BEN ve BABAM

86 7 4
                                    

Ben ve babam iki arkadaş gibiydik

İki can yoldaşı iki iş arkadaşı ben ve babam candık canandık

On metrekare bir kulübemiz vardı tahtadan derme çatma

İki örs iki çekiç iki kerpeten bir kaç avuç çivimiz bir kaç pençelik lastiğimiz

Bütün sermayemiz bir sosyetenin yediği bir öğün yemek parasıydı

Varımız yoğumuz sermayemiz on metrekarelik derme çatma tahtadan barakamız vardı

Babam ayakkabı tamir eder bende boyardım baba oğul can canan çınar ağacı dibinde biten fidan

Rüzgar estimi sığınırdım çınar ağacına kırılmadan bükülmeden kök saldım hayata

Baba dedim hayat dediğin nedir

Oğul dedi göz açıp kapatmak gibi birşey

Baba dedim anne ve baba nedir

Oğul dedi biri yastık biri yorgan

Baba dedim aşk nedir

Oğul dedi ulaşılmaz olandır özlenendir

Baba dedim mal mülk nedir

Oğul dedi baş belasıdır ağır yüktür kirdir pastır düşmandır

Baba dedim yokluk nedir

Oğul dedi yüz karasıdır boyun bükülmesidir fakirin çilesidir

Baba dedim dost kimdir

Oğul dedi her şey yalan olur dost Allahtır dedi

Baba dedim ilim irfan nedir

Oğul dedi az bile olursa amel edilendir

Baba dedim en tehlikeli şey nedir

Oğul dedi aç beyinlilik kibir ve şirktir

Baba dedim en hayırlı amel nedir

Oğul dedi sabır edip herşeyin yaradandan geldiğine inanmaktır ve babam bana soru sormaya başladı.

Oğul dedi en çok kime güvenirsin

Baba dedim evvel allah sonra babam

Oğul dedi annenimi seversin en çok yoksa beni

Baba dedim anne baba yoğurdu pekmezi karıştırınca bir tür tad alırsın ayrı ayrı yiyince ayrı tad alırsın ben ikisinin karışımını seviyorum ayırd etmeden ayırmadan tek bir tadla birleştirerek seviyorum.

Oğul dedi zengin olmak istermisin

Baba dedim zengin olup cehennem ateşini bu dünyadan kendimle götürmektense fakir olupta cennetimi kendimle götürmeyi allahtan dilerim.

Ben çocukken hiç üşümezdim nedenmi dersin

Annem vardı babam vardı ağabeyim ablalarım vardı bir sıcak kucaktan diğerine

Yanağıma konan sevgi dolu sımsıcak öpücüklerden evin küçüğü olmaktan

Çocuksu duygularımla ben hep baharı yaşardım hep baharı.

Babamın kış gecelerinde anlattığı uzun hikayeler kimisi savaş kimisi aşk kimisi peri masalını

O anlattıkça kendimi içinde bulurdum o hikayelerin.

Sevginin en renklisini görsemde ailemin o günkü sıcaklığını dünyanın mal mülkünü verseler

Babamın sevgiyle verdiği küçük harçlığı tüm nimetleri serseler önüme

Annemin yaptığı keledoş tadını.

Hollywoodun tüm filmlerini derseler önüme babamın anlattığı hikayelerin heyecanını

Villalarda saraylarda konaklatsalar ağırlasalar beni

Damı çökük tavanı damlayan buram buram çamur kokan kerpiçli evimizi bağ bahçe gösterseler

Babamın küçücük bahçesindeki sarı kırmızı pembe güllerin kokusunu verirmi dersin.

Büyü çocuk büyü dediler büyüdükte ne oldu ha söyle ne oldu.

Kış ayıda değil ama üşüyorum tadını lezzetini yitirdi bu dünya ve her şey

Kocaman patırtıların gürültülerin içindeyim ama yalnızım yapayalnızız

Sürü dağılmış dört bir yana baba biz hepimiz kos kocaman yapayalnızız

Geri getirmek istersemde o günleri ve çocukluğumu o sıcaklığı mümkünü varmı

Kırık dökük bir kaç anı çerçevelerdeki resimler suratlar donuk her taraf buz gibi üşüyor dokunan ellerim baba üşüyor solyanım....

HASRETE DAİR ŞİİRLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin