TH...
Hastahaneden döneli neredeyse çok olmuştu.Jungkook'un değiştiğini,daha doğrusu değişmeye çalıştığını görüyordum.Dili bıkmıştı af dilemekten,bu sefer de gözleri af diliyordu her fırsatta.Ona kırgındım,kıyamazsam da çok kırgındım.Kırgınlık bile hafif kalırdı.Her gün olduğu gibi dünde yalvarmıştı.Ona bu denli aşıkken,onun bana yaptıklarını unutamıyordum bir türlü.Dün yine içimde birikenleri tek tek söylemiş ve rahatlamıştım.Büyük bir yükten kurtulmuş gibiydim. Ondan gitmeyi çok istemiştim. Tuhaf bir şekilde bana kızmasını beklerken,her defasında ağlamaklı olması beni şaşırtıyordu. Defalarca pişman olduğunu ve bir şans istediğini söylüyordu.Buradan gitmek ve uzaklarda yaşamak istesem de yüreğim ve vicdanım kalmamı söylüyordu. Tanrı şahit ki defalarca denemiştim.Ama yapamadım.Kalbim ve ruhum buna el vermedi.Onun için değil Jimin ve güzel kalpli ailesi için yapamıyordum en çok da.Çünkü gidersem Jungkook yıkılacaktı buna adım gibi emindim.Ama benim umrumda olan şey ailesiydi.Jungkook'un durumu onları yıkacaktı.Yine bir gün evi terkedeceğimi Jimin'den duyan Hana annem ağlayarak evimize gelmiş ve neredeyse ayaklarıma kapanmıştı.Onu bu hale getirdiğim için nefret etmiştim kendimden.Kocam kötü biri olsa da ailesi iyiydi.Onlar tarafından çokça sevilmiştim.
Başımdan geçenleri Hana anneme anlatmıştım.Duyduklarına inanamamıştı.Haklıydı.Büyüttüğü oğlunun böyle şeyler yapabileceğini kim düşünebilirdi.Bu zamana dek onlara anlatmadığım için çok pişmandım.Belki de bir şekilde birine anlatsaydım veya Jongsuk abim başımızdan geçenleri en azından susmak yerine onlara anlatsaydı belki de şimdi farklı şeyler olabilirdi.
Belki de burada kader devreye girmiş ve bizi bir arada tutmak için susturmuştu.Ancak Jeonguk'un gitmesiyle onlar mahvolacaktı.Çünkü Jungkook beni bulmadan önce üç yıl boyunca bir ölü gibi yaşamış.Hana annemin bunları anlatırken nasıl harap olduğuna şahit olmuştum.Yalvaran bakışları beni burada tutmaya ikna etmişti.Oğluna bir şans daha vereceğimi söylemiştim.Fakat onu henüz affetmem mümkün değildi.Yalnızca Hana annem ve babam üzülmesin diye kalacaktım.Tabiki şimdilik...Eğer Jungkook'tan yitirdiğim güveni ve sevgiyi yeniden duyamazsam,gitmekten başka çarem yoktu.Artık ne annem bildiğim Hana annem ne de babam bildiğim Jiwong babam beni durduramazdı. Kişiliğine tezat aylardır nazik davranıyordu.Ama yine de korkuyordum.Çünkü dengesiz bir karaktere sahipti ve güvenmekte zorlanıyordum.
Hala güvenemesem de bütün bunları Jimin sayesinde yavaş yavaş atlatıyordum.Jungkook'ta farkettiğim bir diğer şey ise Eunwoo kucağımdayken seyre dalıyordu ya da ben kendimi kandırıyordum.Artık düşünmekten de yorulmuştum,zamanın akışına değil Jimin'e bırakmıştım herşeyi.
Ona herşeyi anlatmıştım...
Öyle öfkelenmişti ki bunca zaman bunlara neden ve niçin katlandığımı sormuştu.Açıkçası neden katlandığımı bende bilmiyordum.
Çekip gitsem,çalacak bir kapım,tutunacak bir dalım yoktu ki.Ben doğduğumdan beri sahipsiz ve kimsesizdim.Hiç kardeşim veya bana bu kadar yakınlık gösteren kimsem olmamıştı ki.Bir tek Yunho vardı onunla da evlendiğimden beri görüşememiştim.Sonra Jimin geldi ve herşeyim oldu.Sanırım Tanrı artık bana acımış ve Jimin'i yollamıştı.Jimin yaşadıklarımı ve Jungkook'un babasına da anlatmıştı.Bu durum kayınbabamı çok sinirlendirmişti.Evimize gelip Jungkook'a ağzına gelini saymış ve onu küçük düşürmüştü.Biraz üzülsem de haketmişti.Daha çok üzüldüğüm şey ise bunları daha önce benim anlatmamamdı.Beyki de işler bu raddeye gelmezdi.Ama aptallık edip susmuştum ve cazasını çekmiştim.
"Günaydın Tae!" Dedi cıvıl cıvıl sesiyle.Evin neşesi olmuştu resmen.Artık Jungkook bile sık sık gülüyordu.Her ne kadar atışsalar da ve anlaşamayor gibi gözükseler de birbirlerini çok sevdikleri apaçık belliydi.Kardeşlik böyye birşeydi demek ki.Eminim ki eğer Jimin kardeşim olsaydı sırtım yere gelmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOSİNG YOU-Seni Kaybediyorum
Fanfiction"Tek istediği birazcık merhametti" Delta:Jeon Jeongguk Omega:Jeon Taehyung Mpreg Biraz femtae😇🥰 SMUT DÜZ YAZI OMEGAVERSE ŞİDDET ANGST DEĞİL ÇÜNKÜ MİNİK KALBİM KALDIRMAZ🌸 Arkadaşlar bu benim ilk hikayem,içimde hikaye yazma isteği çok vardı ve y...