Bana Söylemeliydin!

652 58 3
                                    

~1 Hafta Sonra~

Hyunjin'den
Seungmin artık daha iyiyken düğün hazırlıkları bitmiş olmuştu. Ne kadar ertelenmesini istesem de Seungmin'in hali yüzünden, o asla istememişti.

Onun isteğinin benim için çok önemli oluşu ile bende ertelemekten vazgeçmiştim. Duygularının yoğun olduğu dönemler yaklaşıyordu sonuçta.

6 aylık hamilelik sürecinin 2.haftalarındaydı ve omega bedeni normalde bunun için dayanıklı olsa da, başına gelenlet yüzünden zorlu bir süreçti her anımız.

Bu süreçte bütün morluklar yok olmuştu. Bedeni daha rahattı. Beraber aşağı inecektik şimdi.

Tam kapıdan çıkmış ilerlemeye başlamıştık ki kavga sesleri işittim. Kalın ses ile bunun Felix olduğunu fark etmiştim, diğer seste ondan aşağı kalır değildi.

Changbin Hyung ve Felix'in ne alıp veremediği vardı?

"Bunu bana söylemeliydin!"

"Uzun süredir yazmıyordu aklımdan çıkıp gitmişti işte!"

Bağırışmalarından anlam çıkaramadım ama onlara da karışmak istemedim. Kendi aralarında halletmeleri onlar için daha sağlıklı bir ilişkiye adım atmalarını sağlardı.

Seungmin'de bana bakış atarken aşağı inmemiz gerektiğini söyledim. Bana uyarak inmeye başladı.

"Min kendini iyi hissediyorsun değil mi? Eğer kötüysen bu halde düğün yapmak pek doğru olmaz biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum Jinnie her gün bunu konuşuyoruz zaten ama bak cidden iyiyim. İyi olmasam bebeğimi tehlikeye atacak bir durumu tercih eder miyim sence?"

Bu dediğinden sonra onu onaylamaktan başka çarem yoktu.

El ele yemek masasına geçtik. Masada sadece Felix ve Changbin Hyung eksikti.

"Onları beklemeden yesek mi kavga ediyorlardı ve baş başa yapsalar kahvaltıyı belki daha iyi olur?"

Önerime herkes uyarken yemeye başladık. Ailelerimiz hızlıca yiyip kalkmıştı. Bizi biraz baş başa bırakmaya çalışıyorlardı bu çok belliydi.

"E Seungminnie iyisin değil mi?"

"İyiyim Minho Hyung ama cidden birinden daha iyi misin sorusunu duyarsam kusabilirim."

"O sorudan değil bebekten kaynaklanır bir kere!"

"Ay çok komiksin Jisung nasıl güldüm ama?"

"Min beni sevmiyorsun değil mi? Ne desem gülmüyorsun küstüm ben hıh!"

Böyle diyip yemek yemeye devam etti. Bizimle konuşmayıp karşımızda flörteşen ikiliye bakıyordum.

Birbirlerine iltifat edip yemek yediriyorlardı.

"Öghk bu ne vıcıklıktır ya?"

Serendipity - Little Star 🌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin