𝐇𝐚𝐳𝐞𝐫 & 𝐄𝐫𝐤𝐚𝐧 | 𝐁𝐱𝐁 [+18]

26'

Selamlar nasılsınız? Kurgu ile aranız nasıl? Umarım çocuklarımı benim kadar seviyorsunuzdur. Kaos olmadan şöyle güzel bir iki bölüm daha yazıp biraz kaos, kan, aksiyon sonra da final... ne dersiniz? Onlar için artık bir son yazmayalım mı?

Yanında aracı süren adamdan gözlerini çekmedi. Ensesindeki elini saçlarına daldırmış, huzurla gülümsemişti. Yeşil gözleri Erkan'ın yüzünde dolanıyordu. Göğüs kafesindeki boşluk dolmuş, yorgunluğu silinmişti. Yıllardır kafasının içinde dönen düşünceleri kenara itilmişti. Koca sahnede sadece yanında arabayı süren adam dolduruyordu.

Huzurlu hissediyordu. Sabah kendilerini yormuş olsalar da şu an daha dinç hissediyordu. Dünyayı bile sırtlayabilirdi.

"Sevgilim." Erkan yolda olan gözlerini kısaca adama çevirdi. Dakikalardır sessizlerdi.

"Gülüm." Hazer'in dudaklarından dökülen tek kelime içini neşeyle dolduruyordu. Ona bu şekilde seslenmesine o kadar alışmıştı ki bazen sadece duyabilmek için seslenirdi.

Parlak kehribar gözleri Hazer'in esmer yüzünde kısaca dolanmış yeniden yola dönmüştü. İkisinin de üzerinde yeşil formaları vardı. İri bedenlerini saran, geniş omuzlarını öne çıkaran formaların içinde gösterişli bir güzellik taşıyordu.

"Belki de eve yeniden dönmeli ve bugün işi asmalıyız." Hazer sevgilisine bakıp mırıldanırken adamın kahkahası arabanın içinde yankılanmıştı. Gözleri kısılmış, dudaklarının çevresinde çizgiler oluşmuş, parlak düzgün dişleri öne çıkmıştı.

Bu adam sadece böyle gülerek bile onu büyülüyordu. Kalbi göğüs kafesinde kıvranırken dudaklarını araladı nefes almak için. Erkan soluğunu kesiyordu. Birgün bu adam yüzünden kalp krizi geçirecekti. Bu kazar muazzam olması zavallı kalbi için işkenceydi.

"Delirdin iyice. Saate bak öğlen olmak üzere ve senin yüzünden geç kaldık." Bileğindeki gümüş bilekliğe düştü gözü. Onu taktığından beri asla çıkarmıyordu.

"Benim için hava hoş. Tüm işlerimi dün hallettim." Erkan yan gözle bakıp burun kıvırdı. Adamın saçlarında oylanan parmakları yeniden düştü ensesine.

"Denetim olacak ve son kez dosyaları incelemeli ve bölüğümde her şeyin yolunda olduğundan emin olmalıyım."

Son olan olayların denetime denk gelmemesi büyük şanstı. Eğer en üst rütbeden biri onu o şekilde görseydi hiç kimse kurtaramazdı. Ne Hazer ne de Oğuz Komutan.

"Bu senin sorunun yavrum, işini hallet odama gel." Ardından elini çekmiş üzerine çeki düzen vermişti. Bir sokak sonra askeriye önlerinde olacaktı.