Gece yorgun gece takatsiz gece dirençsiz
Oysaki bir önceki gecem geçmek bilmedi
Nedense yaşamak isterken zaman hep koşar adım
Biz arkasında tepe taklak
Tabanlarım çatlak suratım patlak halim mahzende yatalak
Hayat cilveli hayat dönek hayat yalancı kaltak.
Sabahın şafağı sökmüştü uğultular kulağımda
Sersemim yarı uykulu yarı ayık yatağımda
Koluma girmiş sımsıkı tutmuş beni iki bi merhamet
sağımda solumda kuşatılmışım heyhat
Götürüyorlar beni yürüyorum ölüme sanki koşarcasına
Ağlamak istiyorum halime. yaş dökmek isterim
Sağanak sağanak bardaktan boşanırcasına
Gözüme çarpan meymenetsiz suratsız cellat
Sonrada mahçup başı önünde bir imam
Son arzumu soruyorlar tek arzum güzel hatçem anam babam
Kimi sığdırayım son isteklerime kimi
Yağlı urgan belirir derme çatma
Dar ağacı bu ürperir insan düşersin korkunun boşluğuna
mükafat bellersin
alnına ansızın gelen mavzer kurşuna
Varki ben değilim idama giden
Varki vakit daha çok erken
Elvedalara yaşanacak sevdaya sevdalara.
Annemin kokusu burnumda tütüyor buram buram
Babamın sohbetini özledim demli bir çayla beraber
Sevdamın sıcacık ellerini buğulu bakışlarını
Kardeşlerimi dostlarımı arkadaşlarımı mahallemi özledim
Kimi sığdırayım kısacık süreye son arzuma kimi
Varki bu gerçek değilde bir rüya olsaydı
Kabuslardan uyanaydım annem seslenseydi kahvaltı hazır diye
Yanı başımda saçlarımı okşayıp nazlı nazlı uyansaydım
Düşlerimde sınırsız yaşayacaklarımı hilesiz palavrasız
Zulamdaki yazdığım keşkelerle dolu elveda satırlarının yerine
Yarına dair umutlara dair yaşayacaklarıma dair birşeyler yazsaydım .
Yürüyorum adım adım ecelin kollarına anne
Yaşam ile ölüm arasındaki çizgiyi çoktan geçtim
Ah bir ortada durabilsem de beklesem seni
Ah bir öpebilseydim ellerini son kez
Tutabilseydim sevdamın ellerini son ama son bir kez
Yürüyorum adım adım kırığım döküğüm buğuluyum
Güçlü yenilmez babam hadi yine kurtar beni nerdesin
Ah bir kez daha görebilseydim seni
Zaman dursaydı keşke saatler dursaydı
Yağmur yağsaydı şimşekler çaksaydı
Ortalık toz duman olsaydı kırılsaydı celladın elleri
Birazdan bir papatya misali boynumu kıracak yağlı urgan
Tüm kapılar kapanacak ardına kadar yaşama dair
Bir hüzün kaplayacak bu avluyu tüm demir kapılar ve parmaklıkları
İzi kalacak tenimin el ve ayak prangalarımda
Uçacağım sonsuzluğa kırgınlık ve özlem kokan kanatlarımda
Ne olurdu ceylan gözlüm ah son bir kez seni görebilseydim
Bilirim ne yiğitler ne civanlar sallandı bu dar ağacında
Bilirim ne fırttınalar koptu yaz ayına ermeden
Hayat dağının yamacında
Ne ahular kaldı sevdasız ne kan göz yaşları döküldü
Kırık param parça hayatlar bıraktı ardında sorgusuz sualsiz
Adımız çıktı eşkiyaya bir kere
Bu dağların kuşu kurdu tanır beni
Bir papatyayı bile dalından koparmaya kıyamam
Varın boynumu siz dalından koparın bir papatyanın dalından koptuğu gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASRETE DAİR ŞİİRLERİM
ŞiirBitmez dediğin ömür bitti işte Sağında solunda herkes bir bir gitti işte Kiminin gözü yolda kaldı Kiminin tebbesümü kaldı son gülüşte Hayat budur işte aldattı bizi bahar Aldattı bizi başımıza zamansız...