Beni Sevmezsen...

544 51 6
                                    

Medyadaki video sizce de çok güzel değil mii??

Hyunjin'den
Ağlayan bebeğimi kucağıma alıp susturmaya çalışıyordum. Seungmin uyanmamıştı ve uyanmasını istemiyordum.

Gün boyu çok yorulurken biraz uyku onun için çok önemliydi. Bebeğim kokum ile mayışırken mutluydum. Seungmin de bende onu bileğinden kokumuz ile mühürlemiştik.

Bu mühür ile o bizim kokumuzu tanıyıp rahatlıyordu. Şuan kucağımda mışıl mışıl uyuyan minik bebeği beşiğine geri taşıdım.

Yatağımızın yanı başındaki beşikte uyuyorken kendimi yatağa attım. Elimi Min'in beline dolayıp gülümsedim. En huzur bulduğum yerdi o...

Hafif kıpırdandığında uyanır diye korksamda uyanmayıp sadece yüzünü bana dönmüştü.

Güzel dudakları büzülmüş, kapalı gözleri ile çok tatlı görünüyordu. Elimde olmadan dudaklarına bir öpücük kondurdum.

Çilek tadı çok güzel hissettiriyordu. Gözlerimi kapatıp uyuklamaya başladım.

"Kalksana Jinnie!"

"Hm ne, ne oluyor?"

"Gün aydı Jin uyan da yemeğe inelim, acıktım ben."

"Benim koca bebeğim açıkmış mı??"

"Neden öyle dedin ki çok mu şişmanım?"

"Ne? Bebeğim söylediğimden bunu nasıl çıkardın yok öyle bir şey. Sadece bebek bizim minik bebeğimiz. O yüzden sende koca bebeğim oluyorsun.

Bu zayıflık ile kendine şişman deme sakın. Ama kilo alsan da çok yakışır bunu bil."

Utanıp teşekkür etti ve hızlıca bebekle ilgilenmeye başladı. Boynunda sarkan kolyesini hiç çıkarmayışını seviyordum. Keza bilekliği de hiç çıkarmıyordu.

Takı sevmediğini söylese de verdiğim iki takıya da değer verdiğini çok belli ediyordu. Bebeğimize de bilekliği takmıştı.

Hepimiz bilekliği takarken çok güzel gelmişti bu bana. "Hadi inelim huysuzlanmadan gidelim."

"Tamam Minnie istersen ver ben indireyim."

"Fark etmez ama istiyorsan al tabi."

Bebeği bana uzattığında gülümseyip bebişi kucağıma aldım. Hafiften gülen bebeğime bende tebessüm ile baktım.

Ellerini oynatıp yüzüme deyiyorken bu halinden memnundum. Genelde benden çok Seungmin ile uğraşmayı seviyordu.

Kahvaltı da Changbin Hyung da benim gibi bebek ile uğraşıyordu. İkimizde birbirimize bakarken gülümsemiştik. En son düşündüğümüz şey bile olamazdı bu halimiz.

Bundan tabiki oldukça memnunduk. Dünyalara bedel bir mutluluk hakimdi sonuçta. Küçük bebeğim hala benimle uğraşırken bir yandan yemek yiyordum.

Herkes eğleniyor ve mutlu bir kahvaltı yapıyordu. Ta ki bir şey olana kadar...

Jisung bir anda bayılmıştı. Cidden ne olduğunu anlayamamıştık bile. Birden bayılması herkesi korkuturken Minho Hyung onu kucağına alıp çıkışa koşmaya başlamıştı bile.

Peşinden takip ederken dikkatli olmaya çalışıyordum. Hepimiz onların peşinden başka arabaya binerken bir yandan da tedirginlikle konuşuyorduk.

En sonunda sürekli geldiğimiz hastaneye geldiğimizde Minho Hyung yine koştur koşturdu. Acilen bir odaya alındığında kapı dışında kalmıştık.

Serendipity - Little Star 🌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin