3'

11.2K 453 104
                                    

Uzun süre beklediniz. Sabrınız için teşekkür ederim. Umarım beğenirsiniz 💜

♠️

Gözlerini araladığında dışardan gelen homurdanmaları duyabiliyordu. Alışık olduğu koku etrafını sarmış, yumuşacık battaniyenin içinde gömülmüştü.

Çok güzel bir uyku çekmişti. Yarasını saymazsa güzel uyumuştu. Üzerindeki battaniyeden kurtuldu. Yatakta doğrulup odanın içine gözlerini gezdirdi. İki kişilik yatak, ahşap iki kapılı ve  çekmeceli dolap, bir makyaj masası ve yatağın başına konulmuş  komodin dışında oda boştu. Bej rengi duvarların soğukluğunu örtecek hiçbir şey yoktu. Ama yine de bu oda da uyanmayı seviyordu. Kendi evinin aksine burada her zaman bir sıcaklık vardı.

Askeriye tarafından kısa süreli tahsis edilmiş bir ev olduğu için kimse kişisel bir dokunuş yapmazdı. Daha çok aileli komutanların kaldığı bir binaydı. 

Dün gece yarı uykulu şekilde üzerine geçirdiği gri eşofman ve kısa kolu tişört kırışmış ve toplanmıştı.  Kapıyı açıp kısa koridoru aştı. Aynı anda mutfaktan çıkan Erkan'la karşılaştı. "Günaydın, biraz daha uyursun sanmıştım."

"Güzel uyumuşum. Saat kaç?" Saçlarını karıştırıp gerindi. 

"12.45" Hazer'in gözleri elindeki küçük şeker dolu tabağa kaydı.

"Hayrola? Şeker ne iş?"

Erkan iç çekerek yaklaştı oğlana. Sesini kısık tutarak konuşmasıyla kaşları çatıldı. "Üsteğmenin kızı karşı komşumuzmuş, şekerleri bitmiş şeker almaya gelmiş." Gözlerini devirip açık salon kapısından içeri girdi. "Bir insan nasıl üç hafa boyunca şeker almaz?" Söylenerek girdi içeri. Genç kızın duymasını umursamadı bu sefer.

Hazer 'de çatılı kaşlarla ardından girdiğinde, kitaplıkta dizilmemiş kitapları inceleyen kızla karşı karşıya geldi.

"Buyurun, Tuğba Hanım." Genç kız elindeki kitabı bırakıp oğlana döndü. Kehribar gözler yüzünde dolanıyordu.

"Şey aslında ismim Yakut." Kırılmış gibi görünse de hemen toparlandı. Erkan'ın onu hatırlayacağını düşünmüştü. 

"Ne güzel." Genç kadının kestane kızılı saçları at kuyruğu şeklinde tepeden toplanmış, yumuşak yüzünü ortaya sermişti. Yüzüne biraz büyük gelen burnu, kahverengi gözleri ile alımlı bir genç kızdı.

"Şey tanıştığıma memnun oldum. Kusura bakmayın rahatsız ettim." Gözleri Hazer'e dokunsa da tüm ilgisi Erkan'daydı.

"Önemli değil. Başka bir şey?" Gülümsedi. Bu gülümsenin samimiyetsizliği belliydi. Hazer, onun bu soğuk tavrına anlam veremese de sessiz kaldı. Genelde komutanların kızlarına mesafeli olsa da bu kadar ters davranmazdı.

"Yok, iyi günler." Utanarak hızla çıkan kızın ardından kendini bıraktı koltuğa. Dün gece koltukta uyumuştu. İri bedeni koltuğa sığmamıştı, ayrıca içerde bu adamın olduğunu bilmekte uyumaya yardımcı olmamıştı.

"Kıza neden serttin?"

"Eve her geldiğimin günün sabahı şeker almaya gelir." Ayakta dikilen adama dikti gözlerini. 

Salonda olan üçlü koltuğa yığdı bedenini Hazer. Erkan'ın yüzü solgun, gözaltları halkalanmıştı. "Uyumadın mı?" Uyumamaya alışıklardı ama uykuyu bölen düşünceler olduğunda sabahı beklemek cehennemdi.

"Annemle konuştum. Saat farkından dolayı beklemek zorunda kaldım." Annesi birkaç yıl önce okumak için yurt dışına giden kardeşinin yanına gitmişti.

𝐇𝐚𝐳𝐞𝐫 & 𝐄𝐫𝐤𝐚𝐧 | 𝐁𝐱𝐁 [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin