HASRETE DAİR ŞİİRLERİM

GAMDAYIM DOSTUM

ölüm kıyısındayım gardaş .Gamdayım giydiğim insanlık postum ağır gelir bana. koskoca dünya dar gelir bana. sarılmışım tabakaya sigaraya.  gark olmuşum yanlızlığa.hayallerimi süsleyen gamzeli bir gülüş çağırır beni ölümün kıyısında. 

ardımda bırakmışım gençliği toy fikirlerimi.toprağa vermişim canımı cananımı. doymadan yitirmişim sevdiklerimi.ödemişim ettiklerimin  dünyalık bedellerini.  bir çift kara göz gülümser bana ölümün kıyısında.

gök yüzünde mehtap gülümsüyor sanki yüzüme.yanlızlığımın karanlığında yanaklarımı adeta yakıyor göz yaşlarım. her taraf sessiz. hiç bir ses seda  yok. o çalkantılı kısa ömürden.ektiğimiz sevgi tohumları vermesede başak başak. yedi veren güllerin kokusu kokuyor ölümün kıyısında.

dermansız bir derde düştüm dostum ne ayaktayım nede yatalak ruhum yorgun beyin yorgun hatıralarım yorgun. dünüm yorgun bu günüm yorgun yarına şifa diye çalarım umut merhemini sinemdeki yarama. çatık kaşlarıyla ecel beni bekler ölümün kıyısında.

yangınlardayım anam.yargılardayım kaygılardayım  yanık buğday başakları gibi kokuyor gönlüm ızdıraptan elemden. hasret kaldım    dost dilinden edilen sohbetten kelamdan.sıra selviler selam durmuş sanki içimdeki mateme ecel nazlı yar gibi gülümser bana ölümün kıyısında .

Hayatın dünyanın kendisi boş be dostum.gerçeği boş hayali boş.kurduğun düşleri bir bir kursağında bırakır yakanı bırakmaz felek.bir darılır bir barışırsın hayatla sil baştan güneşin doğuşuyla bir yeni umuda başlasada yolculuk. hüsranıyla göz yaşıyla son pişmanlığım beni bekler ölümün kıyısında.

Araftayım dostum şaşkınım. yönü hududu belirsiz bir yoldayım. özlemlerimi içime atmışım yitik aşkların diyarından kaçarken kendimden kaçamamışım. hüzünlü  bir öyküdür benimkisi ince ince sızlar kapuk tutsada yarası. karanlık dünyamın aydınlık perisi gülümsüyor bana ölümün kıyısında.