Bebek

735 66 7
                                    

Hyunjin'den
Kollarımın arasındaki Min ile güne başlamıştım. Günüm şimdiden baya güzel başlamıştı.

Kollarımı iyice beline dolarken hafif kıpraşmaya başlamıştı. Yüzünü bana doğru döndüğünde dudakları dudağıman çok yakındı.

Dayanamayıp dudağını öptüğümde Seungmin uyanmıştı. "Günaydın Jinnie" gözlerini ovalarken yeni uyandığı için boğuk olan sesiyle çok tatlı geliyordu gözüme.

Hala yatakta öylece oyalanırken yine kapımız çalmaya başlamıştı. "Ya niye hep beni gönderiyorlar ki? ABİ UYANIN YA İÇERİ GİRERİM YOKSA BAK! Acaba gözlerim beni affeder mi içeri girsem?"

"Uyanığız İnnie gel içeri. Gözlerin de bir şey görmeyecek aklın fikrin nerde senin ya!"

Kapı açılınca içeri Jeongin girdi. İmasından dolayı utanan Seungmin ondan başka her yere bakıyordu.

"Kahvaltı hazır kalkın ya. Zaten hep beni gönderiyorlar hizmetliler yerine beni kullanıyorlar hep."

Atarlanıp çıkan Jeongin'in arkasından güldüm. Seung'a döndüğümde bir şey düşünüyor gibiydi.

"Ne oldu bebeğim neyi düşünüyorsun?"

"Neden onu gönderiyorlar cidden onu düşündüm."

"Çok masumsun ama sen. Hepsi bizim sevişebilme ihtimalimizi düşünüp onu yolluyorlar. Feromonlarıma en dayanıklı o kardeşim olduğu için."

Yüzü kızaran Seungmin'in yanağını öpüp ona yataktan kalkması için söylendim.

"Kucağıma alayım mı bebeğim?"

"Hayır gerek yok ağrım yok ki?"

Yataktan kalkıp odamdaki banyoya ilerledik birlikte. İkimizde elimizi yüzümüzü yıkayıp aşağı indik.

Herkese günaydın derken masaya oturuyorduk. Bugün alışverişe çıkma peşinde oldukları için erkenden kahvaltı yapıyorduk.

Güzelce kahvaltımızı yapıp evden çıktık. Annemler şimdilik sadece dördümüzün gitmesinin yeterli olacağını düşünüyorlardı.

Seungmin ile el ele arabaya bindik. Ne kadar annesi var diye utanıp elini çekmek istese de izin vermedim.

Arabada sohbet ederek alışveriş merkezine geldik.

Peşimizde bu sefer muhafızlarda vardı çoğu zaman yanımızda istemesem de annemler olunca mecbur kalmıştım bu duruma. Onların güvenliği benim isteğimden önce gelirdi sonuçta.

Çarşıya da yakın olduğu için önce çarşıda gezinmeye başladık. Küçük kolye satan bir yer gözüme çarptığında oraya ilerledim.

Minik bir yerdi ama yine dikkat çekici kolyeler bulunuyordu. Oraya çekiliyor gibiydim. Elimi mavi renkte olan taş kolyeye atmıştım direk.

Bu Seungmin'e çok yakışırdı. Satıcı bana bakarken konuşmaya başladı.

"Seçiminiz çok güzel bayım."

Beni tanımadığını konuşmasından bile anlayabilirdim. Yabancı olduğu çok belliydi kelimeleri biraz değişik telaffuz ediyordu.

"Size özelliklerinden bahsetmemi ister miydiniz?"

"Olabilir."

"Amazonit taşı deniyor.

Uyum taşı özelliği var. Kullanan kişiye sakinlik verip sinirlerini yatıştırır. Kullanıldığı ortama pozitif enerji yayar.

Serendipity - Little Star 🌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin