğlum.

İyi düşünün tamam mı? Şimdi işim var yine ararsın beni."

"Tamam teşekkürler baba kendine iyi bak."

Telefonu kapatıp odama doğru ilerlemeye başladım ya bebek istemiyorsa Minnie o zaman ne yapardım.

Hamile olma ihtimali çok çok yüksekti sonuçta.

Odama giderken bir anda vücudumda hissettiğim üzüntü dalgası ile bir an korktum neden üzülmüştü miniğim.

Odaya gittiğimde elinde telefonuna bakarken ağlamaklı bir suratla duran Minnie'yi gördüm.

"Ne oldu bebeğim ne canını sıktı?"

Telefonunu hemen kapatırken yok bir şey diye mırıldandı. Bu halinden şüphelensem de bir şey demedim.

Kollarımı vücuduna sarıp onu iyice kendime çektim. Saçına minik öpücükler kondururken biraz da olsun mutsuz hali gitmişti.

"Daha yeni babamı aradım eğer ikinizde isterseniz evlenin dedi. Mühür var sonuçta ayrılamayız yani.

Eğer sende istersen evlenelim mi Minnie? Benimle bir ömür geçirmek ister misin?"

Gözlerinin içine bakarken söylemiştim tüm sözlerini. Minik göz bebeklerinin heyecanla parladığını görüyordum.

"Evet Jinnie bunu isterim. Seninle bir ömür geçirmek isterim yani."

Onu kendime daha çok çekmiştim. Herkes aşağıda eğlenirken biz ikimiz yeniden birlikte uykuya dalmıştık.

3 Saat Sonra

Serendipity - Little Star 🌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin