Yokluk gördü tokluk gördü adam gördü mert gördü namert gördü
dost gördü post gördü
çakal gördü tilki gördü aslan gördü sırtlan gördü
dolu dolu sofralar gördü kuru ekmeğe peynire makarnaya talim gördü
mutluluğun dolu dolu sofrada değil para pulla değil
mutluluğun huzurla yiyilen kuru ekmek peynirle olduğunu gördü
Tahtadan yataklarda yattı tahta çıkarıldı tahttan indirildi omuzlara alındı omuzlardan atıldı kucaklandı kucakladı sırtımdan bıçaklandı taş gibi katıydı saf temiz kalpliydi aldandı aldatıldı.
gönül taciriydi ne sevgi aldı nede sattı binbir pazarda satıldıkça satıldı kıymet bilene bilmeze .
dağı deldi ferhat gibi. güldüler şirin nerde dediler
küçük bir kale yaptı hükümdarı nerde diye alay ettiler.
sevgi duvarları örmüştü taşlarını bir bir söktüler
o söktükleri taşların altında kaldılar ezildiler
Sevdi sevildi yara gördü dert gördü sardı sarmaladı
garip gördü önünde eğildi derdini dinledi
herkesi dost bildi ayrı gayrı bilmedi
sevgide dostlukta rengi gözetmedi kırmızıya ayrı sarıya ayrı
siyah beyaza ayrı bakmadı .
yeri geldi asileşti kavgaya tutuştu dağlara tepelere kafa tuttu
haksızlığa gelemedi hep haktan yana oldu
nisan yağmuruydu gök gibi doldu taştı boşaldı
hüküm giydi zindan gördü dert gördü
vurgun yedi sürgün yedi eyvallah dedi
dostunu satan postunu satan kendinide sattı
şimdi gurbet elde ta uzaklarda
memleketten vatandan uzak hüküm tutsağında
anne babanın kardeşin evladın yarin uzağında
gelemem ben aney namerdin kurulu tuzağında
bitecekse bitsin bu hasret anne baba evlat sıla
burnumda tüter leylim ley vanda van gölü özalpta kani kavran
üç beş dost hallerimi soran ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASRETE DAİR ŞİİRLERİM
PoetryBitmez dediğin ömür bitti işte Sağında solunda herkes bir bir gitti işte Kiminin gözü yolda kaldı Kiminin tebbesümü kaldı son gülüşte Hayat budur işte aldattı bizi bahar Aldattı bizi başımıza zamansız...