♡Şeytan🔞♡

748 26 34
                                    

Hellooo🙋🏿‍♀️cover photo yasakelmaa.tv instagram hesabından alıntıdır
Sizce kaç bölüm sonra final yapalım?

6 gün sonra....

Geceler güzeldir...evet....ama sabahlar açılacaksa....ve ya yalnız olmayacaksınızsa...sabah durduğunda yalnızdı kadın...yine aynı korkunç rüyanı görmüştü. Kaç tane adam öldürmüştü ki ömrü hayatında? Ve ya kaç tane ölüme neden olmuştuki? Kalp dayanırmıydı peki tüm yaşananlara? Peki ya gelecek olan KARA karanlık misafir?

Enderin Kayayla Şahika hakkında konuşmasından neredeyse 1 hafta geçmişti. Yarın sabah Şahika Paristen dönüyordu. Yalnız değil, oğlu Alp ile birlikte gelecekti. Aslında oldukça uslu bir çocuktu Alp. Aynı Kayaya benziyordu. Aynı onun gibi siyah saçlı, esmer tenli, siyah gözlüydü. Bir suyu Şahikayı andırıyordu. Ne de olsa beyaz tenli olan bu kadın siyah göze, kaşa ve siyah saça sahipti...

E: Semaaaa kızım koşma düşüceksin...
K: Aaa hayatım...izn versene çocuk dilediği gibi oyun oynasın.
E: Aa Kayacığım lütfen ama. Sonra hastalanıyor. Olmaz ama böyle.
K: Ama sen yine de sık boğaz etme bence.
E: Kıyamıyormusun kızına?
K: Seviyorum sizi ben.(gülümser)
E: Bizde seni (karşılık verir). Konuştunmu mağlum şahısla?(kahkaha atar)
K: Hıh (gülümser). Evet...

Caner ablasının kızı Sema ve Kaya ile birlikte oyun parkına gittiğini bildiğinden kafa dinlemek adına evde yalnız kalmayı tercih etmişti. Nede olsa bu gün cumartesiydi ve işler oldukça hatta yok denile bilecek kadar azdı. Caner oturduğu koltuktan kapı zilinin çalınmasıyla ayaklandı. Kendi kendine "bana hiç mi rahat yok?" diyerek kapını açmak için adımlamağa başladı. Konuşarak açtığı kapıda ortalama 1 yıldır göremediği yüzü görmesiyle şaşırarak baka kaldı. Ne diyeceğini bilemezken, misafirin tutmuş olduğu çocuk arabasında uyuyan küçük bebeği görmesiyle kalbinde ağrı karışık bir sızı hiss etmesi gecikmedi. Gözelerini defalarca kez kırparak hızla atan kalbine aldırış etmeden kapını açık bıraktığı gibi az önce oturmuş olduğu koltuğa geri döndü. Misafire aldırış etmeden titreyen elini kahve fincanına uzattı. Içi boş olan fincanı eline almasıyla ağzına doğru yaklaştırdı. Içinin boş olmasını fark ettikdeyse yeniden doldurmak adına tekrar mutfağa doğru yürüdü. Misafirse henüz ayakta dururak,kendisini izlemekteydi. Bir kaç adım atarak adamın yolunu kesmeyi denedi...

C:Çekil önümden!
Ş:Lütfen beni dinlemelisin ...
C:Bunca zamandır neredeydin peki ha? Bu günü mü bekledin ?
Ş: Mecburdum anla beni gitmeliydim
C: Sen mi ???? Allah aşkına yeme beni ya?? Nasılda yalancı bir kadınmışsın sen???? İğrençsin! Şeytansın sen! Tam bir şeytansın!
Ş: Bakkk.. Tamam kabul ediyorum yanlışlarım oldu. Yanlış yaptım seninle konuşmadım, seni aldattım, sana ihanet ettim, ama gerçekten söyleyemediğim şeyler oldu.
C: Ya kimi kandırıyorsun ya sen... kimi kandırıyorsun sen.... Kimi ? Kimi ? Aradan 1 yıl geçmiş! Çıkmışsın karşıma vır vır vır yalan-dolan saydırıyorsun yalanları bir-bir .
Ş: Bir şans versen? Bir kez konuşsak? Olmaz mı hı?
C: Sen çocuk mu kandırıyorsun? Bir de almışsın el kadar çocuğu gelmişsin! Sanki acıyacağım sana!
Ş: Bak beni bilirsin! Kimseye kendimi acındırmaya çalışmadım bugüne kadar! Hiç kimseye şans tanımak istemedim! Tekim ben! Ne istediysem yaptım şu zamana kadar! Hiç kimseye de ihtiyacım olmadı! Evet,zaman zaman yardım almış ola bilirim, o ayrı. Ama şimdi buraya bir barışık imzalamak için geldim! Abimle görüşmek, konuşmak için geldim! Ailemi tekrar geri kazanmak için geldim! Tamam kabul ediyorum o günden sonra seninle hiç konuşmadım, hiç görüşmedim bile. Sadece cenazeye geldim, orada gördüm seni. Zaten o gün de konuşamadım. Abim kolumdan tuttuğu gibi dışarı attı beni. Izin vermedi kalmama.... sinirliydi .... çok öfkeliydi.... kaçtım bende.... sadece kaçmayı başardım... Ama bu seni unuttum anlamına gelmiyor Caner! Belki beni affetsen.... konuşsak... tekrar anlaşabiliriz....
C: Yaaa ne konuşması? Sen ne konuşmasından bahsediyorsun? Tamam, anladım, bir süre zarfında türlü türlü dümen çevirdin! Sonradan yaptıklarının gün yüzüne çıkmasıyla kaçtın... öyle... ama yakın zamanda evlendin ! Çocuğunun babasıyla hem de! Daha ne istiyorsun Allah aşkına! Geç Kalmadın mı sanki ?!!
Ş: Seni....seni istiyorum....seviyorum seni....
C: Sen? Beni? Hahahahahahahahahah Şaka mı bu?
Ş: Hayır... (masumca bakar)
C: Sen bu hayatta kendinden başka hiç kimseyi sevmezsin Şahika! Alp'ı bile sevdiğinden şüpheliyim!
Ş: Benimle böyle konuşmaya hakkın yok!
C: Ahahaha evet affedersiniz Şahika Alaca! Affedersiniz.
Ş: Niye böyle tepki verdiğini ben gayet iyi biliyorum aslında (üstüne üstüne yürümeğe başlar)
C: Allah Allah niyeymiş?
Ş: Hala bana aşıksında ondan (yürür)
C: Bak sen?? Öyle mi? (Arka-arkaya yürür)
Ş: Evet....beni affetmeme sebebinde bu zaten..(yürür) beni kaybettiğin için pişmansın (kısık sesle söyler)
C: (durur) pişmanım evet! Ama kaybettiğim için değil de, sana harcadığım zaman için!
Ş:(burun buruna durur) unutamadın beni....
C: Hı hı (heyecanlanır)
Ş: Hâlâ seviyorsun (dudaklarına bakar)
C: Asla.....(dudaklarına bakar)
Ş: Her an dul kala bilirim....(yaklaşır)
C: Senden de bu beklenir( yaklaşır)
Ş: Kabul etmezmisin beni?
C: H-hayır..
Ş: Yalan söylüyorsun...
C: Af...fet..mem...(saçından tutarak arkaya çekmesiyle dudaklarına yapışır)

🔞🔞🔞
Adam kadını öperken bir eli ile de, sıkıca boynundan yapışmıştı. Aynı anda hem boğuyor hem öpüyordu kadını. Kadının kesilen nefesini hiss etmesiyle boğazını serbest bıraktı adam. Yüzüne atılmış tokatla tökezleyerken, dikelmek için sarf ettiği çabanı, kadın üzerine sıçrayarak boşa çıkarmıştı. Halının üstüne yıkılmasıyla kadının dudakları ile tekrar temas etti kendi dudakları. Bebeğin sessizliğinden yararlanarak hızlı-hızlı adamın soyunmasına yardım etti kadın. Dakikalar sonra her ikisi çıplak kalmış vücutlarının temas etmesi ile hazz verici sesler çıkarmaya başlamıştılar bile. Bir-birlerine oldukça sert davranarak, durmadan tokat atarak, türlü türlü işkenceler ederek bitirmiş oldukları işin nihayetinde ikiside deli gibi gülmeyi becermişti.....
🔞🔞🔞

Mağlum nefret ve aşk bir-birine çok bağlıdır aslında. Aşık olduğun birine seni iten şey bazen ona karşı hiss etmiş olduğun nefret de, ola bilir. Işte Canerle Şahikanın da olayı buydu... Şahika bilerekten 1 gün önceden dönmüştü Türkiyeye. Caner için... 1 yıl önce gerçekleştirmesi gereken konuşma, yüzleşme için. Ama o gün onların ikisi içinde sürpriz olmuştu oysaki...içlerindeki öfke ve hırsla bir-birlerinin ateşine kapılmıştılar. Gerçekleştirmiş oldukları cinsel ilişki sonrası Şahika hiç bir şey olmamış gibi Canerle kısa bir sürede tekrar konuşarak evden ayrılmıştı. Tabiiki her ikisi bu " mutlu anı " gizli tutacaktı. Ama bazı izler vardır ki, onların gizli kalması mümkün değildir...

Akşam...

K: Ender sen eve gir . Hava soğuk. Semanı ben getiriyorum . Uyudu zaten.
E: Çantasını aldım ben. Kapıyı ben kapatırım geç sen.
K: Sen evin kapısını aç (kız kucağında)
E: Hadi gel.... Canerrr(kısık sesle)
K: Yok mu?
E: Uyudu herhalde. Gel kapısını açtım odanın... Hadi şöyle koy...gerisini ben hall ederim git sen(montunu çıkarır). Ben gelip kahve yaparım birer tane bize.
K: Ben bir elimi yüzümü yıkayayım.
E: Peki.

Ender sakince, uyandırmamaya dikkat ederik kızının üstünü değiştirmesiyle, üzerini iyice örtdükten sonra odadan ayrıldı. Kapını kapattığı anda kardeşinin gözlerini ovarak kendisine doğru geldiğini fark etti. Boynundaki kızarıklıkları fark etmesiyle tadının kaçtığını anlayan kadın, kardeşinin ağzını aramanın kötü sonuç vermeyeceği kanaatine gelmişti.

C: Abla? Uyudumu Sema?
E: Evet. Evet de Canerciğim. Tüm gün evdemiydin sen?
C: E-evet. Neden sordun?
E: Hiç öylesine. Ne yaptın peki tüm gün evde?
C: Hiç işte,televizyon,yemek, uyku...ablaaa ben şuan sorgudamıyım?
E: Aaa Canerciğim onu nerden çıkardın? Sadece (yaklaşır) burası (çenesinin altına dokunur) ve burası (boynunun sol tarafı) kızarmış mı, morarmış mı, anlayamadım da....(merdivenlere doğru yürür)

Caner yaptığı hatanın gün yüzüne çıkmasıyla ani bir şok yaşasa da, hemen kendini toparlar ve az önce çıktığı odaya koşar gibi yürüyerek geri döner. Galiba Kayadan saklanmak şuan itibariyle çok iyi bir fikirdi!

E: Kaya? Ne yapıyorsun?
K: Kahve
E: Hani ben yapacaktım?
K: Meşgulsün diye ben yapayım dedim..
E: Çok teşekkür ederim (yüzünden öper)
K: Kabul edilmedi
E: Allah Allah (ufak ufak dudağından öper)
K: Bak bu oldu. Hadi afiyet olsun.
E: Eee Şahika yarın saat kaçta geliyor?
K: Gelmiş bile
E: Ne??
K: Evet, bir otele yerleşmiş. Az önce aradı.
E: Otelemi? Sana neden gelmediki?
K: Konuşuruz önce dedi...her halde kabul etmem diye korkmuş.
E: Hımmm ola bilir. Eli çocuklu nede olsa...artık her şey çok farklı. Yani... ama seni tanıyo, her halde onu kabul edeceğini bilmesi gerekir ki,bence biliyor o da bunu. Sadece korkuyor belkide.....
K: Doğru söylüyorsun. En iyisi zaten yarın buluşmak. Biz yarın sabah görüşelim. Alırım ben onları eve. Siz de akşama gelirsiniz. Hafta sonu zaten, işinde yoktur. Ama eğer Caner gelmek istemezse anlayışla karşılarım. Ne de olsa haklı çocuk.
E: Bence de gelmez o. Ama her ihtimal sorarım kendisine.(gülümser)

Her ne kadar böyle bir şeyin olamayacağı düşüncesini kabullense de, işkillenmişti artık Ender. Nihayetinde kadın neyi nasıl algılardısa öylede karşılardı . Ama artık çok geçdi ve ok yaydan çıkalı çok olmuştu...

Yazı hataları için özür dilerim 🙋🏿‍♀️ çok uykum var ardını yalnız yarın ata bilirim 💛

SON KEZ [EnKay]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin