𝐇𝐚𝐳𝐞𝐫 & 𝐄𝐫𝐤𝐚𝐧 | 𝐁𝐱𝐁 [+18]

4'

Bölümü biraz daha uzatacaktım ama diğer bölüm için sürpriz bir misafir için kısa kestim.
Keyifle okuyun 💜
Medya  Erkan 🤤🤤

"Askerliği bırakıyorum." Herkes Erkan'a döndüğünde, Hazer bıyık altından gülüyordu. Hayran bir şekilde dağın eteğine kurulmuş eve bakıyordu. Evin hemen dibinde onlarca meyve ağacı, hemen ilerde duran ahır bulunuyordu. Üç katlı, ahşap güzelliğiyle parlıyordu.

"Niye lan?" Demir, onun ağzına bir jelibon atmasını izledi. Gizlendikleri kamyonun arkasından evi izliyorlardı dakikalardır.

"Boşuna götümüzü yırtıyoruz. Baksana adam oturduğu yerden konuşarak parayı cepliyor."  Geniş araziye yayılmış çiftlik evine baktı imrenerek. İki katlı geniş verandalı ev karların içinde ışıl ışıldı. Arkasında uzanan dağda yaprak döken ağaçların kuruluğu göze çarpsa da kar güzelliğiyle bu kapatıyordu.

"Yeme bizi, herkes bu işi para için yapmadığını biliyor." Hazer, yanından geçip çiftliği daha iyi göreceği şekilde durdu. Dün gece yağan kar yüzünden her yer bembeyazdı.  

"Keşke yapsaymışım." Seyit ensesine bir tane yapıştırdığında acıyla inledi.

"Boş yapma aslanım. Şu adamı bulup dönelim götümüz donmadan."  Görev icabı sivil giyinmişlerdi ve aniden çıkan görev olduğundan kimse sağlama almamıştı kendisini.

"Seyit ve Demir, evin arkası sizin girmek için kapının açılmasını bekleyin. Murat sende ahıra bak, sende benimle gel, çiftlik güzeli." Erkan'ın kehribarlarına baktı alayla. Adamın dudakları büzüldüğünde karnı kasıldı. 

"Çiftlik güzeli mi? Ayıp oluyor komutanım." Murat ve Demir kahkahalarla ayrılırken, Seyit yanağından bir makas aldı.

"Götünü sağlama al, çiftlik güzeli."

"Sikerim lan seni." O da Demir'in peşinden giderken saklandıkları kamyonun arkasından çıktılar. Ayaklarının altında ezilen karın sesinin huzuruyla iç çekti. "Olmuyor böyle, tayinimi isteyeceğim." Botları karın içine bata çıka ilerlerken adımları sağlamdı. Hazer'e ona yan bakış atıp önüne dönmüştü. 

"Bok istersin." Erkan, sırıtarak yanaştı adama. "Özlemimden ölürsünüz dimi?"

"Şimdi bir gerçeği kabul edeceğim ama sende aynı saniyede unutacaksın. Bu bir emir" Erkan, merakla bekledi söyleyeceği şeyi. Su yeşilleri  ağaç kaplı arazide dolandı. Özellikle Erkan'ın parlayan, içini deşen gözlerinden kaçırmıştı yeşillerini.  "İyi bir asker ve doktorsun, senin gibisini zor buluruz." Yüzü asılsa da hemen toparlandı.

"Ne yani bu mu? Unutacak bir şey söylemedin ki." Ona sırtını dönüp çiftlik yoluna girdi. "Bana bilmediğim bir şey söyleyeceksin sandım."

Hazer gülerek önden yürümesini izledi. İkiside kot ceket, kazak ve siyah pantolonlaydı. Aynı şekilde giyinmelerinin sebebi ise mağazada onlara uyan en iyi şeylerin bu olmasıydı. İri bedenlerini sığdıracak bir şeyler bulmak zor olmuştu.

"Silahın emniyeti her zaman açık olsun Erkan." Ona dönen adamın kehribar gözlerine baktı. "Adamın eski siyasetçi olduğunu unutma. Elimizden geldiğince dokunmayacağız, görevimiz dağdaki inlerinin konumunu almak tamam mı?"

"Anlaşıldı." Yan yana yürümeye devam ettiler. Karda rahat yürüyüşleri, sağlam adımlarından bile sıradan olmadıkları anlaşılıyordu. 

'Ahır temiz.' Kulaklıklarından yükselen Murat'ın sesi ile kısa bir bakışma geçti aralarında. 'Burada at ve inek dışında başka bir şey yok.'