𝐇𝐚𝐳𝐞𝐫 & 𝐄𝐫𝐤𝐚𝐧 | 𝐁𝐱𝐁 [+18]

12'

Keyifle okuyun, destek vermeden geçmeyiniz.💜

Öfkeli bakışlarını uzak tutamıyordu Seyit'ten. Adamı öldürse, yaksa, küllerinden diriltip yeniden yaksa o zaman dinerdi öfkesi belki.

"Hazer!" Yanındaki adama döndü. Erkan'ın gözleri yüzünde dolanıyordu. "Sana soru sordular. Adamı öldürme planlarını sonra kurarsın kafanda." Erkan'ın eğlendiği her halinden beliydi. Gülmemek için dudaklarını dişlediğinden rengi olduğundan daha da yoğun bir kırmızıya dönmüştü.

Gözlerini adamın dudaklarından alıp Murat'a çevirdi. "Sorun ne?"

"Öncelikle ben bu kızla olamam, Sinem götümden kan alır." Demir ve Seyit, kıkırdarken Hazer göz devirmekle yetinmişti.

"Bende olmam aslanım ama biri içerde o kadınla olmalı." Plana göre ilerlemekte zorluk çekmek istemiyordu. Şu an da istediği tek şey yanında oturan kehribar gözlü adamdı.

"Erkan olsun." Merakla Hazer'in tepkisini beklediler.

"Asla olmaz!" Görev dağılımında ilk defa bu kadar zorlanıyorlardı. "Erkan, izleme görevinde." Gözlerini Seyit'e çevirdiğinde adam başını iki yana salladı.

"Ben dinleme işindeyim, Demir'e hiç bakma o da koruma olarak içeride olacak."

"Sorun değil, ben olurum." Hazer'in keskin bakışlarından kaçırdı gözlerini. Görev dağılımı işi için iki saattir düşünüyorlardı. Şimdi de Hazer'in kıskançlığı yüzünden daha da uzatmaya gerek yoktu. "İki güne hazır olmalıyız ve bu saçma muhabbetten işleri aksatmayalım."

Gözlerini kapattı. Kendi elleriyle sevgilisini başka bir kadının kollarına bırakıyor gibi hissediyordu. Ama görev icabıydı bu, endişelenmesi anlamsızdı. Sadece kadınla içeri girmesi ve adamı izlemeleri yeterliydi.

"Tamam o zaman. Dikkatli olmalıyız elimizden geldiğince, yarından sonra MİT'le toplantı yapılacak. O zaman görevde yanımızda olacak ikinci takımla tanışırız."

"Anlaşıldı." Herkes bir ağızdan onay verdiğinde dosyaları alıp ayağa kalktılar.

"Yarın gelmenize gerek yok, Erkan sen akşam nöbetçisin unutmadın umarım." Erkan'dan gözlerini almakta zorlanıyordu. Artık bu adamın ona ait olduğunu bilmek içinde dizginlenemeyen canavarın kanını kaynatıyordu.

"Unutturmadın ki." Diğer üçlü odadan çıkmak üzere kapıya yöneldiğinde Seyit bir an duraksamış ve ikiliye bakmıştı.

"Kapıdayım Erkan." Mesajı almıştı ikili.

"Bizim için endişeleniyor, bakma öyle sinirli sinirli." Eğilip dudaklarını bastırdı Hazer'in dudaklarına. Daha fazlasını istese de küçük Erkan'ı uyandırmanın sırası değildi.

"Biliyorum, ama çocuk değiliz." Erkan'ın elini tutup dudaklarını bastırdı avucuna. "Akşam bana gel gitmeden önce , birlikte yemek yeriz."

"Tamam." Odadan çıktığında duvara yaslanmış Seyit'i buldu.

Birlikte merdivenlerden inerken alt katta bulunan odalarına ilerlediler. "Çok tehlikeli işler peşindesiniz."

"Biliyorum, ama..."

"Sorun değil, Erkan. O senin erkek arkadaşın istediğini yap ama bunu iş yerinde yapma. En azından rütbeli dolu bir katta yapma kurban olduğum." Gülerek kolunu attı Seyit'in omuzuna.

"Sen olmasaydın, geçen yıllar benim için daha zor olurdu."

"Bu mükemmel şahsiyeti ödüllendirmelisin." Çenesini gururla kaldırdığında Erkan'ın gülümseyişi daha da büyüdü.