2.8

12.7K 709 63
                                    

Kaç gün olmuştu sahi hastaneden çıkalı?Tahminince iki veya üç gündü.Bu üç gün boyunca ne biri ile konuşmuştum ne de ağzımdan bir kaç lokma geçmişti.Biliyordum olmazdı böyle bana destek çıkan kişileri üzüyordum böyle davrandıkça ama elimden bir şey gelmiyordu ki.

Ruhumu çalmışlardı benden.Ayaktaydım ama sadece bedenim ayaktaydı ruhum ölüydü.Ben bunları hakedecek ne yapmıştım?

Şimdi kimseye görünmeden evden çıkmış babamın yanına gidiyordum.Benim için cennet olan yere.

Otobüsle gitmem gereken yere yürüyordum.Yağmur yağıyordu ince bir kazak ve pantolon ile çıkmıştım dışarı.

Yağmur bana iyi hissettiriyordu.Yağmur kirlenmiş ruhumu temizlemeye çalışıyor gibiydi.Aklıma hastaneden döndükten sonraki banyom gelince yutkundum.

Kaynar suyu bedenimde ki kiri atamamıştı.Aslında hiç bir su atamayacaktı o kiri.

Issız sokaklardan giderek ulaşmıştım babamın yanına.

Sırılsıklam olmuştum gelene kadar ama bu durum beni mutlu etmişti.

Kafamı gökyüzüne kaldırıp mırıldandım.

"Yağmur bana yardım et ruhumu iyileştirebileyim."

Yutkunup babamın mezarının yanına ilerledim.Her zaman ki yaptığım gibi eğilip 'Ömer Sert' yazan yeri öptüm.

"Geldi yine küçük kızın baba."

Hatırladığım gerçekle gözlerimin dolması bir oldu.

"Ama artık küçük değil galiba baba.Büyümek zorunda bıraktılar kızını."

Gözümden akan yaşları sertçe silip devam ettim.

"Senin dokunmaya kıyamadığın saçıma pis elleri dokundu.Niye bize küçükken hayatın bu kadar acımasız olduğunu anlatmadınız baba?Niye bu hayat bize hep acımasız yüzünü gösteriyor?Ben daha küçüktüm baba niye beni büyümek zorunda bıraktılar?"

Oturup hıçkırarak ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Bana o mesaj geldiğin de içimde bir umut oluştu biliyor musun?O an hiç bir şey düşünmeyip gittim.İşte küçücük umut insana neler yaptırıyor.Ben o küçücük umuda tutunup hayaller kurmaya başladım.Sen gelecektin beraber uyuyacaktık,saçlarımı okşayacaktın dizlerine yatırıp,sıkıca sarılacaktın belki lunaparka götürürdün."

Belki ilk defa lunaparka babamla giderdim.

"Bu hayallerin hepsi 15 dakika da oldu.Yüzünü unuttuğumdan bir karaltıydın karşımda baba.Ne zor biliyor musun bir insanın babasının yüzünü unutması?Sadece kap kara olan saçlarını anımsıyorum baba gerisi yok bende."

"Baba yanımda olsaydın  ben büyümek zorunda bırakılır mıydım?Bunu bir zamanlar hoşlandığım sevdiğim sandığım çocuk yaptı baba.Kıyma bana dedim kıydı.Acı bana dedim acımadı.Yaşayamam dedim umursamadı.Bunları beni sevdiğini söyleyen biri yaptı baba.Sevgi bu mu?İnsan sevince sevdiği kişinin saçının bir teline zarar gelse kalbi acımaz mı?Seven insan sevdiği kişinin acı çekmesini ister mi?Ben her gün ölüyorum baba.Gün gün senin yanına daha çok yaklaşıyorum."

Derince yutkundum.

"Ben gün gün ölürken çevremde ki yanımda olan insanları da öldürüyorum baba.Onlara bunu yapmaya hakkım var mı benim?Hepsi benim yüzümden perişan.Bana bir şey söylemiyorlar ama yüzlerinden okunuyor baba.Ben onları kendimle beraber ölüme çekemem ki.Ben kendi içimde her gün daha çok ölürüm belki ama onlar için hep ayakta olurum.Yüzümde sahtede olsa bir gülümseme olur."

Kendi kendime mırıldandım."Herkesin tek savaştığı bu dünyada başkalarını kendinle beraber uçuruma sürükleyemezsin."

Evet belki daha çok yara alacaktım.Belki yaralarım hiç iyileşmeyecekti ama dışarıdan güçlü olacaktım sırf yanımda duran insanlar için.İçimde ne olursa olacaktı.Hıçkırarak ağlamak mı istiyordum babamın yanına gelip ağlayacaktım ya da gece olunca sessiz sessiz göz yaşlarımı yastığa akıtacaktım.

Kafamı 'Ömer Sert' yazan yere çevirip mırıldandım.

"Sana söz veriyorum baba kızın artık daha güçlü olacak.Hani şarkı da diyor ya 'Kimse yeni yara açamaz artık,çok canım yandı acımaz artık,bugün düşerse yarın kalkar.'Her kez beni düşürmek istediğinde bu şarkı sözünü hatırlayıp ayakta dimdik duracağım baba.Sana verdiğim sözü tutacağım.

Sana hayranım Ekin.

Mehlika|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin