Serendipity - Little Star 🌟

Bizim İçin

Smut!

!!
Jeongin'den
Chan ustaca beni öperken dilini de işin içine katmıştı. Bir yandan öpüp bir yandan elini vücudumda gezdiriyordu.

Üstümdeki kıyafetin eteklerinden tutup yukarı sıyırdı. Elini oradan tenime değdirmeye başladı. Hafif huylansam da sesimi çıkarmadım.

Öperken hafifçe dudağımı ısırması ile ufak bir inlemeyi ağzının içine göndermiş bulundum.

Yavaşça uzaklaşıp bluzü çıkardı. Kendine daha çok alan açan Chan bu sefer boynuma gömüldü.

Boynumu öpüp ısırırken ben inlemekle meşguldüm.

"Agg Chan iz bırakacaksın!"

Chan beni takmayıp bu sefer sadece öpüp ısırmak yerine yalayıp sömürüyordu. Bir anda nasıl buraya gelmiştik anlamadım.

Bir eli ile meme ucumu çekiştirdiği an daha çok inledim. Hassas noktalarımdan biriydi ve o bunu çok iyi biliyordu.

Boynumda işini bitirince aşağı yöneldi. Meme uçlarımı sıkarken gövdeme öpücükler konduruyordu. Daha aşağı inmeden iki meme ucumu da öpüp ısırmıştı.

O an daha da inlerken bundan zevk alıyordum. Üstümde doğrulup hızlıca kıyafetini üstünden çıkarıp fırlattı.

Ayağa kalkıp altındaki kıyafetleri de hızlıca çıkardı. Hala onun küçüğüne alışamamıştım. Tabi onunkine küçük denmezdi.

Uzunluğu ve kalınlığı ile kendimden geçmemi sağlayan şişkinliğe baktım. Yutkunurken Chan bu halime gülmüştü.

"Neden güldün Bay Chan istersen sen benimki ile tanış bugün."

"O minicik şey ile hiçbir şey yapamazsın üzgünüm İnnie."

"Hey onu üzüyorsun düzgün konuş."

"Afedersiniz ilgisini vereyim kendimi affettireyim o zaman!"

Bir anda dediklerinden anlam çıkaramazken altımdakini çıkardı. Ve küçüğümü serbest bıraktı.

Kemikli ellerini küçüğüme sararken elleri arasında iyice yok olmuştu küçüğüm.

Elini sarıp aşağı yukarı çekiştirmeye başladığında zevkten inledim. Kafasını yaklaştırdığında ne yapacağını anlayıp şaşkınca baktım.

Başına öpücük kondurup dili ile küçüğümde gezinmeye başladı. Dilini en aşağı kadar götürüp yukarı çıkarıyordu.

En sonunda ağzını açıp, ağzına da aldığında kendimden geçmiş sayısız inlemelerimi bırakıyordum.

"BOŞALACAĞIM, BOŞALACAĞIM. ÇIKAR AĞZINDAN!"

Dediğimi yapmayıp ağzına almayı hızlandırdı. Daha hızlı aşağı yukarı yaparken sona gelmiştim.

Ağzına boşaldığımda Chan hepsini yutup kafasını kaldırdı ve bana baktı. "Bundan iğrenmedin mi Chan?"

"I ı bebeğim neden iğreneyim?"

Ses etmeyip öylece baktım. Daha sonra Chan kafasını geri eğip bu sefer deliğime yöneldi. Deliğime dil darbeleri atarken çığlık çığlığa inliyordum.

Deliğimi iyice ıslattıktan sonra parmaklarını deliğime yaklaştırdı. Deliğime sürtünen parmaklarla inledim.

"İnlemeni çok seviyorum bebeğim. İnlemeni gizlememeni daha çok seviyorum!"