Ep20-Hep Seni Bekledim

8.5K 400 150
                                    


Beni uçurumdan çekip aldıkları gün,kimseye anlatmamıştım neler olduğunu.Yalnızca kafamı dinlemek için bir kaç yıl önce Jimin ile birlikte yaptığımız ağaç evimizin yakınlarında olduğumu söyledim.Dört gündür ortalarda olmayışımı ancak bu şekilde açıklayabilirdim.Herkes inanmış gibi yapsa da abim şüpheyle bakıyordu.Malesef tepeden tırnağa beni tanıyan bir abim vardı ve onu inandırmak neredeyse imkansızdı.

Hastahaneye döndüğümüzde annem,Taehyung'a çorba içiriyordu.Yanlarına gidip gitmemekte kararsızdım.Açıkçası yüzüm de yoktu.Ancak omegam beni farkettiğinde hareketlendi.Annem ne olduğunu anlamak için etrafa bakınırken beni gördü.Elindeki kaseyi bırakıp bana doğru koştu.Ve sımsıcak sarılışıyla "Oğlumm!" Diye adeta haykırdı.Sonra da ağlamaya başladı.O ağlayınca bende ağladım.Anneme sarılırken Taehyung ile göz göze geldik.O da benim anlayışıma ağlıyordu.

Annem benden ayrılınca "Kaç gündür ölüp ölüp dirildik!Hiç mi düşünmüyorsun ne halde olduğumuzu?" Dedi sitemle.Haklıydı buna hakkım yoktu.Ben lider doğup lider gibi büyümüştüm.Kendimden önce hepsini düşünmeliydim.Bu yüzden herşeyi halledip temiz bir sayfa açmak istedim.Kendimi herkese affettirebilirdim.Ama ya Taehyung? O beni affedecek miydi? Kendimi şöyle bir Taehyung'un yerine koyduğumda-Hayır asla affetmezdim.

Taehyung'un intikamını alırsam,yüreğime su serpilir sanıyordum.Ama hayır soğumuyordu.Nasıl bu kadar aptal olabilmiştim.Nasıl da hiçbir şeyi sorgulamadan bu kadar fevri davranabilmiştim,anlayamıyordum.En önemlisi de nasıl bu kadar geç farkedebilmiştim her şeyi.Şimdi düzeltmeye çalışsam da düzeltebilir miydim herşeyi.

İmkansız.Hiçbir şey olmamış gibi davranabilir miydim.Ona herşeyi unuttursam bile kendim unutabilir miydim? Ya karşıma Yunho çıkmasaydı? O zaman bu berbat giden hayat böyle devam edecek ve hiçbirşey düzelmeyecekti.

2 AY SONRA...

Ofisimde oturmuş ,yine derin düşüncelere dalmıştım. Taehyung hastahaneden döneli bir iki ay olmuştu ve benimle asla konuşmuyordu. Birden kapı tıklatılınca irkildim. "Girebilir miyim?" Bu ses Suho'ya aitti.
"Gell" diye seslendim.İçeri girer girmez yüzümü inceleyip " Kara kara ne düşünüyorsun? Yoksa Taehyung iyi değil mi?" Dedi endişe dolu sesiyle.Kafamı iki yana sallayıp reddettim. "Hayır hayır! O iyi ama hala beni affetmek sayılmaz.Beni reddetmeye cesaret edemiyor ama,herhangi bir cevap da vermiyor.Ne yapmalıyım?Nasıl affettirebilirim kendimi?"

Gerçeği affedilmeyi hakediyor muyum pek de emin değilim. "Bence ona bir hediye almalısın." Mantıklıydı.Ama onun beni bir hediyeyle affedeceğini sanmıyordum.Ama denemekte fayda vardı. "İyi fikir aslında.Omegam kinci biri değildir.Jimin onu dolduruşa getirmese çoktan affetmişti beni ama her fırsatta Jimin bir iş çıkarıp alıyor onu yanımdan" dedim gülerek.Onun alamadığı intikamı Jimin alıyordu.Suho'da buna gülmüştü. "Hah! Dostum Jimin'i karşına alman yararına olmaz.Onunla ne kadar çabuk uzlaşırsan, Taehyung'a da o kadar çabuk kavuşursun" dedi.

İkimiz de resmen ağlanacak halime gülüyorduk.Jimin'in dişli bir düşman olduğunu biliyorduk. "Bir yüzük veya bir kolye al.Ama anlamlı olmalı" fikri güzeldi ama yoluna dünyayı sersem de az gelirdi. "Aslında ona yolda bulduğum bir gül bile versem onun için dünyanın en değerli hediyesi olur.Çünkü fazlasıyla alçak gönüllü ve küçücük bir şeyden bile mutlu olan biri" deyince Suho iç çekti. "Sende ona benzeyen bir omegam olsun isterdim" dedi yeniden iç çekerek.

"İşte bu imkansız,çünkü benim omegamın dünyada bir eşi yok" dedi gerinerek.Sanki onu hep mutlu etmiş gibi bir de övüyordum. "Çok şanslısın öyle bir omegaya sahip olduğun için" Çok haklıydı.Ben dünyanın en şanslı aynı anda en aptal adamıydım.Elimdeki şansı görememiş,değerlendirememiştim.

LOSİNG YOU-Seni KaybediyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin