Dicle?
-........
-Dicle ses ver iyi misin??
-.........
-Doktor!! Yardim edin!!!
Doktorlar koşarak içeri girdiğinde hemşireler de Barış'ı zar zor odadan çıkarmıştı. Kapıda ellerini kafasına götürmüş, dudağını ısırıyordu. Çok korkmuştu...
Bir kaç dakika sonra doktorlar odadan çıktığında bilgi verdiler:
-Endiselenecek bir şey yok merak etmeyin biraz fazla kasılıp sıkmış kendini, Küçük bir baygınlık geçirmiş şuanda iyi ama dediğim gibi lütfen çok üstüne gidip soru vs sormayın
Barış doktora yanıt verip tekrar odaya girdi. Girdiği gibi kosarak Dicle'ye sarılıp boynuna gömüldü
-Korkutuyorsun beni Dicle...
-Korkma sevgilim iyiyim ben, nasıl oldu anlamadım zaten
-Tamam gel biraz dinlenelim düşünme bunları
ahsendcan 'ın kaleminden ✍🙏
Barış koltuğa geçerken Dicle:
-Yanima gelmeyecek misin?
-Yok senin canar, senin canın yanarsa benimki de yanar olmaz öyle şey birtanem
-O zaman koltuğu yanıma çek senin varlığın huzur bana...
Barış bunu duyunca Dicle'nin burnuna soft bir öpücük kondurur. Dicle kırmızı yanak hahaha
Ikisi gözlerini kapatıp el ele uyur.
ahsendcan 'a yardımları için çok kalp 💙🤍💙🤍
Çiftimiz hastanedeyken ajansta herkes işine dönmüştür. Günlük yoğunluk koşturmaca devam ediyordur. Bir kaç saat sonra, öğlene doğru Kıraç, Dicle'yi arar.
K: Kızım iyi misin?
Dicle uyku mahmuru konusuyordur. Onun sesine Barış da uyanmış, kafasını kaldırıp Dicle'yi dinliyordur
D: İyiyim
K: Sesin niye böyle?
D: Uyuyordum
K: Tamam o zaman sen uyu sonra konuşuruz
D: Yok uyandım artık
K: Ağrın var mı?
D: Arada bir sızlıyor o kadar
K: Kızım nasıl oldu bu kaza?
D: Ya baba şimdi konuşmak istemiyorum
K: Peki ama anlatacaksın kaçmak yok
D: Hatırlamak isteyeceğimi sanmıyorum
K: Kim var senin yanında? Annene haber verdin mi?
D: Yok ama konuştuk, haberleri görünce aradı hemen geliyordu zor ikna ettim iyiyim diye
K: Başka bir şey daha sormuştum...
D: Barış yanımda. Bir sorun mu var!?
K: Ha y-yok Hayir yani sordum. Ş-şey tamam sonra konuşuruz
Dicle telefonu ufak bir sinirle kapatır
Barış: Canını mi sıktı sevgilim 🥺
Dicle: Sanki yıllardır dertleşiyormuşuz gibi sorular sorması beni delirtiyor. Sanki 20 sene boyunca hayatımdaydı. Öyle davranmaya çalışıyor ama o boşluk şimdi dolmaz, çocukluğum geri gelmez, anlamıyor...
Barış: Yapma böyle üzülüyorum
Dicle: Ben üzülmüyorum artık sadece bir an sinirlendim geçti. Sen de üzülme sevgilim
Barış, Dicleye sarılır. Bu sarılma ikisine de çok iyi gelmiştir. Bir kaç dakika sonra ayrıldıklarında doktor rutin kontroller için odaya girer
Dr: Nasılız bakalım Dicle Hanım? :)
Dicle: Fazla bir ağrım yok iyiyim
Dr: Çok güzel, şimdi yaralarınızın durumuna bakıcam
Barış yataktan kalkıp doktora izin verir. Doktor Dicle'nin karnını açtığında yaraları gören Barış gözlerini acıyla kapatıp arkasını döner. Dicle'yi o halde görmek içinden bir şeyler koparıyordur.
Kontrol esnasında Dicle bir ara hafifçe "ayhh" tepkisini verince Barış âni bir hareketle Dicle'ye doğru döner. Bunu farkeden Dicle eliyle "bir şey yok merak etme" işareti yapar. Başına ve yüzüne de baktıktan sonra doktor doğrulup bilgi verir:
-Cok iyi gözüküyor, yaralar hızlı iyileşecek gibi duruyor. Ufak bir kaç ağrı normaldir. Akşama doğru taburcu olabilirsiniz. Gece ağrılarınız artabilir ağrı kesici kullanabilirsiniz. geçmiş olsun
Doktor odadan çıktığında Barış:
-Evde tek duramazsın biliyorsun dimi? Meral de işe gidiyor
-Aklını okuyabiliyorum şuan...
-Diyosunnn
Sırıtarak Dicle'ye yaklaşıyordur.
-Diyorummm
Dicle'nin yataktaki belini kavradığında onu öpmeye başlar.
Ajans/ Asistan odası
Emrah: Dicle'ye haber vermemiz lazım
Gülin: Evet hazırlıklı olsunlar
Bunları konuşurken telefondaki habere bakıyorlardı
BARIŞ HAVAS'IN SEVGİLİSİ ÖLÜMDEN DÖNDÜ!
Dün akşam saatlerinde arabasını ağaca çarpan Dicle Ertem apar topar hastaneye kaldırıldı. Sevgilisi için endişelenen Barış Havas, setini iptal ettirdi. Dicle Ertem'in hâlâ hastanede olduğu, sağlık durumunun iyi olduğu ögrenildi.
Emrah: Dolmuşlardır şimdi hastanenin etrafına
Gülin: Kesinlikle... Ne çekti şu kız magazincilerden
DicBar günü hastanede geçirirken değerleri de sık sık arayıp Dicle'nin durumunu soruyordur. Akşam olmuş, Barış taburcu işlemlerini halletmiş, el ele hastaneden çıktıklarında karşılarında magazini görürler. Emrah zaten haber vermişti; bunu bekliyorlardı. Muhabirler soru sormadan Barış konuştu:
-Arkadaşlar Dicle yorgun zaten çok fazla duramayacağız. Sağlık durumu gayet iyi dinleneceğiz şimdi daha geniş bir zamanda konuşuruz tekrar ilginiz için teşekkür ederiz
DicBar yürümeye başlayınca muhabirler takip etti, arabaya doğru giderken sorularını Dicle'ye yönelttiler
M1: Dicle Hanım sizden de birkaç cümle duysaydık geçmiş olsun tekrar
Dicle: Çok teşekkürler. Sevgilim bana çok iyi baktı gayet iyiyim ama yorgunum iyi akşamlar
Barış, Diclenin kapısını açarken magazinciler de kameraya alıyordur hepsini. Barış da arabaya binince vakit kaybetmeden çalıştırıp hareket ettiler
Barış: Ne güzel konuştun sen öyle "sevgilim" falan...
Dicle ufak bir gülüş atıp yolu izlemeye devam etti
Barış, çoktan abisini arayip eve gelmemesi için tembih etmiştir. Barış ve Dicle eve geldiğinde, Barış Dicle'nin bitkin halini görüp yukarı, kendi yatağına yatırır. Dicle hemen uykuya dalacak belliydi. Üstünü örttükten sonra gidecekken Dicle Barışın kolundan tutup kendine çekti
-Gitme, benimle kal bu gece
Barış, eskiyi hatırlayıp gülümsedi, Diclenin dudaklarını öpüp yanına uzandı
Sabah ilk uyanan Barış olmuştu. Dicleyi öpüp kokladıktan sonra telefonunu alıp biraz sosyal medyada gezindi. Dün hastahane çıkışındaki röportaja yazılanları gördüğünde gülümsemişti.
