Şimdi düşünelim ki, Ender Ekinci house'a (85.bölüm) geldiği zaman Kaya ordaydı ve Fatma izinliydi.....
Kadın tüm gücünü toplayıp zili çaldı. Hissettirmemeye ne kadar özen gösterse bile heyecanlı olduğu her hâlinden belliydi. Tekrar zile dokunduğu zaman kapının açılmasıyla beraber "Ender, hoş geldin. " dedi adam. Üzünü hüzn kaplarken kadının dolan gözleri ona kilitlenmişti. "H-hoş bulduk Kaya." Diye bilmişti sadece.....K: Geçmiyecekmisin içeri?
E: Afedersin. Daldım bir anlık. Fatma yokmu?
K: Izinli bu gün. Paltonu alayım?
E: Hmm,anladım. Merci.
Adamın yön gösterir gibi el uzatmasıyla masaya doğru ilerledi kadın. Fatma evde olmasa bile masa güzelce donatılmıştı. Yemeklerin yanı sıra masa da kirmizi şarapta yer almaktaydı. Bir iki kısa laflamanın ardından yemekler yenilmiş, mum ışığında şarap dolu kadehler ele alınmıştı. Ortam bir az hüzn, bir az heyecan , bir az da aşk ve hasret doluydu. Sessizliği bozmak adına kadın konuşmaya çalıştı.....
E: Uzun zaman oldu bu masaya oturmayalı.
K:Evet.
E:Garipsemişim doğrusu...
K: Neden? O kadarmı kötü durumumuz?
E: Aslında..... benim açımdan değil. Yani, nasıl desem..... o-o kadar çok şey yaşandıki bu kisa zaman kesiminde artik neye, niçin üzüleceğimi bile kestiremiyorum. Hele başımıza gelenler... yanlış anlaşılmalar....
K: Evet (alayli bir sekilde güler). Başımıza gelenler, senin beni,aynı zamanda benim seni aldatmam. Yigitin hayatını mahv etmemiz,ardından senin intikam almak adına Halitle evlenmen.. bencede bunlar aşırı ağır etkiler yarattı bizde, bizim iliskimizde. Yani en azından benimle konuşa bilirdin. Her şeyi, neyi nasıl gördüysen öylece söyleye bilirdin bana!
E: Tek suçlu benmiyim? Hatırlarsan benden önce boşanma protokolü hazırlayan sendin??? Peki ya sen? Sen neden benimle konuşmadın? Neden sustun?
K: Yapamadım! Yapamazdım! Kendime yediremedim! O adam tam da ben eve girdiğim anda evden çıkıyordu. Yemek masası, romantik ortam, senin odanin her köşesine atılmış giysilerin! Ne anlaya bilirdim??? Seninle ne konuşa bilirdim acaba??? Birde gelip bana benmi suçluyum diyorsun????
E: Kaya!!! Ben otele geldiğimde kapını bana yarı-çıplak bir kadın açtı! Buna rağmen ben bu gün seni aradım!Buluşalım, konuşalım dedim. Aldatıldığımı düsündüğüm halde bile sana doğru bir adım attım. Seni aldatmadım beni... hep sevdim...Ben hep seni çok sevdim Kaya... sana ihanet etmedim. Ben sana inanıyorsam sen neden bana inanmayasın??? Bu kadarmı güvenmiyorsun bana??...
K:Affedersin ama, beni bir kere para ve güç uğruna yaşlı bir holding sahibine değişmiş birine ikince kez güvenemezdim.....
O an kadın deminden beri elinde sıkıca tutmuş olduğu kadehi ani bir sinirle yere firlattı. Hızla ayağa kalkmasıyla kadehi fırlattığı elini havaya kaldırdı. Adamı vurmağa yeltendiği elinin bileğinden sıkılmasıysa duraksadı ve o çok özlediği gözlere daldı... Sadece ben seni aldatm.... diye bilmişti . Daha doğrusu adamın onu kendine sıkıca bastırmasından dolayı şaşırmasıysa, diyememişti. Ve o an aylar sonra dudakları kavuşmuştu.
Gözlerini kapadı kadın...dudaklarındaki sıcaklığa ve sululuğa odaklanarak...ayların özlemi sıkı ve şehvet dolu dudakların birleşmesiyle giderilebilirdimi? Peki ya tenler? Kavuşamazdımı?
Neredeyse bir kaç dakika süren öpüşmenin ardından dudaklarını ayırdı adam. Kadının kolunda ve belinde olan ellerini boynunda birleştirmesiyle tekrar kadının dudaklarına yaklaştı... narin-narin, özlem giderircesine..son defa öpücekmişcesine üst dudağını kavradı kadının...aynı anda kadında alt dudağı esir almış ve ellerini adet ettiği yere, adamın boynuna dolamıştı. Küçük bakışmanın ardından kadını kucağına aldı adam. Tekrar dudaklarını ufak-ufak öptükten sonra kadını, eskiden birlikte uyudukları odaya götürdü. Kadın sırtının yumuşak yatağa değmesiyle nerede olduğunu anladı ve ellerini serbest bırakdı. Sevdiği adamsa kadının yumuşak dokulu boynunu emmekle meşguldü. Usulca, işaret parmağını kadının dekoltesinden dışarı taşan göğüslerine dokundurdu. Avuçlamaya başladığı an kadın dile getirdiyi hafif inleme ile ani bir hızla yattığı yerden doğrulub adamın gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Çabucak kurtulduğu gömlekten azad olmuş kasları sulu-sulu öpmeye yeltenirken, elleri de, kemeri açmakla meşğüldü... adam emiği boyundan usulca aşağıya inmiş,göğüs uçlarını hafifce ısırırken, eliyle de destek veriyordu...adam eliyle sıktığı yumusak kalçalardan ve iyice kavradığı belden destek alarak kadını uygun pozisyona getirdi. Adamın son anda ettiyi hereketle kadının inlemeleri yerini aniden atılmış cığlıka vermişti. Böylece gece onlar için kavuşma anı olmuştu...
Sabahın ilk ışıkları ile Ender gözlerini açtı. Hafifce başını kaldırmasıyla umduğu yüzü yanında görmemesi bir oldu. Ilk olarak Kaya diye seslendi ardından ise belki banyodadır diye, düşündü. 10-15 dakika bekletikten sonra banyoya bakmak için kalktı. Ama Kayayı bulamadı. Son bir ihtimal evin her odasını gezdi. En sonda Fatmayı görmesiyle duraksadı .
E: Fatma hanım? Kaya nerde?
F: Ender hanım? Merhaba. Kaya bey gitmedimi?
E:Gitmekmi? Pardon da , nereye?
F: Ender hanım aslında ben de bilmiyorum. Ama bildiğim kadarıyla gece uçağı kalkmalıydı.
E:....
Ender ilk önce şaşırsa da , bir yanlışlık olduğunu düşünerek hızlı adımlarla yatak odasına kalktı. Içinde sevdiği adamın giysilerini bulacağını umduğu dolabı boş görünce afalladı. Bir anlık kendi kendine düşündü. Ola bilirmi? Kaya beni ikinci kez bırakıp gidermi? Her şey yoluna girmişken bunu bize yaparmı?
Düşüncelerinden kurulduğu anda telefonunu eline almasıyla Kayayı aramağa başladı. O anda gözüne resim çerçevesinin arkasında duran bir mektup göründü.
Evet. Bu bir terk edilişti...3 ay sonra.....
(Mektubu aldığım gibi koydum kesemedim kusura bakmayın 🤦♀️)
Ilk defam umarım yazılım hatalarını görmezden gelebilirsiniz😊💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON KEZ [EnKay]
FanfictionEğer 85.ci bölümde Enderle Kaya arasında biraz farklı olaylar yaşansaydı ne olurdu? Peki ya Enderin hayatına onu Kayadan daha fazla seven biri girseydi ??? {(18+) cinsellik içerir} . . . İki adam, bir kadın. Yarım kalmış seâdet, tükenmeyen aşk...