Kışın ağır yükünden kurtulmuş çilekeş babalar. kar ve fırtınadan yorulmuş kerpiçten evler güneşin baharın güler yüzü çorak tepelerde. filizlenmiş helekoklar sıpılınkler tusiler extedax dağlarında kopup gelen deste deste uşkunlar.fakirliğiyle zenginliğiyle varlığıyla yokluğuyla hoş gelmiş bahar yine özalpa bahar hoş gelmiş.
were eşir sö kilo seda
balıx balıx balıx
tıvır razaye edo guneye diyen xalö edo
kesmece bunlar kesmece
boyaris beyler ayna gibi olmasa bedava
çarşı feryad figan bağırıyor kimi sesler şakiroyu kimi sesler maykıl ceksıni kimi sesler pavarotti kimiside sanki ağıt yakıyordu .Kiminin elinde van balığı şişmiş son kullanma tarihi geçmiş köylü kardeşe kakalama çabasında.Raş remo kış ayında 33 ton elmayı dondurmuş çayıra dökmüştü elmalar mamedike varmış o yıl ferdi tayfur yaktı beni şarkısı çalarken raş remoda yaktı beni sövö geni diye elinde kalanları satmak için feryad figan bağırıyordu.
Simsarların sesi daha bir yanıktı rayif amca haci kerem bir başladımı dönerdere taşolmi pimirem noşar duvarda duran yazı. koreli boyacısı ve bir gün mutlaka aziz kıyatmaz
hangi özalpli unutabilir aşk gemisini muzaffer amcayi mavin yasini her hayvan aşk gemisi sayesinde arabaya binme şerefini aşk gemisine borçludur. eşşek bile camda başını çıkarıp hava atmıştır diğer hayvanlara aşk gemisi sayesinde . kim unutabilir gomakuloyu YA ALLAH münübüs aliyi bordo mavi münübüs emekli hanifi abiyi yeşil renolu kenan abiyi son dönemlerin SON BAKIŞ isimli münübüsüyle fantom memoşu. çarşıda sesler bir birine karışmış yankılanıyordu.
tüm boyacılar hamallar öğlen oldumu ortaklı balık fırına atardık saç tenekenin üstüne dizilmiş van balığı fırının yolunu tutardık güler yüzlü fırıncı bilal amca sıcak mis kokan somunlar diğer sokakta fırıncı ramazan amca güler yüzlü fevzi remzi nazmi topuz kardeşler yüzleri hep sıcacık gülümseme tıpkı sıcak somunlar gibi. fırında pişirdiğimiz van balığını somun ekmek yeşil soğan elimizdeki kirle beraber yerdik o lezzet hala damağımda ve hep orada kalacak.
nusret ve zeki amcadan aldığımız kırık eti büsküvitleri sümerbankın sokağındaki meyve kokuları manavcı neşeli dayı .
cerrahın sinemasından hoparlörde ses yankılanıyor yola çıkmış aryorum şarkısı boyları kadar olan oynanacak filimin afişini eline alıp mahalle mahalle dolaşan abiler afişte kadir inanırın resmi filmin adı ENAYİ sörtlü xudöda demeli ANAYİ
yürü sokaklarını özalpın hotto lastik kokan trabzon pazarı sera kokan sebzeci eşref amca meyvanın has kokusunu burnuma sunan manavcı abdullah amca tatlı kokan tatlı dilli pastahaneci mızo ığdırlı xelil amca köylüye işkence traşı eden berber ali berber helim berber selahattin saraylı berber haci.
sıraya dizilmiş saray saray diye bağıran saraylı taksiciler NEO diye köylüye bağıran haci batıran
bir adım sonrası kıbrıs çay evi. londra pastahanesi londra kültürü bilmez turist lokantasi turisti tanımaz kıbrıslı bilmez kıbrıs çay evi .Birde saray hotel vardıki konforunu anlatmaya zaman yetmez urfa kebapçı kazım urfayı görmemişti tam köşede siirtli nuro memoyla dama oynarken radyodan yüksek sesle muhammed ali kılayın boks maçı anlatılıyordu memoyla xale nuronun başına toplanmışlar onları izliyorlar.otur kıbrıs çayevinin önüne lastikten sandalyelerin ayarı bozulmuş bul bulabilirsen sağlamını
bağır bir demli çay tam çayı yudumlarken hastahane önünde sanki çanakkale savaşından yaralı taşınıyordu köylü gardaşlar tırpanla biçmiş yine bir birini ne namus belasına nede vatan sevdasına topu topuna ya bir yudumluk su yada bir ineğin kahvaltılık otuydu sebep.
tırpan yarasıdır bu fitil tutmaz
merhem kar etmez
yeşil sulak otlar çayırında
kuru inadımdır beni bu hale koyan
dudağımda gül sineler değilde
bez tampondur benim .
tam çayı yudumlarken kıbrıs çayevinin önünde toz dumana karışmış gelen ne bir atlıya benzer nede ralli şampiyonu şumahher gelen frensiz kornasız xale nayo yılmaz güney almış bir köylüyü altına sürüklemiş 300 metre sonrada adama bağırıyor değmesin adamın değecek bir şeyi kalmamışki zaten adamın her yanı kan revan burası avrupa değil gardaş burası özalp van
güler yüzlü fırıncı bilal amcanın somun kokusu fırıncı ramazan amcanın somun ekmeği kokusu kokuyordu buram buram yüzünde emekçi bir tebessüm fevzi remzi ve nazmi topuz kardeşlerin yüzünde hep o sıcak tebbessüm.
çorbacı haci sılahın çorbası her sabah içini ısıtırdı insanın mele sebrinin selası insanın içine ölümün gamını kederini yerleştirirdi kıble bılağının suyu serinletirdi içini insanın aydemirin bahçesi gölgeydi tepemizde zulasıydı mekanıydı kumarbazların.
Adana karpuzu gelmiş arapla nadoyla zebzeci abdul kerim amca zebzeci eşref amca kıyasıya açık artırma rekabeti kamyonu kim alacak nado ve arap binbir yemin havada uçuşuyor hamallar arabanın etrafını sarmış biz boyacılarda bir kırık karpuz için yardıma kolları sıvamışız.
çerxoda karpuzları gece nasıl talan edecek diye çetesiyle planını yapıyordu tüm karpuzcuların korkulu rüyasıydı çerxo .
saatler süren yorgunluğun ardından kırık bir iki karpuzu alır almaz soluğu çayırda alırdık karpuz elimizde istasyon yolu çayırında çimenler mis kokardı karpuz mis kokardı uzaktan trenin kornası kulakları sağır edercesine vagon camlarında boynunu dışarı çıkarmış turistler gelir geçerdi bizim özalpin kara treni nereden gelirdi nereye giderdi aklımız pek ermezdi.aklımızda kalan tek şey tren raylarındaki koku ve trenin heybetli geçişi .
Yıllar sonra yürüyorum caddelerini özalpın kimi sorarsan yok göçüp gitmiş herkes.simalar değişmiş anılar canlanmaz olmuş gözlerde hepsi kırık dökük.
ah özalp ah eski yollarında yürüyen dostluklarını özledim sende yarım kalmış çocukluğumu gençliğimi özledim sendeki fakirliği sendeki o yarım kalan herşeyi özledim.
mide yarı aç yarı toktu mutluyduk
herşey bu kadar yalan her şey bu kadar anlamsızmıydı
herşey bu kadar yalandan hayalden ibaretmiydi
hayat herşeyi bizden almış meğer haberimiz olmadan
sabret gönül sebat et. gidenler gitmiş kabul et
hayatın yalanlarınıda aldatmasınıda kabul et
gelen aldandı giden aldandı kalan aldandı
ağlamayı oyalanmayı bırak
sonunda senide bağrına basacak kara toprak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASRETE DAİR ŞİİRLERİM
PoetryBitmez dediğin ömür bitti işte Sağında solunda herkes bir bir gitti işte Kiminin gözü yolda kaldı Kiminin tebbesümü kaldı son gülüşte Hayat budur işte aldattı bizi bahar Aldattı bizi başımıza zamansız...