5.2

8.6K 549 53
                                    

Yeşil gözlü oğlanım:Canımın içi?

Yeşil gözlü oğlanım:Daha iyi misin?

Ekin:İyiyim.

Yeşil gözlü oğlanım: Anlaşıldı hâlâ iyi değilsin.

Yeşil gözlü oğlanım:Bir düşünelim senin için neler yapabiliriz acaba?

Yeşil gözlü oğlanım:Buldum çok güzel bir şey buldum 10 dakika içinde aşağıda ol bebek.

Ekin:Bu ne acele ya arkandan atlı mı kovalıyor?

Yeşil gözlü oğlanım:Yok atlı kovalamıyor ama benim minik kalbim seni görecek diye 300-500 atmaya başladı.

Ekin:Yine moodundasınız bakıyorum da Görkem bey.

Yeşil gözlü oğlanım:Her zaman Ekin hanımcım.

Yeşil gözlü oğlanım:Hadi hadi hazırlan 10 dakika sonra oradayım.

Ekin:Tamam bekliyorum.

Telefonu bırakıp dolabımın karşısına geçtim.

Görkem ile olmak iyi gelecekti.Onun yanı benim için huzurdu,güvendi.Babamın yanındayken hissettiklerimi Görkemin yanındayken de aynı şeyleri hissediyordum.

17 yıllık hayatımda çok şey görmüştüm.Çoğu zaman yere çakılmıştım ama abimler ve Utkular sayesinde tekrar ayağa kalkabilmiştim.Babamdan sonra annem içine kapanmış bizimle tek tük konuşuyordu.Bazen odasının kapısı açık olurdu bizden sakladığı babamın fotoğrafı ile saatlerce konuşurdu.Bize ağzını açmazken sevdiği adama saatlerce dil dökerdi.Babamın kalan bir fotoğrafı vardı annemin baş ucunda dururdu fotoğrafa çok ufak bir şey bile olsa saatlerce ağlar babamdan özür dilerdi.Fotoğrafı bize bile göstermiyordu.

Belki de bu yüzdendir babamın yüzünü bile hatırlamamam.Sert bir adamdı yüzü fazla gülmezdi.Belki de bu huyu mesleği gereğiydi.İkimizin sadece bir tane fotoğrafı vardı onda da zaten yüzümüz gözükmüyordu.Aslında fotoğrafımızın olmaması normaldi.Yılda iki üç defa gelirdi o geldiğinde de en fazla 5 gün dururdu.O arada vakit geçirmekten fotoğraf çekilmek aklımızın ucuna gelmezdi hatırladığım kadarıyla.

Küçük olduğum için fazla bir şey hatırlamıyordum.

Silkelenip kendime geldim.Böyle devam edersem Görkem ağaç olurdu kapının önünde.

Üzerime siyah bir belden bağlanmalı crop ve yeşil bir oduncu gömleği altıma da siyah kot pantolon giymiştim.

Siyah takıntılığım yine peşimi bırakmıyordu.

Dolabımın üzerinden bir sırt çantası alıp cüzdanımı kulaklığımı içine koyarken dışarıda gelen değişik korna sesi ile şaşkınca pencereye ilerledim.

Görkem bisiklete yaslanmış 32 diş sırıtarak bana bakıyordu.

"Görkem biz buna nasıl sığacağız tek kişilik bu."

"Gel sen gel."

Pencereyi kapatıp yerdeki çantamı alarak aşağıya indim.

"Abi Görkem gelmiş bir yere götürecekmiş ben gidiyorum haberin olsun."Oğuz abimin yüzüne bile bakmıyordum.

Salonda televizyonun karşısına yayılmışlardı.Ozan abim Oğuz abime biraz uzak duruyordu.

"Tamam güzelim telefonun açık dursun ararım."Onu onaylayıp ayakkabımı giyerken Oğuz abimin sesi geliyordu.

"Niye izin veriyorsun Ozan hemen?Zaten yüzüme bile bakmıyor."

"Acaba neden bakmıyor abi bir düşün derim ben."

Mehlika|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin