Ajansta rutin bir gün baslar, toplanti yapılır herkes işinin başına döner. Dicle ve Feris cephesinde bugün yoğunluk yoktur. Dicle öğle arası olduğunda Ferisin işlerini tamamen bitirmiştir sonrasında kendi oyuncularıyla ilgilenmek için Feris'den izin ister ve öğleden sonra ajanstan çıkar. O sırada Barış mesaj atar;
Özlendi...
Bu mesajla mest olan Dicle, işlerini Barış'ın evinde de halledebilecegini düşünür, Feristen takip ettiğine göre bugün Barışın repo günü, yani evde olduğundan haber vermeden Barışa gider.
Tam arabadan indiği sırada Aydın'ı görür
Aydın: Aa Dicle hoşgeldin Barış sıkıntıdan uyumaya çıkmıştı tekrar ben sana anahtarı vereyim işe gidiyorum zaten
Dicle: Merhaba Aydın, olur tamam
Anahtarı alır ve eve girer. Yukarı Barış'ın yanina çıkar. Barış arkası dönük uyuyordur ve Dicle yavaşça yaklaşıp kokusunu içine çekerek boynundan öper. Barış gülerek arkasını döner ve karşısında Dicleyi görünce çocuk gibi sevinip gülümser ve Dicle'yi bir anda kendine çekip yanına yatırır.
Dicle şaşkınlıkla: Barışş
Barış ayni ses tonunu taklit ederek: Dicleee
Ikisi de kahkaha atmaya başlar.
Barış: Ne güzel bir sürpriz böyle, hep isterim ama...
Dicle: hep benden beklemek yok Barış Bey...
Barış: Diyosuunn... peki o zaman tuttum bunu, beklemede kalınız Dicle Hanım
Tatlı tebessümlerinden sonra Dicle yatakta doğrulur ve;
Dicle: bugün burada çalışmaya geldim Feris hanımın işleri bitti kendi oyuncularimla ilgilenip bir iki görüşme yaptiktan sonra seninleyim cok uzun sürmez merak etme
Barış: Isterse uzun sürsün, benimlesin ya o bana yeter
Dicle erimiş bir sekilde gözlerinden kalpler çıkarak Barışa kocaman sarılır
Ikisi de birbirlerinin kokusuni içine çekerAşağıya inerler. Dicle telefon görüşmelerine başlarken Barış da yemek yapmaya başlar.
Yaklaşık yarım saat sonra Barışın yemeğine son dokunuşları yapıyordur ve Dicle de son bir görüşmesini yapıyordur.
Sonunda Barış'ın işi bitmiş, Dicle'nin yanına gelip oturmuş hayranlıkla O'nu izliyordur. O sırada Dicle:
-Tamam Canercim senaryonun dijitalini yolladim sana okuduktan sonra bir görüşelim... ben de canım görüşürüz
Barış: Naptin bitirdin mi işlerini
Konuşurken her kelimesinde Dicle'ye daha cok yaklaşır
Dicle: Evett bitirdim, sen şahane menümüzü bitirdin mii :))
Barış: Tabii kii, efsane bir menü oldu... ben yaptığım için...
D&B: HAHAHAHHHAHAHA
Barış: Hadi gel acıkmışsındır geçelim yemeğe
Mutfağa doğru ilerlerken Diclenin telefonu çalar ve Dicle yerinden zıplar:
BARIŞ!! BARIŞ N'apicaz babam arıyor burda olduğumu nerden biliyo niye ariyor yandık ne dicem
Dicle böyle telaş yapıp yerinde duramayınca Barış, onu dinlemesi için telefonu Diclenin elinden alir. Dicle şaşırıp Barışı dinlemeye karar verir
B: öncelikle burda olduğunu bilmiyor tabii ki de, sakin ol :)) sen sorarsa evdeyim dersin, sormazsa nerede olduğunu söyleme, sakince konuş tamam mi canım? :))
Dicle Barışı hakli bulur ve sakinleşip telefonu açar
Kıraç: Alo Dicle iyi misin?
Dicle: Evet iyiyim bir sey mi oldu?
Dicle konuşurken sürekli yerinde zıplar heyecanla. Barış da onun bu hallerini aşkla izleyip sırıtır
Kıraç: Seni ajansta göremedim de bir sıkıntı yok değil mi?
Dicle: Hayır, hiç yok hem de ooo süper her şey
Kıraç: Emin misin Dicle? Neredesin sen?
Dicle: Hiç bi yerde! Hiç bi yerdeyim ben yookk asla
Barış "hayir amk" der gibi bakar Dicle'ye
Kıraç: Dicle o ne demek? Yoksa...
Bana söylemediğin bir şeyler mi oluyor hayatinda?? (Imalı bir şekilde sorar)Dicle'nin bir an yüzü düşer ve;
-Hayır ama yıllar sonra benim hayatımı sorgulaman biraz tuhaf olmadi mi?
Telefonda sessizlik olur, Barış da üzülmüştür...
Dicle: Neyse görüşürüz kapatıyorum
Kapatırlar. Barış hemen Dicleye kocaman sarılır, alnından öper, yüzünü ellerinin arasina alıp konusmaya baslar:
-Bak canim bu konu cok hassas bir konu biliyorum ama her zaman, her saniye, ne olursa olsun yanındayım bunu unutma tamam mi? Anlatmak istediğin her an seni dinlerim, birlikte konuşup dertlesiriz.. ne istersen...
Aile konusu, özellikle "baba" konusu cok değerli ve hassas olduğu için ben sen üzülme diye bu konuya giremedim, nasıl yapacağımı bilemedim ama seni bekledim, istediğin zaman konusmaya hazırım. Seni seviyorumDiclenin gözleri zaten dolmuştu, Barış'ın söyledikleri de üstüne eklenince duygusal bir boşalma yaşadı ve Barış'a sarılıp hıçkırarak ağlamaya başladı
Dicle'yi bu halde gören Barışın da gözleri doldu ve kendini ağlamamak için tutmaya çalıştı. Dicle'yi sarıp sarmalamıştı.
Dicle yavaş yavaş Susmaya başladı
D: Tamam tamam iyiyim birden oldu bir anda Yani normalde ağlamam-
Diclenin sözü bitmeden Barış Diclenin dudaklarına yapıştı, öyle tutkulu öpüyordu ki, ayni zamanda şefkatli de...
Yavaşça kendini çekerek:
‐ senin hep yanındayım..Ikisi de cok duygulandılar. Artık konusmaya mecalleri yoktu. Yemek de istemiyorlardı, birlikte koltuğa uzandılar ve sessizce aşkı dinlediler...
Bölüm öneriniz, konu öneriniz, "şöyle olsun" dediginiz fikirler varsa yorumlara yazabilirsiniz. Keyjfli okumalar, favlamayi unutmayalim :))♡