Sabaha karşı doktor sonunda ameliyattan çıkmıştı.Yaklaşık 3 saattir ameliyattaydı, doktora doğru koştu Delta "Omegam...o nasıl durumu nasıl?" sordu telaşla ama doktorun yüzüne bakılırsa pek mutlu haberleri yoktu "Üzgünüm eşinizde hemofili hastalığı var ve kanı durdurmak çok zor oldu,onu bir kaç gün yoğunbakımda uyutacağız.Vücudunda çok fazla yara var birkaç kaburgasında çatlak tespit ettik.Başından ve boynundan da hasar almış.Şuan hastanın kendiliğinden uyanmasını beklemekten başka çaremiz yok geçmiş olsun "deyip yanlarından uzaklaştı. Jeonguk ise yalnızca doktorun arkasından bakmakla yetinmişti.Çöktü Delta oturduğu yere.Şimdi ne yapıcaktı?.Omegası uyanamazsa,yokluğunu nasıl dayanacaktı.Böyle bir hastalığı olduğunu bile bilmiyordu.Belkide onun hakkında hiçbirşeyi bilmiyordu.Ne sever,ne içer,ne giyer ?Tanıyamamıştı yakından daha doğrusu bu şansı ne kendine ne de Taehyung'a vermemişti.Bu kadar masum biri ve Tanrı tarafından bu kadar özenerek yaratılmış biri nasıl bu kadar günahkar olabilirdi aklı almıyordu.
Saat sabahın altısıydı.Herkes bir köşede kıvrılmış uyuyordu bir kişi hariç .Jongsuk uyanmış etrafına bakınıyordu Jeonguk'un hiç uyumadığından emindi çünkü halâ aynı yerde ,iki eli cebinde camın önüde dikiliyor ve sigarasını içiyordu.Üzüldüğü zaman hemen sigarasına sarılıp paketin nerdeyse yarısını bitirirdi.Üzüldükçe derin derin düşünür,kahrolurdu.Tabiki aklındakiler onun uyumasına engel oluyordu.Ona doğru adımladı elini omzuna atıp "Uyuyamadın değil mi?" dedi hafif tebessümle,bu hareket camdan dışarıyı seyreden Jeonguk'un irkilmesine sebep oldu "Uykum yok" dedi başını eğerek.Abisi başından tutup göğsüne yasladı kardeşini "Ne kadar üzgün olduğunun farkındayım ama yapma böyle,seni böyle görünce canımdan can gidiyor güzelim" Bu sözler Jeonguk için son noktaydı iki damla gözyaşı akıttı abisinin gömleğine.Neden böyle oluyordu,o Taehyung'u sevmiyordu bile neden bu kadar üzgündü.Canının yandığını görmek hoşuna gidiyor sanıyordu ama yanılıyordu.Dün gece onu öylece ölü gibi bulduğunda kalbi yerinden sökülmüş gibi hissetmişti ama neden? Evet vicdanlı biriydi ama Taehyung'a hiç merhamet etmemişti ki şimdi niye böyleydi peki? Ne değişmişti?
"Şşhh yapma Jeon en son 6 yaşındayken ağlamıştın senden büyük bir Alfayı dövemedin diye" bunları hatırlatarak güldürmeye çalışıyordu minik kardeşini.Evet 1.86 boy 78 kilo ağırlığında,üstelik Deltaydı o da ama abisi için minikti işte,onun için minicikti.Kıkırdadı Jeonguk "Ağlamamıştım tamam mı" dedi burnunu çekerek "Tabi tabi gözüne toz kaçmıştı değil mi?"dedi kardeşinin çenesinden tutup başını kaldırarak.Kısa bir sessizliğin ardından Jeonguk konuştu "İyi ki varsın iyi ki benim abimsin seni çok seviyorum" Tekrar başını yasladı abisinin boynuna tabii üçüncü bir beden farketti, ikisine sarılıp ağlayan bir civciv beklemiyorlardı "Neden beni de çağırmadınız bana niye sarılmadınızzz~~" dedi burnunu çekerek sevimli bir şekilde ağlayan Jimin "Gerek duymadık"dedi Jeonguk gözlerini devirerek.Aslında şaka yapıyordu ama bunu Jimin'in bilmesi gerekmiyordu.
"Yaa gıcık!!" deyip minik tombul elleriyle yumruklar atmaya başladı küçük abisinin koluna.Jednguk onun bu ağlamaklı hallerine dayanamayıp
"Gel meleğim gel dinleme sen onu " deyip kendine çekti en küçüğünü.Kimse kıyamıyordu ki ona hem o bir Omegaydı diğer türlere göre çok daha kırılgandı.Narin bir bedeni ve zayıf bir bünyesi vardı Omegaların.Peki ya Taehyung?O da Omega değil miydi? Onu neden acımadan incitmişlerdi ona niye kimse merhamet etmemişti,o niye hiç mutlu olamamıştı neden hep yargılanmış, hor görülüp küçümsenmişti?Sarılmalarını bölen şey babalarının sesi oldu "Küçük Deltam" dedi kollarını açarak bay Kihyun.Jeonguk hemen babasının kolları arasına girmişti.Böyle durumlarda özellikle babasının karşısında küçük bir çocuk gibiydi.Her şeyi es geçiyor hatta Delta olduğunu bile unutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOSİNG YOU-Seni Kaybediyorum
Fanfiction"Tek istediği birazcık merhametti" Delta:Jeon Jeongguk Omega:Jeon Taehyung Mpreg Biraz femtae😇🥰 SMUT DÜZ YAZI OMEGAVERSE ŞİDDET ANGST DEĞİL ÇÜNKÜ MİNİK KALBİM KALDIRMAZ🌸 Arkadaşlar bu benim ilk hikayem,içimde hikaye yazma isteği çok vardı ve y...