🤍
Üzerinde uzanan adamın göğsünde biriken teri sırtında hissedebiliyordu. Aynı zamanda ara ara omuzlarına dokunan sıcak dudakları, karnında hareketlenen parmaklarla içinde olduğu uyku çukurundan uyandı. Gözlerini açmaya çalıştığında karşılaştığı beyaz duvarlardı.Hazer'in dudaklarını boynunda hissettiğinde keyifle mırıldandı. "Günaydın." Arkasındaki adamın mahmur sesi kulağını doldurduğunda gülümsedi. Huzur kedi gibi kıvrılmıştı göğsüne. Usulca sırtını verdiği adama döndü.
Hazer'in uyumaktan şişmiş yüzü can yakıcıydı. Kendisinin aksine uzun saçları dağılmıştı. Sadece altında şortu vardı. Dün gece ikisi de düşündüklerinin aksine yemek bile yemeden uyuya kalmışlardı. Uzanıp şişmiş dudaklarına bastırtırdı dudaklarını. Adamın iç çekip inlemesiyle gülümsedi. Hazer çıra gibiydi ve Erkan ona yangın olmaktan korkmayan ateş.
"Günaydın." Adamın yanaklarını avuçladığında Hazer'in gözleri huzurla kapanmıştı. Erkan olmadan geçen günleri huzursuz ve soğuktu. Şimdiyse sanki tepesinde bahar güneşi parlıyor, teninde üşütmeyen bir rüzgârın esintisi dalgalanıyordu.
Gözlerini açtığında gördüğü parlak kehribarlarla gülümsedi. Ne çok seviyordu şu adamı. Zamanın durmasını bu adın içinde yok olmayı diledi. Adamın parmakları yüzünde dolanıyordu. Birbirlerine yapışmış bedenlerinin arasında santimler bile yok olmuştu. Ama sanki hala ondan çok uzaktaymış gibi adamı biraz daha kendine çekti.
"Erkan..." Adamın dibinde olan yüzüne birkaç buse kondurdu. Üzerlerinden kaymış olan yorgan yeri boylamıştı.
"Yavrum..." Adamın arsız dudakları yüzünden boynuna indiğinde sesi kısılmıştı. Hazer, ruhunun ilacıydı. Hastalığının tedavisiydi. Dudaklarının geçtiği her bir nokta da ateş var oluyor, şeytan tüm günahlarını burada büyütüyordu.
Çektiği her düzensiz nefesi yüzü boynunda gömülmüş olan adamdı. Hazer'in dudakları çıplak göğsüne indiğinde tüm bedeni titremişti. Adama karşı tepkisiz kalmayan bedeni dudakları yüzünden uyanmıştı.
Sırt üstü uzandığında bacaklarını açıp kucağına oturan adamla sesli bir nefes çekti. Tam erkekliğinin üzerinde oturuyor, aklını uçuruyordu. Gözlerini zorlukla üzerinde oturan adama düşürdü. Hazer'in gözlerinde parlayan ışıklar kalbine eziyetti. Yeşil hareleri büyüyen göz bebeklerine meydan okurcasına ışıl ışıldı.
Adamın elleri karnından göğsüne doğru oldukça yavaş ve kışkırtıcı hareketlerle ilerlerken Erkan aklının son kırıntılarını kaybettiğine emindi. Sıcak elleri tüm kıvrımlardan geçiyordu. Dikleşmiş göğüs uçlarına avuçlarını bastırdığında başını altındaki yumuşak yastığa geçirdi.
"Hazer..."
"Söyle gülüm."
"Ya böyle bir ortama gülüm yakıştı mı sence, yavrum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐚𝐳𝐞𝐫 & 𝐄𝐫𝐤𝐚𝐧 | 𝐁𝐱𝐁 [+18]
Novela JuvenilBirbirlerine asla doymayan Komutan ve askeri. Ruhları alev almışken, bedenleri neden yanmasın? Eşcinsel 🏳️🌈 17.01.21