Kralın Oğlu

1K 91 14
                                    

Hyunjin'den

Yıldızlı bir gecede teras katının balkonunda tek başımaydım, huzur bulduğum yalnızlık beni boğuyordu. Her zaman yalnızlığı seven ben korkuyordum sanki birini arıyor gibiydim. Terasın diğer köşesine gittim, birbirine sarılan iki kişi gördüm. Ne? O iki kişiden biri bendim, peki ben kime sarılıyorum. Dikkatli bakınca sarıldığım kişinin Seungmin olduğunu anladım peki neden ona sarılıyordum. Neden şuan burdayım neler dönüyor burda. Ben neler olduğunu anlamazken hıçkırık sesleri duyuyordum Seungmin hıçkırarak ağlıyordu, neden ağlıyorsun diye seslensem de beni duymuyorlardı. Seungmin'in hıçkırıkları yavaşça azaldı ve iç çekme seslerine yerini bıraktı. Hala ne olduğunu anlamamıştım. Şimdi Seungmin konuşmaya başlamıştı, " Çok acı çektim, ruh eşimin bile beni sevmeyeceğini düşündüm ailem ve arkadaşlarım dışında kimse beni sevmez diye düşündüm."

Seungmin bunları derken yerimden sıçrayarak kalktım, rüya beni etkilemişti, onu o halde görmek beni üzmüşt. Neden üzgündü neden öyle düşünüyordu bunlar sadece beynimin oyunu muydu?

Her şey çok karmaşık geliyordu, geri uyuyamıyordum. Hava aydınlanmaya başlamıştı, yatağımdan çıkıp kütüphaneye indim. Rüya tabirleri kitaplarının olduğu bölüme bakmak istiyordum.

Biraz bakınsam bile tam olarak bir şey bulamamıştım. Benzeri olan şeyler vardı, " Sevdiğine bir şey olması vs" gibi ama ben daha Seungmin ile doğru düzgün konuşmadım bile nasıl sevdiğim biri olsun ki.

Sırf kafaya çok taktığım için rüya gördüm diye düşünerek kütüphaneden ayrıldım.

Çok dalgındım aklım hala rüyada idi. Kardeşimin odasına adımladım, daha uyanmamıştı. Yanına uzandım şuan sanırım birine sarılmam lazımdı ve Jeongin bunun için en uygun kişiydi...

Benim sarılmam ile yavaşça gözlerini açmıştı. Bana şaşkınca bakmaya başladı, genelde böyle yanına gelmezdim o da biliyordu kötü hissettiğimde böyle yaptığımı. Hiçbir şey sormadan sarıldı sanırım buna ihtiyacım olduğunu vücudumda anlamıştı ve gevşemişti. Jeongin ile uzun süre öyle kaldıktan sonra yavaşça ayrıldık, bana bakmaya başladı.

Anlatmamı, içimi döküp rahatlamamı istediğinin farkındaydım. Ona rüyamı anlattım benimle birlikte kafa yorsa da sonuç yine 0'dı.

Yataktan çıktık ve diğerlerinin odasına ilerledik, Changbin Hyungun odasına girdik. Uyanmış telefonu ile uğraşıyordu, yanına ilerleyip sakince oturdum. Çok şaşırmıştı sanırım sessiz olmamdan ötürü bana bakmaya başlamıştı.

Daha sonra bir şey anlatmamı bekler gibi bakmaya başladı, Jeongin Minho Hyungu da çağırıp kendisinin anlatabileceğini söyledi. Ona cidden minnettardım şuan anlatacak halimde ruhumda yoktu. Sakince sadece öylesine bakıyordum, bir yere değil dalıp gitme boyutunda bir bakıştı bu...

Minho Hyung da gelince Jeongin rüyamı onlara anlattı, Minho Hyung rüyalarla ilginlemeyi severdi. Bunun iyi olmadığını aksine engellememiz gereken durumlar olabileceğini söylemişti. Korkmaya başlamıştım, bir rüyadan neler çıkıyordu.

Seungmin'den
Yeni güne uyarmıştım, gece sürekli aklımda Hyunjin dolanmış durmuştu. Cidden neden o aklıma gelip duruyordu. Biraz mutsuz bir halde güne başladım.

Felix'in odasına gidip sarılma manyağı olan kuzenime bu sefer o uyurken ben sarılmıştım. Uykusu normalde çok hafif değildi ama sanırım uyanmaya yakın olduğu için sarılır sarılmaz gözünü açmıştı.

Serendipity - Little Star 🌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin