AH İSTANBUL

135 21 7
                                    

Ah istanbul nasıl anlatayım seni

ah istanbul nasıl tanımlayayım seni

gecelerin gam gecelerin keder

gecelerin kara çarşaf bağrında gizler ne acılar ve ne sırlar


tilkiler aslan olmuş kol gezer sokaklarında

haksızlık sokaklarında alabildiğine

bela sokaklarında bulabildiğine

ekmek kavgasına tutuşan insanlar çırpınırken ölümüne

kimi zaman bir lokmayı huzurla

kimi zamanda lokmaya zehir katıpta yedirirsin istanbul


seni bazen fatih gibi seni feth etmeğe çalışsalarda

bir abdest alıpta sultan ahmet camisinde

dünya kavgasından hırsından  uzak

iki rekat namazla yaradana hamd etmek var seni


doyumluk değilmi bu mide

haliçte çimenler üstünde

bir simitle   bir dilim peynirle mideyi doyurup

bağdaşlar kurupta seyretmek var seni


yürürken sokaklarında ürkek bir ceylanım

kaçarım şerrinden belandan

bir köy kahvesi arar gözlerim

bir demli çay yanına iki şeker beş dakika huzur


zaman akıp gidiyor durmaksızın sende

bugünün ve yarınların hep meçhul 

saltanatın sarayların senin olsun

yalıların gecelerin eğlencelerin mekanların senin olsun

bir helal lokma ekmekten başka 

hiç bir şeye   muhtaç etme istanbul  


gençliğimin son demlerini sana verdim

hayatımın kayıplarını sende yaşadım 

namertliği  burda gördüm 

mertliği kurda kuşa yem ettin 

bir dost kapısı arar gözlerim 

bir tatlı sohbet biraz huzur 

sen ve dostlarım sırtınızı bana dönerken 

kalelerin burçların kadar sağlamdım yıkılmazdım 

beni yaktın beni yıktınız istanbul  

HASRETE DAİR ŞİİRLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin