SON KEZ [EnKay]

♡ Yapma 💣 (16+) ♡

Helloooo🙋‍♀️ bir kaç gün yazmayacağım dememe rağmen dayanamadım 🤦‍♀️ ama yine de sorumda kararlıyım . K/M???
.
.
.
Eve geldikten sonra saatlarce yataktan çıkamadı Ender. Takati yoktu sanki. Ağlamaktan şişmiş gözleri, kıpkırmızı olmuştu. Akşam saatin 6a geldiğini görünce zorla kendini yataktan attı. Üzerini değiştirip kızının eşyalarını hazırladı. Ne de olsa bir azdan ilk defa kendi babasının misafiri olacaktı kızı. Ardından kızınıda giyindirib çalan kapıya doğru yürüdü. Gelen Kayaydı.

K: Iyi akşamlar Ender.
E: Merhaba. Içeri gel lütfen
K: Teşekkür ederim..kızımı alıb gideceğim (kapıda bekler).
E: Peki. Nasıl istersen (olumlu yönde kafasını salladı).

E: Kızım Kaya amcan geldi bugün onunla gideceksin. Yarın yine bizimle olacaksın.
S: Neden?(şaşırmış gözlerle)
E: Seni misafir edecek. Lütfen üzme onu tamammı? Huysuzluk yapma,yemeğini de ye. Gece de çabucak uyu. Tamammı annesinin prensesi.
S: Babamda gelse nolurrrr anne nolurrr ?
E: (buruk bir yüz ile) Yarın aşkım yarın. Ama şimdi uslu bir çocuk olsan ve Kaya amcanı üzmesen...
S: Babam gelecekmi?
E: Hı hı.

Kapıda geçen bir kaç dakikanın ardından Kaya Semanı hemen arabaya oturtup evine götürdü. Tabi bu arada Yiğitle Kayanın durumu aynıydı. Henüz yüzleşmemiştiler. Ender Şahika cephesindeyse durumlar kritikti.

E: Allo. Şahika aramışsın?
Ş: Ender?! Allah seni kahr etmesin! Madem abime her seyi söyleyecektin neden benim bundan haberim yok? Peki madem söyledin diyelim. Benim en başından her şeyi bildiğimi neden söylüyorsun???? Senin yüzünden abimle aram bozuldu. Sence ben bunun altında kalırmıyım ha???
E: Şahikacım lütfen sakinleş. Her şey senin bildiğin kadar basit değil. Kayayla konuştuktan sonra telefonu kapatmayı unutunca Mahmutla konuştuğum her şeyi duymuş kendisi. Üstelik tek seni değil Yiğit ve Erimi de biliyor. Muhtemelen Yiğitte az sonra gelip bana esip gürleyecektir.
Ş: Nasıl yani. Ender açık konuşurmusun????

Yarım saatlik konuşma içinde Ender tüm yaşadıklarını Şahikaya teker-teker hesap verirmişcesine anlattı. Ardından Yiğitin annesini arayıp kükremesi de, gecikmedi. Ona da açıklama yaptıktan sonra sıra Mahmuttaydı.

E: Aşkım hoş geldin.
K: Ender ne bu hâl? Gözlerin neden şiş? Agladınmı sen? (Elleri ile yüzünü tutar)
E: Olmadı. Alıcak çocuğumu benden. Hani benim telefonum bozuktuya...
M: Eeee?
E: Ben kapatamayınca...
M: Her şeyi duymuş.....
E: Hı hı. Velayeti alıcam dedi bana. Çocuğumu alacak benden. Ne yaparım ben?(elleri ile yüzünü kapayarak ağlar)
M: Şşşş (sıkıca sarılır) geçicek her şey. (Başını okşar) Sen benim bu hayatta tanıdığım en güçlü kadınsın. Gelicez üstesinden merak etme. Biz bir aileyiz. Biz istemedikce kimse bunu bozamaz. Tamammı?
E:(olumlu anlamda başını sallar) hı hı.
M: Peki ya elinde somut bir delil varmı?
E: Ses kaydı. Artı Yiğitin evlatlık senetleri ve benim yalancı hisse devir işlemim.
M: Baya varmış. O zaman biz de konuşmayı deneriz. Ne dersin?
E: Işe yararmı dersin?
M: Kaya akıllı biri. Bence soy ismi ile işi kapatırız. Ama üstüne gitmemeliyiz. Merak etme. Ben konuşurum. Belki bir ortak yol buluruz.
E: Sana güveniyorum.
M: Bir ara bana bu hisse devir meselesini etraflıca anlatırsın. Hadi şimdi silelim şunları (baş parmakları ile göz yaşlarını siler). Bir şeyler yiyelim. Muhtemelen hiç bir şey yemedin. Ilaç vaktini de geçirdin.
E: öffff. Hiç modumda değilim ama.
M: Sema için.
E: Sen kazandın.

Akşam saat neredeyse 11e geliyordu..
Enderle Mahmutun izledikleri filmin bitmesine tam 15 dakika kalmış telefon çalmaya başladı.

E: Ben bakarım sen otur.
M: Hı hı.
E: Allo.
K:Alo Ender?
E: Kaya?(Gözleri büyür) Semaya bir şey mi oldu???
K: Yok aslında. Sadece qaliba uyumak istemiyor.
E: Ne??? Ya bu çocuk 9da uyur demedim mi ben sana?? Saat 11 neredeyse...
K: Ender bağırmayı kesermisin lütfen. Sanki her gün çocuk bakıyormuşum gibi. Ya zaten oynadık bolca. Ama uyumayacağım diyor. Ne yapa bilirim??
E: Şarkı dinlettin mi??
K: Evet 1 saattir ninni dinliyor.
E: Süt içti mi??
K: Evet istedi verdim.
E: Telefonu verirmisin ona?
S: Anneee
E: Aşkım... neden uyumuyorsun?
S: Anne yaaaa....
E: Kızım ama biz konuşmuştuk seninle unuttun mu?
S: Anne ayıcık yok ...
E: Hay aksi... Kaya amcana ver telefonu.
K:Efendim?
E: Kaya Semanın ayıcıkını koymayı unutmuşum. Bir 20 dakika gibi orda olurum.
K: Tamam

E: Aşkım Semaya gidiyorum ben. Ayıcıkını koymayı unutunca Kaya uyutamamış . Gelmek istermisin?
M: Aslında iyi olurdu ama Yigit var. Yakışı kalmaz. Hem ben hem babası,garibine gider yani.
E: Yok ya Yiğit öyle bir şey yapmaz zaten. Böyle düşünme lütfen. Gel hadi.
M: Yok gerçekten bu sefer yalnız git. Bir daha olursa birlikte gideriz.
E: Tamam.(deyişi ile dudaklarını yukarı kıvırdı )

Ender, Kayanın kapısına vardığında kapını açan 2 kişi vardı. Biri canından çok sevdiği küçük kızı, diğeri ise onu kucağına almış biricik aşkı. Ne muazzam bir manzara diye aklından geçirdi kadın. Adamın henüz odamız hazır değil ama şimdilik burayla yetiniyoruz demesiyle kadın hafiften gülümsedi. Sıkıca kavradığı kızına ayıcıkı vermesiyle çocuk hemencecik uykuya dalmıştı. Semanı yatağa yatırdıktan sonra tam odadan çıkacakken, kızının yerinde kımıldandığını gördü. Yavaş adımlarla tekrar çocuğun bas ucuna yaklaştı. Annesinin hafifçe tuttuğu parmağıyla uykuya daldı Sema.

Bu sırada Kaya kapıya yaslanmış bir halde Enderi izliyordu. Içinde bitmek bilmeyen savaşa yenik düşerek sessizce yaklaştı ona...ama Ender hâlâ arkasını dönmemekte kararlıydı. Kayanın arkasında olduğunun farkına varsa bile, bir şey bekliyordu sanki. Yüreğinin hızla çarpmasına aldırış etmeden durdu Ender. Durdu ve adamın kokusunu içine çekti. Istemsizce parmaklarını oynatıyordu. Onur tedirgin olduğunu gösteren daha bir belirti ise hızlıca nefes alış verişleriydi....ve bingoooo...Kaya arkadan kollarını Enderin beline doladı. Ender derinden nefes alışı ile gözlerini kapayarak başını adamın sağ omuzuna yasladı. O sırada Kayanın kafası Enderin sol omuzuna gömülmüştü. Boynuna durmadan sürtünen burunla kasık bölgesinde ki sızıya yenik düşen Ender, duruşunu bozmadan ellerini adamın saçlarında gezdirmeye başladı...

E: Kayaaaaa...lütfen...bunun s-sonu....yok....hata yapıy....
K:Şşş..Sadece sus....hiç bir....sey...yapmaya....
E: Lütfen...yapmaaa....
K: keşke böyle olmasaydı..
E: keşke aynı hatayı yapmasaydım...
K: Yapmasaydık...
E: Hatalıydım...
K: Hatalıydım....
E: Pişmanım...
K: Ç-çok pişmanım...

Ender duyduğu son sözle hızlıca çevrildi. O an adamın parlayan gözlerinde kendini görmesi bile ona yetmişti....başını aşağı eyerek kollarını adamın boynuna doladı. Adamın usulca ona doğru eğildiğini fark ettiyi anda ise başını onun göğsüne koyarak ağlamaya başladı. Kayanın kendisini kollarına almasıyla iyice sokuldu o bedene. Bir kaç dakikanın ardından alt kata varmıştılar...Yavaşça kadını koltuğa bıraktı. Lakin kadın sanki onu bırakmamakta kararlıydı. Kayanın elini tutmasıyla yanağına hafifçe bir öpücük kondurdu.

E:Teşekkür ederim.
K: ....(sadece hoşça gülümseme ile yetindi)

E: Kahve için teşekkür ederim. Ama artık gitsem iyi olacak. Yiğitide göremedim. Aranız nasıl?
K: Soğuk biraz. Uyuyor deminden. Sabah olsun düzelir her şey.
E: Hı hı. Biliyorum senin kalbinin ılımlı yanını.
K: Insan işte değişemiyor.
E: Bilmezmiyim...(dudaklarını sıkarak). Neyse artık ben gitsem iyi olucak.
K: Yarın öğlen yemeyinden sonra getiririm Semanı.
E: Iyi olur. Şimdiden özledim onu.
K:...
E:Iyi geceler.
K: Sanada.

Kaya kapıyı kapattığı anda az önce yaşadıklarını düşündü. Doğru bir şey yapmadığının farkındaydı. Kadının direnişleri de bunu isbat ediyordu zaten...

Ender eve vardığında ilk önce Mahmut diye seslendi. Cevap alamayınca yatak odasına doğru çıktı. Açtığı kapıyla uyuyan eşini gören kadın ayakkabılarını çıkarmakla yetinip, ona arkadan sarılarak uyudu. Aniden adamın açılan gözleri onun uymadığının göstergesiydi...

Yazı hataları için özür dilerim 🙋‍♀️