♡Sırr (16+)♡

419 23 10
                                    

Helloo guys 💛🙋🏿‍♀️ sinir,intikam ve pişmanlık dolu kısa bir bölüme hoş geldiniz 💥
P.S.1.Cover photo yeni. Ama dilerim ki bir gün gerçekten Ender ve Mahmut birleşip Şahikanın fişini çeker!
P.S.2. Cover photo yine bölüme cuk oturdu 🤷‍♀️.

Şahikanın dönüşünden 2 gün geçmişti. Bu zaman kesiminde hiç bir şey değişmese bile, yolunda gitmeyen bazı şeyler vardı.

K: Bence sen bir iyi düşün Ender
E: Kaya bak lütfen biraz daha zaman ver bana
K: Ne için Ender? Ne için? Sevmiyormusun beni sen?
E: Seviyorum tabiiki
K: E o zaman? Neyi bekliyorsun daha?
E: Kaya lütfen yapacak son bir işim var..lütfen (yaklaşır)
K: Ne işi Ender?
E: Şimdi söyleyemem ama gerçekten yapacak son bir işim var...(ellerini tutar) lütfen...
K: Umarım beni kaybedene kadar beklemezsin (ellerini çeker)...hiç bir iş senin ailenden daha değerli olamaz .. ..(parmak yeller)
E: Ama o zaten benim ailemdi....
K: Ölen, artık var olmayan birinden bahs ediyorsun sen!
E: Ölse bile bana hiç kimsenin yapmadığı iyilikleri yaptı o...karşılıksız koyuyo olmam kalbime bir hançer misali saplanıyor....
K: Onun yasını tutmak daha mı önemli senin için?
E: Ben yas tutmuyorum Kaya! Yas en fazla 1 yıl tutulur. Ben o yılı başa vurdum zaten. Ama bu adam benim için gerçekten özel biriydi. Sevmesem bile hatırası var benim için. Çok iyilikler yaptı bana, sen bile beni bırakıp giderken o bana sahib çıktı. Kol kanat geldi. Bir lafımı iki etmedi . Ben şimdi senden birazcık daha zaman istiyorum yarım bıraktığım işi tamamlamak adına. Sense bunu bile bana çok görüyorsun...
K: Tüm hatırlatmaların için teşekkür ederim.
E: Kaya bak gerçekten çok kısa, kısa bir zamana ihtiyacım var.
K: Öyle mi? Peki o zaman söyle bana neymiş o çok önemli işin?
E: ....bak....gerçekten...söyleyemem...
K: Olsaydı söylerdin Ender! Olsaydı söylerdin. Ama ben alışkınım zaten seni beklemeye, seninse beni bir başkasına tercih etmene! Bu oyunu yıllar önce ben Turkiyeye ilk defa döndüğümde de bana oynadın sen! Hatta ilk evliliyimiz bile Yiğitin zoruyla olmuştu! Ama bu sefer Semanın zoruyla olamaz bu iş! Bilmeni isterim!
E: Kaya lütfen...bir dinle beni....
K: (arkasını dönmeden) Iyi düşün!
E: Kaya...nolur...kaybedemem ben seni....yapamam sensiz...
K: (duraksar) Tamam sen nasıl istersen öyle olsun Ender....öyle olsun... zamana ihtiyacın varsa veriyorum sana o zamanı....

Sıradan bir günün yanı sıra Caner Sema lojistike giriş yapmıştı. Ablasının ruhtan düşmüş haline daha çok dayanamayan kardeş, "belki olayların gidişatını değiştire bilirim?" diyerekten, Kayanın yanına uğramayı kendine borç bilmişti. Ikisinin arasında esen sert rüzgarları yumuşatma arzusuyla girdi Kayanın odasına. Adamla bir kaç dakika havadan sudan sohbet ettikten sonra asıl konuya dalmıştı Caner.

C: Abi bak benim ablam seni aşırı kıskanıyor. Bak ilkinde de denedin sonucunu gördün. Şimdi tekrar denersen yinede olumlu bir sonuç alırsın kesin. Demedi deme...
K: Caner ben her zaman bir kıskançlık krizi sonucundamı istediğime ulaşmalıyım? Bu kadının ne istediğini bilmek benim hakkım değil mi?
C: Abi öylede...ama ablamın işlerine akıl sıra ermezki...sonra üzülen sen olursun..ablam bu sağı solu belli olmaz ki..
K: Yani ne yapmalıyım Caner ? Korkmalımıyım?
C: Hayır abi. Sen ablamın ne kadar zor bir durumda olduğunu biliyorsun zaten. Hâlâ uyanırken ağlıyor çoğu zaman. Gördüğü kabus dolu rüyalar da cabası. Ama düştüğü durumdan kurtulmak için çabalıyor o da. Sadece bir süre daha zamana ihtiyacı var ...
K: Caner ben ona zaten zaman veriyorum. Ama dilediğim onun yanında olmak. Ona yardımcı olmak! Ama buna bile izn vermiyor. Bizim evli olmamız ona ne türlü bir zarar vere bilir ki? Biz birlikte olursak düştüğü durumdan daha çabuk çıka bilir Ender......
C: Neyse abi ben bana düşeni yaptım ama lütfen buraya gelmemden ablama bahs etme. Zira kendisi keser beni.
K: (baş sallar) Tamam merak etme. Hadi görüşürüz.
C: Görüşürüz.(el sallar )

Caner bu günlerde çok meşguldü. Mağlum geçmişten gelen elibebekli bir misafiri vardı. Ama diğer misafirlerin yanı sıra bu misafir oldukça arzulanan biriydi...

Chelebi Collection ...

C: Sana bir şey soracağım. (Ayakta)
Ş: (kahvesini yudumlarken) dinliyorum.
C: Sen gerçekten hiç kimse ile görüşmeden,konuşmadan mı ayrıldın Turkiyeden?(oturur)
Ş:......(bacak-bacak üstüne atar)
C: (sinsice bakar) Susuyorsun?
Ş: Görüştüm!(bardağı kenara bırakır)
C: Kiminle?
Ş: Sence?
C: Mahmut?
Ş: Vualaaa (parmak şıklatır)
C: Ne zaman?
Ş: Gerizekalı! Babasını öldürmeden önce! Ben ona bir şans sundum. Ama değerlendiremedi. Bende karşılığında ötdüm....e gerisi mağlum...muhtemelen benden ayrıldıktan sonra iyice içmiş..(hafiften güler)
C: Peki ya bunu kim biliyor?
Ş: Sen!
C: Güzel...ne konuştunuz peki?
Ş: Bana atmış olduğu çamuru!
C: Ne?!
Ş: Evet! Olamaz mı?
C: Hıh sen va birinin sana çamur atması? Öyle mi? Mümkün mü bu Allah aşkına ya?!
Ş: Öyle ya da böyle....karşılığını fazlasıyla ödedi zaten...(tekrar kahvesini eline alır)
C: Hık diyorsun yani...anladım.
Ş: öfff Caner! Sıktın sende ha...biraz bize odaklansan? Ha?
C: Ne yapmamı istiyorsun ki?
Ş: Ya baksana 2 gün geçti. Hiç özlemedin mi beni?( masumca bakar)
C: Evli değilmisin sen? Özlesem ne fark eder ki?
Ş: Peki ya evli olmam bir şeyi değiştirir mi?
C: O değil, ama o (Alp'ı işare eder) değiştirir.
Ş: Güzel çocuk ama.(dik-dik bakar)
C: hı...bir suyu sana, bir suyu Kayaya çekmiş..Hiç babasına benzemiyor Allahtan..(göz devirir)
Ş: (masumca bakar) evet...şans işte...belkide böylesi daha iyi oldu...
C: Aa neden? ..dur tahmin edeyim...kendini beğenmişliyin tuttu yine.
Ş: Aa Caner sende ablan gibi beni iğnelemesen olmuyor mu?
C: Hakkın ama!

Kadın kahve bardağını yerine bırakırken göz temasını bir nebze de olsun eksik etmedi adamdan. Ardından adamın elinden bardağı aldığı gibi masaya bırakmasıyla kucağına oturarak ellerini boynuna doladı. "Ama başka bir şey de benim hakkım!" diyerek adamın boynunu emmeye başladı. "Çocuk?" kelimesinin karşılığında kendisini adamın kucağında sabitleyerken "bu devirlerinde çoğu zaman uyurlar.."cevabını vermişti.

Aslında her kesin (Kaya da, dahil) bir planı vardı bu aralar....
    Ender 1 yılın acısını çıkarmaya çalışırken, Caner de, ona yardımcı olmakla yanaşı,yediyi kazığın öcünü  almakta kararlıydı. Nede olsa her şey küçük bir kayıta bakar öğle değil mi? Küçük kameralar rahatca saklanıla biliyor günümüzde.  Ama bazı gizli-saklı olaylar varki, açığa çıkması göğü yerinden oynatmağa kadirdir....

Yazı hataları için özür dilerim 🙋🏿‍♀️

Bölümü geçiktirdiğim için kısa kesiyorum. Gece yarısı ve ya sabaha karşı yeni  bölümü atacağım 💛

Bu arada dönen dolaplara dair kimin ne fikri varsa yorumlara💥

SON KEZ [EnKay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin